Roşin Çiçek davası yine ertelendi
Temmuz 2012’de “eşcinsel olduğu” gerekçesiyle ailesi tarafından öldürülen Roşin Çiçek’in davası, 5 Aralık’ta (bugün) Diyarbakır 3. Ağır ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma saati olarak verilen 10.10’da başlaması gereken dava, saat 14.00’te başladı.
Duruşma saatinin gecikmesiyle aile, davayı takip eden LGBTİ bireyler üzerinde kurduğu baskı artırırken, koridorda cinsiyetçi ve homofobik-transfobik küfürler savruldu.
Duruşma salonuna girerken kimlik kontrolü yapılarak, özellikle trans bireyler erkek polisin taciz boyutuna varan aramasına maruz bırakıldı. Bu sırada bir trans kadının mavi kimliği gerekçe gösterilerek erkek polislerce aranmaya karşı çıkması üzerine, polislerce kolundan tutularak duruşma salonundan çıkarılmaya çalışıldı. Salonda bulunanların tepkisi üzerine, zorla çantası aranan trans birey duruşma salonuna alındı.
SpoD’un müdahilliği elinden alınıyor
Kaos GL ve SpoD avukatlarının katıldığı duruşmayı Hevi LGBTİ İnisiyatifi, Hebun LGBT, Keskesor LGBTİ, Zeugmadi Gaziantep LGBT oluşumu, Mersin Yedirenk LGBT, Dersim LGBT, Yeni Demokrat Kadın, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı vekili, Dicle Üniversitesi Sosyoloji ve Hukuk Öğrencileri ile DÖKH bileşenlerinden Selis, Kardelen, Ceren, Dikasum, Epidem ve Kadem de takip etti.
Anne Gülten Çiçek duruşma öncesinde, derneğin davaya müdahil olmasından kaynaklı kızının boşanma noktasına geldiğini ve SpoD avukatı Fırat Söyle hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi.
Duruşmada sanık avukatları ve Roşin’in annesi Gülten Çiçek, daha önce davaya müdahil olmasına karar verilen SPoD’un müdahilliğinin kaldırılmasını talep etti. Heyet değişikliği yapan Mahkeme hiçbir gerekçe göstermeksizin, cinsel yöneliminden ötürü öldürülen Roşin Çiçek davasının aydınlatılması yolunda çabalayan SPoD’un davaya müdahillik kararından dönülmesine karar vererek; savcıya mütalaayı hazırlaması için verilen süreyle birlikte davayı 10 Şubat 2014 saat 10.00’a erteledi.
Davayı takip edenler “Velev ki ibneyiz, alışın her yerdeyiz” , “Susma haykır, eşcinseller vardır” sloganlarıyla durumu protesto etti.
“Bu cinayeti vicdanlara kazıyacağız”
Ağabeyinin öldürülmesi olayına karışan fakat üzeri örtülerek sıyrılan S.Ç. ise, her duruşmada olduğu gibi davayı takip edenlere çeşitli hakaret ve küfürler ederek, duruşma çıkışında kendini yerden yere atarak “bırakın beni” edasıyla yine ortalıktaydı.
S.Ç’nin erkekliğini besleyen erkek egemen TC’nin hukuk sistemi, derneğin müdahillik talebinin kabulüyle emsal nitelik taşıyan bu davada da benzer bir yola gitmiş ve bir nefret cinayetine kurban edilen Roşin’in katilleri olan ailesini mağdur kabul ederek “davayı biz bize bitirelim” yoluna gitmiştir.
Fakat bizler bu davanın takipçisi olmaya devam edecek ve tutanaklara geçmese de işlenen bu nefret cinayetini, vicdanlara kazıyacağız.
Amed YDK