8 Mart Açıklamamız: Kriz Ve Yoksulluğa Karşı; 8 Mart’ta Emeğimiz İçin Mücadeledeyiz!
2022 yılında 8 Mart’ı savaş ve işgal politikalarıyla, ekonomik krizin derinleştiği, kadına yönelik erkek-devlet şiddetinin ve her türlü emek sömürüsünün arttığı, kazanımlarımıza ve yaşamlarımıza dönük saldırıların aralıksız devam ettiği koşullarda karşılıyoruz.
8 Mart 1857 yılında New York’ta “daha iyi çalışma koşulları, eşit işe eşit ücret” talebiyle 40.000 dokuma işçisi ile çıktıkları grevde katledilen 129 kadın işçinin mücadelesi; bugün Mersin Tarsus Meyve Hali, Farplas, Migros Depo, Alpin Çorap, Darinda Çorap, PASS South direnişlerinde en önde mücadele eden kadınların isyanında birleşiyor, yolumuzu aydınlatıyor.
Emperyalist kapitalist sömürünün yükselişe geçtiği, savaş ve işgal politikalarıyla ezilenlere dönük saldırıların arttığı bir dönemde; TC devletinin savaş ve işgalden beslenen politikalarının ülkedeki ekonomik krizi derinleştirdiği, halkın açlık ve yoksullukla yaşam mücadelesi verdiği bir dönem de karşılıyoruz 8 Mart’ı.
Emperyalistlerin savaş ve işgal politikalarıyla ezilen halklara dönük zulüm ve sömürüsü artarak devam ederken; bu saldırganlıktan en çok kadın, LGBTİ+’lar ve çocuklar zarar görmeye devam ediyor.
Emperyalist her savaşta sefalet, açlık, zorunlu göç, kadın bedenine yönelik cinsel saldırılar ayyuka çıkmakta. Emperyalist Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgal saldırısı sonrası sosyal medyada Ukraynalı kadınlara yönelik geliştirilen cinsiyetçi söylem ve tacizler, erkek zihniyetin savaş söz konusuyken nasıl hortlatıldığının bir yansımasıdır. Egemenlerin savaş ve işgal saldırısı yağma ve talanı sadece toprak özgülünde değil, kadın bedenine yönelik de özel bir savaş politikası üretmektedir. Bunun en yakın örneğine emperyalizmin uşağı TC’nin dört parça Kürdistan’da yürüttüğü savaş ve işgal politikalarında, barbar IŞİD çetelerinin Rojova’ya, Şengal’e yönelik saldırılarında tanıklık ettik.
Kapitalizmin her alanda sömürüsünün katlandığı, ekonomik kriz ve yoksulluğun her geçen gün arttığı, erkek/devlet şiddetinin yaşam alanlarımızda bizleri tehdit etmeye devam ettiği bir dönemdeyiz.
Egemenlerin sömürü düzeni evde, işyerinde kadın emeğini ekonomik krizle birlikte daha fazla değersizleştiriyor. Emeğimiz her kriz döneminde olduğu gibi daha fazla görünmez kılınıyor. Emeğimiz bir yandan ucuz işgücü olarak görülüyor, bir yandan da kolay vazgeçilen olarak işten ilk çıkarılan yine kadınlar oluyor.
Kadın işsizlik oranının en yüksek olduğu ülkelerden biri olan Türkiye’de işsiz kadın sayısı her geçen gün artarken; 2021 yılında geniş tanımlı kadın işsiz oranının yüzde 29,6 olduğu belirtiliyor. Ev emekçisi 13,3 milyon kadın ise ücretsiz bakım emeği verdiği için çalışma hayatına katılamıyor.
Evde ve işyerinde sömürülen, kriz ve yoksullukta ilk işten çıkarılan, işsizlik ile tehdit edilen, mobbinge uğrayan kadınlar için isyanımız bitmedi.
Erkekler 2021’de en az 339 kadını katletti, en az 8 nefret cinayeti kayıt ve raporlara geçti. 217 kadının ölümü ise “şüpheli” olarak kayıtlara geçerken, birçoğu “intihar” denilerek üstü kapatılmaya çalışıldı.
Erkek devlet şiddeti ile neredeyse her gün katledilen ve kaybedilen, geleceksizlik ve yaşam kaygısıyla intihara sürüklenen kadın ve LGBTİ+ için isyanımız bitmedi. Nefret cinayetlerine, yaşam alanlarında ayrımcılığa ve ötekileştirilmeye maruz kalan LGBTİ+ için isyanımız devam ediyor.
Katledilen Deniz Poyraz’ı unutmadık, kaybedilen Gülistan Doku’yu aramaktan hiç vazgeçmedik. Hapishanede tecrit koşullarında ölüme sürüklenen Garibe Gezer isyanımızın adı oldu. 8 Mart’ta unutmadığımız, vazgeçmediğimiz ve isyanımız olan kadınlar için mücadeledeyiz.
Hasta tutsak Aysel Tuğluk şahsında hasta, kadın ve LGBTİ+ tutsaklara özgürlük talebimizi haykırmak için mücadeledeyiz. İstanbul Sözleşmesi ve nafaka hakkı başta olmak üzere gasp edilen tüm kazanımlarımıza sahip çıkmak için mücadeleyiz.
Egemenlerin, patronların sömürüsü karşısında emeğine ve haklarına sahip çıkmak için Migros Depo’da direnen kadın işçiler kazandılar. Bugün ise Farplas ve birçok fabrika ve işyerinde direnişi büyüten kadın işçilerin mücadelesi ile karşılıyoruz 8 Mart’ı.
Emeği ve hakları için direnen kadınların mücadelesine ses olmak için, yaşamımıza, emeğimize ve kazanımlarımıza sahip çıkmak için, kapitalizmin yarattığı kriz ve yoksulluğa karşı isyanımızı birlikte büyütmek için 8 Mart’ta alanlarda, sokaklarda, meydanlarda buluşalım. Emeğimiz için mücadeleyi birlikte yükseltelim.
Haydi 8 Mart’ta sokaklarda, alanlarda isyanımızı birlikte haykırmaya…
Yeni Demokrat Kadın