25. Onur Haftasında gökkuşağını engelleyemezsiniz
Bu sene 25. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi tarafından “Aramızda Ne Var?” sloganıyla 15.’si yapılacak olan LGBTİQ+ Onur Yürüyüşü, gerici faşistler tarafından hedef gösterilmesinin ardından İstanbul Valiliği’nce yasaklandı.
LGBTİQ+’ler, yasağa rağmen Fransız Kültür Merkezi önünde toplanarak Tünel’e yürüyeceklerini açıkladı. Onur Yürüyüşü dolayısıyla Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi’ne çıkan tüm sokaklar polisler tarafından tutuldu. TOMA ve çevik kuvvet polislerince sokaklara girişler engellendi.
Sıraselviler Caddesi girişinde toplanan faşist bir grup LGBTİQ+’lere saldırmak istedi Bu saldırıya tepki gösteren 3 LGBTİ+’de gözaltına alındı.
Öğüt Sokakta bulunan Dora Rengin isimli cafede toplanan LGBTİQ+’ler “Kaldırım işgali” yapıldığı gerekçesiyle oturduğu masalar kaldırıldı.
İstiklal Caddesi’nde bulunanlara keyfi bir şekilde GBT kontrolü yapan polis, gazetecileri de alandan zorla uzaklaştırdı.
Polisin İstiklal Caddesi üzerinde toplanmaya izin vermemesine rağmen ara sokaklarda kitle toplanarak “Nerdesin aşkım burdayım aşkım”, “Homofobik devlet yıkacağız elbet”, “Aşk aşk hürriyet uzak olsun devlet” sloganlar attı.
Taksim’de Onur Yürüyüşü için toplanan kitleyi polis, eğitimli köpekleri ile engellemeye çalıştı.
Onur Yürüyüşüne katılan 9 kişi gözaltına alındı. Gözaltında bulunanlara polis aracında Kuran dinletildi.
Cihangir den Taksim’e yürümek isteyen kitleye polis saldırdı. En az 6 kişinin gözaltında olduğu bildirildi.
Gerici ve faşist grupların toplanmasının üzerine Onur Haftası Tertip Komitesi Tophane’ye çağrı yaptı.
LGBTİQ+’ler polise “Her yıl yapılan yürüyüş, niye izin yok?” diye sordu, polis ise “Devlet sizi böyle görmek istemiyor” diye yanıt verdi.
Mis Sokakta dağılan kitle Sıraselviler Caddesi’nde toplandı. Burada yapılan basın açıklamasının ardından kitle İstiklal Caddesi’ne doğru yürüyüşe geçti. Firuzağa’dan İstiklal Caddesi’ne yürüyen LGBTİQ+’ler burada “25. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası. Alışın buradayız” pankartı açtı.
Polis, Sıraselviler yokuşunda Onur Yürüyüşü gönüllerine gaz bombası ve plastik mermi ile saldırdı. Saldırı sonrası tekrar Firuzağa’da bir araya gelen kitle bir kez daha basın açıklamasını okuyarak “Alışın gitmiyoruz, kudurun ayol” dedi.
Firuzağa’da polisin saldırısına rağmen dağılmayan Onur Yürüyüşü gönüllülerinden 4 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların isimleri şöyle; Murat Turga, Ulaş Alagöz Onur Haftası için Danimarka’dan gelen Anne Mete ve ismi öğrenilemeyen bir kişi daha.
Gözaltılara müdahale eden 5 avukat gözaltına alındı. Darp edilen avukatlar, bir süre sonra serbest bırakıldı. Kriz masasına ulaşan gözaltı sayısı ise 22.
Polis bir LGBTİQ+ aktivistinin, “Gökkuşaklı” t-shirt’ünü çıkarttı.
Kafelere giren polis içeridekilere saldırdı. Polis burada “Hep bizi çekiyor” diyerek Associated Press (AP) kameramanını gözaltına aldı.
Öte yandan Erol Dernek Sokak’ta da LGBTİ+’ler basın açıklaması okuyarak “Alışın gitmiyoruz” dedi.
25. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi tarafından hazırlanan ve eylemde okunan basın açıklaması şöyle:
“15.sini bugün kutlayacak olduğumuz, özlediğimiz İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’müz, İstanbul Valiliği tarafından bir kez daha yasaklandı.
25. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi olarak, bundan 20 gün önce İstanbul Valiliği’ne yürüyüşümüzün yer ve tarihini bildirip görüşmeyi talep etmemize rağmen bir karşılık alamadık.
Valilik bir açıklama yaparak en demokratik hakkımız olan yürüyüşümüzü, planlandığımız günden bir gün önce, itiraz hakkımızı da engelleyerek yasakladığını ilan etti. Türkiye’de 25 yıldır Haziran’ın son haftasının İstanbul LGBTİ+ Onur Haftasıolarak kutlandığını ve 15 yıldır da Haziran’ın son pazarı gerçekleşen Onur Yürüyüşü’nü yedi cihan bilmektedir. Basın açıklaması haktır, protesto haktır, örgütlenme, itiraz ve mücadele etme haktır; izne tabii tutulamaz.
Valiliğin yasak açıklamasında gösterdiği nedenler, tam da bizim bu yürüyüşü yapma sebeplerimizdir. Evet yaptığımız çağrıya ‘toplumun farklı kesimlerinden çok ciddi tepki gösterildiği görülmektedir’ ancak 12 yıl boyunca coşkuyla gerçekleşen barışçıl bir yürüyüşe tepki gösterilmesinin asıl nedeni nefrettir. Bu bahsedilen kesimlerin başlattığı linç ve savurduğu tehditler, ‘ciddi bir tepki’ değil, kamuya karşı işlenmiş bir suçtur. Toplumun farklı kesimleri tepki göstermiştir, toplumun kendisi ise haftalardır bu yürüyüşe katılmayı beklemektedir. İstanbul Valiliği verdiği yasak kararıyla toplumun değil, suçluların yanında durduğunu göstermiştir.
Valilik ‘başta katılımcılar olmak üzere vatandaşlarımızın ve gezi amacıyla bölgede bulunacak olan turistlerin güvenliği ve kamu düzeni’ bahanesiyle yürüyüşümüzü yasaklamıştır. Bizleri dört duvar arasına hapsederek, gizlenmemizi isteyerek, örgütlenmemiz ve görünür olmamız engellenerek ve bizi tehdit edenlere cesaret vererek güvenliğimiz sağlanamaz. Bizlerin güvenliği, ne kadar güçlü, ne kadar kalabalık, ne kadar cesur olduğumuzu göstermekle sağlanacaktır. Güvenliğimiz insan haklarının, ayrım gözetmeksizin tüm insanların haklarının ve toplumsal barışın korumasıyla sağlanacaktır. Güvenliğimiz anayasada tanınmamızla, adaletin sağlanmasıyla, eşitlik ve özgürlükle sağlanacaktır. Güvenliğimiz, LGBTİ+ Onur Yürüyüşlerinin gerçekleştiği bir ülkede yaşamamızla sağlanacaktır.
Bizler korkmuyoruz, bizler buradayız, bizler değişmeyeceğiz. Siz korkuyorsunuz, siz değişecek, siz alışacaksınız. Bizler 12 yıl boyunca bu caddeyi gökkuşağı renklerine boyadık, özgürlüğün sözünü söyledik, beraber yaşamanın, yürümenin güzelliğini tüm dünyaya gösterdik. Yine buradayız, şimdi de onurumuz için kararlılıkla mücadele edeceğimizi gösteriyoruz.
Bizler aşkın ve cinsiyetin devrimini ilan edenleriz. Bizler dışlanan, görmezden gelinen, yılmayanlarız. Bizler yalnız değiliz, yanlış değiliz, vazgeçmiş hiç değiliz. Valilikler, hükümetler, devletler değişir, biz kalırız. Tehditler, yasaklar, baskılar vız gelir bize vız. Yürüyüşümüzü özlüyoruz, yürüyüşümüzden vazgeçmiyoruz. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası’nın 25. yılını kutluyoruz, gurur duyuyoruz. Kudurun ayol!”