Ekin Wan’a yapılan işkenceyi Ayşe’ye de yaşatmak istediler
Devletin mücadele eden kadına dönük temel saldırı biçimlerinden olan cinsel işkencenin ve devletin bunu nasıl kullandığının en çarpıcı örneklerinden birini 10 Ağustos günü Varto’da çıkan çatışmada şehit düşen YJA Star gerillası Kevser Eltürk’ün (Ekin Wan) işkence yapılmış bedeninin sergilenmesiyle gördük bir kez daha…
Ancak Ekin Wan ne ilkti görünen o ki ne de son olacak!
DİHA’ya kaldığı Muş E Tipi Hapishane’den mektup yollayan YJA Star gerillası Ayşe Topçu da Ekin Wan gibi cinsel işkenceye maruz kaldığını aktardı.
Muş’un Varto ilçesinde “Şehit İsmail ve Şehit Ronahi Şehitliği“ne 16 Eylül’de savaş uçakları ve helikopterlerle yapılan bombalama ardından 18 Eylül’de askerler tarafından alanda yaralı olarak alınan ve daha sonra tutuklanan YJA Star gerillası Ayşe, yaralı olarak yakalandığında askerler tarafından sözlü ve fiziki taciz, şiddet ve işkenceye uğradığını anlattı.
‘Hem sözlü hem fiziki tacize maruz kaldım’
Başından geçenleri satırlara döken Ayşe, “Şehit İsmail ve Şehit Ronahi Şehitliği’ne yapılan saldırıda 18 Eylül’de yaralı olarak ele geçtim. Ele geçtiğimde askerlerin hem sözlü hem de fiziki tacizine maruz kaldım. Beni buldukları yerden yaralarım olmasına rağmen sürükleyerek çıkardılar. Beni çırılçıplak soyup karakola götüreceklerini söylediler. Yine askerler cinsiyetçi küfürler ederek ‘Bombayı üstüne bağlayıp patlatalım’ tarzında konuşmalar yapıyorlardı. Daha sonra üzerimdeki elbiseleri çıkararak çıplak bir halde fotoğraf ve video çekimi yaptılar. Bu sırada da fiziksel tacizde bulundular.”
‘Yaralarımın pansumanı bile yapılmadı’
Alandan helikopterle Muş’a götürülürken de sürekli sözlü ve fiziki tacizlerin sürdüğünü söyleyen Ayşe, “Helikopterde de sözlü ve fiziki tacizleri devam etti. Muş’ta hastaneye götürülmem gerekirken TEM’e götürüldüm. Orada uzun süre ters kelepçeli halde bekletildim. Daha sonra hastaneye götürdüklerinde herhangi bir muayene yapılmadan tekrar sorgu sürecine girdiler. Üç gün boyunca hiç bir sağlık personeli yanıma gelmedi. Yaralarımın pansumanı bile yapılmadı. Çok kirli bir odada, ellerim yatağa kelepçeli bir şekilde bekletildim. Askerler zaman zaman gelip burada da fotoğraflarımı çektiler, polisler ise sürekli doktorlara ‘Bu kadın askerlerimizin katilidir’ diyerek, tedavi etmelerine izin vermiyorlardı. Hastanede üç gün kaldım ve doğru düzgün bir tedavi yapılmadan cezaevine getirildim” diye aktardı.