İzmir’de konferans çalışmalarından

Konferansa az bir zaman kala çalışmalara hız verilmesi gereken bir süreçten geçiyoruz.

Bizler de İzmir YDK olarak bir taraftan atölye çalışmalarına devam ederken, diğer taraftan hem kadın kurumları ile görüşmeler ve konferansın kitle ayağı için çalışmalarımıza başladık.

Öncelikle makalelerin gelmesi ile tam olarak atölye gibi olmazsa da okumalara başladık. Yarıyıl tatilinden kaynaklı gruplar şeklinde gerçekleşmeyen atölyelerimizi şu günlerde daha verimli yapmaya başladık.

“Cinsel taciz üzerine” adlı bu günlerde gelen makaleyi bir araya gelerek okuduk. Ancak makaleyi okumadan önce çeşitli kavramlar üzerine bir tartışma başladık. Daha önce çıkardığımız başlıklara uygun tartışmayı okuduğumuz makale ile destekleyerek ilerledik. Oldukça verimli geçen atölyemize bugün de devam edeceğiz.

Ayrıca geçtiğimiz günlerde Siyah Pembe Üçgen Derneği tarafından “şiddetsiz İzmir” şiarıyla yapılan bir eğitimi YDK olarak katıldık. Bu eğitimin oldukça verimli geçtiğini söylemek gerekiyor. Bir gün boyunca süren eğitimde “Cinsel şiddet nedir”, “Cinsel şiddete karşı neler yapılabilir”, “Cinsel şiddete uğrayan kadınların başvurusu alınırken neler yapılabilir” şeklinde üç ayrı başlığın olduğu eğitim konferansımızın ilk günkü konuları içeren bir eğitim olması açısından oldukça verimli ve geniş çaplı bir atölye oldu bizler açısından.

Çevremizde olan kadınlarla konferansa ve gündemleşmesine dair küçük görüşmeler aldık, henüz tam olarak netleşmemiş olsa da konferansın tanıtımına ilişkin bir radyo programı yapmak üzerinden birkaç görüşme aldık.

Bunlarla birlikte kadın kurumlarına konferansımız hakkında davetiyeler gelmeden bilgi vermeye başlamıştık, ancak davetiyelerin gelmesiyle konuyu gündemimize almamız yavaşladı gibi.

Bunun için önümüzdeki sürece dair haftalık bir program çizdik. Bu süreçte tüm kadın kurumlarına, sendikalara ve çevremizdeki kadınlara konferansın tanıtımı için gitmeyi önümüze koyduk, aynı zamanda atölyelerimize devam edeceğiz. Tatilin bitmesiyle atölyeleri daha fazla kadınla yapmaya başlamamız mümkün diye düşünüyoruz.

Atölye çalışmalarımız devam ediyor…

Bugün “cinsel şiddet” konulu atölyemizi gerçekleştirdik. Daha öncesinden hazırlandığımız “Cinsel şiddet üzerine” olan makale içerisinden sorular çıkararak kavramlar üzerine tanımlamalar yaptık. İlk olarak “cinsel şiddet” tanımını yaparak başladık. Toplum tarafından bizde yaratılan algı üzerine tartıştık.

Günlük yaşamda sürekli bir biçimde karşılaştığımız ve bizi rahatsız eden davranışları tanımlamakta ve anlamlandırmakta zorluklar yaşamaktayız.

Özellikle yaşadığımız şey taciz ise bunu ifade etmekte zorluk yaşıyoruz. Bunun sebebi ise toplum tarafından meşrulaştırılan kimi davranışlar aslında.

“Güzele bakmak sevaptır” = kadına yönelik taciz

Örneğin; bir erkeğin kadına olan rahatsız edici bakışlarını “güzele bakmak sevaptır” açıklamasıyla ifade etmesi, yaşanan tacizi normalleştirmektedir. Erkek egemen toplum bu algıyı yaratırken, sadece bu sözle bile yeniden üretmektedir.

Cinsel şiddet karşısında toplumda yaratılan algıya karşı biz kadınların nasıl mücadele edeceği üzerine belirli tartışmalar yürüttük.

Bu tartışmalar sonucunda elde ettiğimiz deneyimler konferansın gündemleri için bir hazırlık olacak.

Atölyemizi sonlandırırken önümüzdeki süreci daha fazla nasıl verimli geçireceğimiz üzerine bir planlama yaptık.

Önümüzdeki haftaya kadınlı-erkekli atölye yapma hedefini koyduk.

İzmir YDK