20 Kasım’ın yıldönümünde; nefret cinayetlerine karşı translar her yerde!
20 Kasım 1998’de ABD’nin Boston eyaletinde trans birey Rita Hester’in katledilmesinin ardından ilan edilen “20 Kasım Nefret Cinayeti Mağduru Transları Anma Günü”nün yıl dönümündeyiz. Nefret cinayetlerine, LGBTİ bireylere yönelik şiddete, yaşamın her anını tutsak kılan heteronormatif ve patriarkal sisteme karşı mücadelenin sembollerinden birisi olmuş olan bu günü, şiddet sarmalının LGBTİ’lerin yaşamlarını günden güne kuşattığı, LGBTİ’lerin evlerine, örgütlenmelerine saldırıların olduğu, LGBTİ’lerin katillerinin yargılanmadığı koşullarda karşılıyoruz.
LGBTİ’lere yönelik nefret suçlarının faili kim?
Tehdit, taciz-tecavüz ve fiziksel saldırı, telefonla arayarak ya da mesaj yoluyla rahatsız etmek, mobbing vs. gibi ataerkinin erkek olmayana yönelik şiddetinin görüngülerine en yoğun maruz kalan kesimi oluşturuyor, LGBTİ’ler. 1996 yılında Ülker Sokak’ta gerçekleşen saldırı ve “translardan sokakları temizleme hareketi”nin güncel karşılığının, aradan geçen yıllara rağmen, Avcılar’da LGBTİ’lerin kaldığı evlere yönelik sadırılar şeklinde sürdüğü ülkemizde, Baki Coşar’dan Roşin Çiçek’e, Ahmet Yıldız’a karşı üretilen nefret, Çağla Joker gibi birçok trans bireye yönelen cinayetlerle kendini yeniden üretiyor. Ve yine Eylül Cansın örneğinde görüldüğü gibi, toplum içerisinde köşeye itilerek ve yalnızlaştırılarak intihara sürükleniyor.
Nefret suçu mağdurlarından söz ederken esasında “nefret suçu” ve “mağdurun durumu”ndan çok, arka plandaki “bu suçun faillerine ve bunların sırtlarını dayadıkları odağın neresi olduğu” sorusuna göz atmak gerekiyor. Trans cinayetlerinde ağır tahrik indirimleri uygulayan yargıdan tutalım da, iş ve okul yaşamından tecrit edilerek seks işçiliğine mecbur bırakılan trans kadınlara uygulanan idari para cezaları, gözaltında taciz ve tecavüzlerle kendini gösteren devlet şiddetine… Bahsettiğimiz toplumsal algıyı an ve an büyüten, yaşam ilişkilerimiz içerisinde bu nefreti yeniden ve yeniden üreten ve bu geri kültürü ayakta tutan heteroseksikst devlet gerçekliği bu nefretin failidir!
Nefrete karşı sokakları bırakmıyoruz!
AKP’nin “dindar gençlik yetiştireceğiz” diyerek çıktığı muhafazakarlık yolunda trans cinayetlerinin faillerini bulmadığı, bilakis bu cinayet oranlarını artırdığı, cinayet fermanlarını alenen afişlere bastırıp ‘öldürün’ direktifleri verdiğini görüyoruz. “Lut kavminin yolundan gidenleri…” ile başlayan sokak afişlerinden tutalım da Türkiye’yi Avrupa’da trans cinayetlerinde birinci sıraya taşıyan bir siyasal yapıyı topluma sirayet ettirirken “kadın mıdır, kız mıdır” vb çıkışlarla LGBTİ’lerin katili ataerkil zihniyeti büyüttüğüne şahit oluyoruz.
20 Kasım’ın yıldönümünde devlet eliyle büyütülen bu vahşete dur demenin zamanıdır! Bu nefrete artık tahammülümüz yok! Arkadaşlarımızın hedef gösterilmesine, sıradaki nefret cinayetinin “kurban”ı edilmesine göz yummayacağız! Bütün kadınları trans kanıyla sulanan bu nefrete dur demek, bu nefreti dayanışmamızla yenmek için sokaklarda olmaya ve LGBTİ örgütlerinin düzenlediği etkinliklere katılım sağlamaya çağırıyoruz.
İstanbul Yeni Demokrat Kadın
Etkinlik ve Eylem Programı
20 Kasım 2015
Trans*BUT film gösterimi
Saat: 18.30-21.30
Yer: Hollanda Konsolosluğu
Not: Katılım göstereceklerin [email protected] adresine iletişim bilgilerini göndererek kayıt yaptırması gerekmektedir.
21 Kasım 2015
Türkiye Gazeteciler Sendikası Akademi ile Medyada Nefret Söylemi Atölyesi
Saat: 13.00-17.00
Yer: TÜRK-İŞ İstanbul 1. Bölge Temsilciliği
Basın Açıklaması
Saat: 19:30
Yer: Galatasaray Lisesi Önü