Diren Dilek! Dayan umut ile, sevda ile, düş ile…
Suruç Katliamı’nda 33 mücadeleci yüreği şehit eden egemenler, katil devlet, hemen ardından bu bombalı saldırıyı gerçekleştiren DAİŞ’e dönük “kapsamlı” bir operasyon başlatacaklarını duyurdular ve bunun adına da “Huzur ve Demokrasi Operasyonu” dediler.
Ama bu operasyonda ilk işleri DAİŞ’e dönük operasyon yapmak değildi; devrimcilere, demokratlar, yurtseverlere “cadı avı” yapmaktı. Keza öyle de yaptılar. Binin üzerinde gözaltı yaptılar; ancak bunlardan yalnızca 50 küsürü DAİŞ üyesine dönüktü.
Geri kalanlarsa çoğunlukla HDP ve DBP, ayrıca ESP, Halk Cephesi, Partizan vd…
Yine aynı operasyonlar sürecinde İstanbul-Bağcılar’da bir evi basan polis Halk Cephesi üyesi Günay Özarslan’ı burada infaz ettiler!
Onların “Huzur ve Demokrasi”den anladıkları buydu!
Seninleyiz Dilek!
Reyhanlı, Amed ve ardından Suruç’ta “deneyim kazanan” devlet ve direksiyon elinde tutan AKP, halkı toplu katletme konusunda “deneylerini” sürdürmek amaçlı daha kapsamlı bir katliam örgütledi!
Ankara’da 100’ün üzerinde yoldaşımızın, siperdaşımızın, dostumuzun yaşamına mal olan bu katliamın ardından da AKP,”terörün kökünü kazıyacağını” ilan etti ve ilk işi bir önceki operasyonda gözaltına alınan ve çok azı tutuklanan DAİŞ üyelerini bırakmak oldu.
Ve yine bizim kapımıza dayandı!
Bu kez adresi İstanbul-Sarıyer”e bağlı Küçük Armutlu idi. Kapısını çaldığı (daha dorusu kırmaya çalıştığı), zorla girmeye çalıştığı evde kendisine engel olmak isteyen Dilek Doğan’ı göğsünden vurdu.
25 yaşındaki Dilek şimdi Okmeydanı Hastanesi’nde yaşam mücadelesi veriyor. Kalbi 10 dakika durduğu için beyninde ödem oluşan Dilek, hayatta kalma mücadelesi veriyor.
Tıpkı daha önce kendisinin gelip beklediği Berkin Elvan gibi ailesi ve yoldaşları şimdi onun için bekliyor. Polisin copuna, saldırısına, gözaltı tehditlerine rağmen…
Seninleyiz Dilek!
Halk düşmanlarına ve özellikle direnen kadına düşman olanlara inat seninleyiz!
Berkin’in yoldaşı dayan ve Ahmed Arif’in dediği gibi “Dayan … umut ile sevda ile düş ile…”
Bir Yeni Demokrat Kadın
