Güncel

Yeni Kadın: “Rahat Uyu Sevgili Tuğçe… Seni Mücadelemizde Yaşatacağız…”

Almanya ‘nın Offenbach kentinde, 15 Kasım günü arkadaşlarıyla yemek yediği restoranda 3 genç tarafından taciz edilen 2 genç kadına yardım ederek, onları kurtaran Tuğçe Albayrak, restorandan çıktığı sırada tacizciler tarafından darp edilmişti.

Tacizcilerin saldırısı sonucu yaralanan ve kaldırıldığı hastanede önceki gün beyin ölümü gerçekleşen Tuğçe Albayrak, 23 yaşına girdiği 29 Kasım günü yaşam destek ünitesinden çıkartıldı.

Tuğçe Albayrak’ın uğradığı saldırı sonucu yaşamını yitirmesinin ardından Yeni Kadın bir açıklama yayınlayarak, erkek egemen sistemin bir genç kadının bedenini daha bizden aldığını söyledi.

Tuğçe Albayrak’ın, hiç tanımadığı genç kadınları kurtarırken tüm hayallerinin elinden alabileceğinin hesabını yapmamış olmasını “Öğretmenlik bölümünde okuyan Tuğçe’nin hedefi iyi bir öğretmen olmaktı ve gerek bu davranışıyla, gerekse de vefatından sonra organlarını bağışlayacağına dair beyanıyla toplumun her kesimine örnek olacak bir öğretmenlik örneği sergiledi” şeklinde değerlendiren Yeni Kadın; “Tuğçe hiç tanımadığı iki genç kıza yardım etmeye, onları eril şiddete karşı korumaya çalışırken, şiddetin onu da vurabileceğini ve gencecik yaşta yaşamını ve tüm hayallerini elinden alabileceğini hiç düşünmedi bile. Öğretmenlik bölümünde okuyan Tuğçe’nin hedefi iyi bir öğretmen olmaktı ve gerek bu davranışıyla, gerekse de vefatından sonra organlarını bağışlayacağına dair beyanıyla toplumun her kesimine örnek olacak bir öğretmenlik örneği sergiledi. Emeğimize, kimliğimize ve bedenimize her gün biraz daha yabancılaştırılmaya çalışıldığımız bu düzen de, Tuğçe üç maymunları oynayanlara inat, insanî değerlere sahip çıkarak insanlığa örnek bir ders vermiştir. Ailesine ve yakınlarına sabırlar diliyoruz” dedi.

“Kadına yönelik şiddetin coğrafyası yok…”

İran’da Reyhaneh’in, Kobanê’de Deniz’in, Arîn’in, Kader’in, Almanya’da Tuğçe’nin ve dünyanın çeşitli coğrafyalarında daha binlerce kadının eril zihniyet tarafından katledildiğini/ katlediliyor olduğunu belirten Yeni Kadın, “Ancak Deniz’den Arîn ve Kader’e, Reyhaneh’ten Tuğçe’ye, onları birbirine bağlayan ortak nokta; erkek egemen sistemin yarattığı edilgen, her şeyi kader olarak kabul edip sineye çeken kadın olmak yerine, isyanı kuşanan ve alışılmış kadın tiplemesini ayaklar altına alan kadınlar olmalarıdır… Onlar, zulme, sömürüye, haksızlığa, adaletsizliğe, eril zihniyete karşı çıktılar. Oysa erkek egemen sistemin ön gördüğü kadın tiplemesine uygun değildi bu davranış tarzları… Alışılmış olan, beklenen şey; nasıl Reyhaneh’in idam edilmemesi için özür dilemesi idi ise, Tuğçe’nin de o kadınların çığlılıklarını duymasına rağmen, “Ben kadın başıma ne yapabilirim ki?” deyip, üç maymunları oynaması idi. Ama O da diğerleri gibi; alışılmış olanı değil, olması gerekeni yapmış, eril zihniyetin karşısına dikilmişti. Bu nedenle, saldırganın arkadaşlarının deyimi ile “Tuğçe için bu son doğaldı”, zira “bir kadın, bir erkeğin onurunu kırarsa böyle şeyler olabilir” idi, yani erkek “öldürme hakkını “ kullanabilirdi. Tuğçe de eril zihniyete karşı çıkarak tacizci adamın “onurunu” zedelemişti. Reyhaneh, Deniz, Arin, Kader ve bütün onurlu kadınlar için de erkek egemen zihniyet benzer şeyler söylemedi mi?” sözleriyle, kadınların edilgenlikten kurtulup kadın dayanışmasını ördüğünü vurguladı.                                                                                                    Bu yıl 25 Kasım’da şiarlarının, “Bu 25 Kasım’da Öfkemiz Daha Büyük, Daha Keskin!” olduğunu hatırlatan Yeni Kadın  “Daha öfkeliydik çünkü eril zihniyet dünya genelinde günde beş kadın katlederek kadın katliamı yaşatmakta… Kadın emeği 21. yy’a rağmen hala ucuz ve yedek işgücü olarak görülmekte, ev içi emeği ise hiç görülmemekte, adına “Ev Kadını”… “çalışmıyor.”..denilmekte.. Kadınlar hala cinsel obje, meta, savaş ganimeti olarak görülmekte… Hala cinsiyet ayrımcı politikalar devam etmekte, hala kadın bedeni üzerinden politikalar yapılmakta… Kadının bedeni üzerinde, kadının kendisinden başka herkes söz sahibi olabilmekte… 21. yy da hala kadınlar yok sayılmakta… Öfkemiz Tuğçe ile bir kat daha büyüdü, daha keskinleşti” dedi.

Artık kadınların, kendilerine biçilen toplumsal rolü reddettiğini ve bu sürecin zor olduğunu, yavaş olduğunu ama ilerlediğini belirten Yeni Kadın, “Kadınlar olarak kadın olmanın ve ezilen sınıfın kadını olmanın bilincine ulaştıkça örgütlü gücümüz de büyüyecek, güçlenecektir. Daha fazla genç kadın yüreklerin toprak olmaması için, bilinçlenme ve örgütlenme çalışmalarımızı, öfkemizi ve kinimizi bileyerek, inancımızı katlayarak güçlendirmeliyiz. Rahat Uyu Sevgili Tuğçe… Seni Mücadelemizde Yaşatacağız…” sözleri ile açıklamasını sonlandırdı.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu