Munzur Su AŞ’nin grevci kadınları YDK’ya konuştu
Yeni Demokrat Kadın: Bir kadın olarak bize direnişte yaşadıklarınızı anlatabilir misiniz?
Yeter Hacıoğlu: İşe giriş tarihim 07.04.2005 iş başı yaptım. O günden beridir yaptığım fedakarlıkları dile getirmekte zorlanıyorum. Çünkü yaşadıklarım zor şeylerdi, mesaisiz çalışıyorduk, saatler belli değildi. Geriye dönüp bakmak istemiyorum. Çünkü yeni yapılan bir işti, o fedakarlığı yapmak zorundaydık. Ben de o işe göre acemiydim, şimdiye kadar yaptığım fedakarlığı dile getirmek istemedim, yaptıklarımla övünmedim. İş hayatı nedir ben bu işte öğrendim, övünmediğim nokta bu işe yeni başladığım için, yönetim yoktu çok fazla karışanımız da yoktu. Ve bir süre sonra yedi kişilik bir yönetim çıktı. Gelen yönetim ve müdürümüz bize her seferinde elinizi taşın altına koyun demişlerdi. Ve ben kadın olarak elimi taşın altına koymaktan çekinmedim. Bugün olsa yine aynı şeyi yaparım; çünkü fabrika benim çocuğumdu, bir çocuğu büyütmek ne kadar zordur ben biliyorum. Ben bir anneyim. Ben şimdiki yönetime soruyorum, büyüttüğüm çocuğu öldürmem kolay mıdır sizce? Ben bu greve giderken vicdanım beni rahatsız ve huzursuz etmişti. Ama bugün bakıyorum ki onlar on yıllık bir işçinin tazminatsız iş hakkını feshederken vicdanen rahatlar. Gerçekten yaşadıklarımızı anlatamıyorum ancak yaşanır. Benim aldığım maaş bellidir 940’tır. Birileri benim maaşımı aldığım mesaiyle birlikte internete vermişler,1700 diye. 1300 lira için direnen biri olarak ben 1700 reddetmiş mi olacağım? Bunu neden dile getirdim. Açıklamasını yapmak istiyorum. Çünkü ben şu an ailemin karşısında kendimi aciz hissediyorum, onların sayesinde yalancı konumuna geldim. Sonuçta bu tarz şeyler manevi olarak yıpratıcı. Biz maddi olarak kaybedebiliriz ama manevi değerlerimizi kaybetmek istemiyoruz. İnsanın en büyük değeridir. Rica ediyorum beni bu değerleri elimizden almasınlar. Hani bir laf vardır klasikleşmiş ama sürekli kullanılması gereken bir laftır insanın on tane cahil dostu olacağına bir tek güçlü düşmanı olsun. Nerede ne zaman vurulacağını biliyorsun. O yüzden bırakın bari ailemize karşı yalancı olmayalım.
Yeni Demokrat Kadın: Son olarak ne söylemek istersiniz?
Yeter: Direnişteki arkadaşlarla çok ciddi maddi sıkıntılar yaşıyoruz. Ama bu direnişimizi gölgeleyemez: çünkü bu hakkımız olandır. Mücadelemiz devam edecektir.
Başka bir Munzur Su A.Ş kadın işçisi (ismini vermek istemedi)
Yeni Demokrat Kadın: Bir kadın olarak bize direnişte yaşadıklarınızı anlatabilir misiniz?
– Direnişte cok ciddi sıkıntılar yaşıyoruz… Bir çocuğum var onun ihtiyaçlarını karşılamakta sıkıntı yaşıyorum. Eşim de çalışmıyor, kışın iş imkansızlıklardan dolayı. Şu an evin yükünü ben omuzluyorum. Sonuçta başka da gelir kaynağımız yok. 9 yıldır çalışmama rağmen hakkımız olanı bile vermiyorlar. 4 Aralık 2015’te işimiz feshedildi. Bütün emeklerimiz hiçe saydılar. 940 lira asgari ücretle çalışıyorum. Bu zamanda o parayla ev geçindirmek çok zor. Ayrıca önemli bir detayı da paylaşmak istiyorum: ilk 7 kişinin işten çıkarılması çok ilginç, biz greve 28 Ekim’de başladık. O yedi kişiyi 27 Ekim’de zaten çıkarmışlar, yanı greve başlamadan. Bunu da son aşamada öğrendik. Grev süresince zor şartlara rağmen mücadelemiz devam ediyor. Dışarda nöbetleşe yemek yapıyoruz, kalacak yer olarak konteynırda kalıyoruz. Şimdi ben ve arkadaşlarım zor bir süreçten geçiyoruz. Her şeye rağmen birliğimizi bozmayacağız, bizim gücümüz hepimizin kararlı olmasındadır. Bundan sonra da böyle olacak, sonuna kadar direneceğiz. Tüm kamuoyunun duyarlı olmasını istiyoruz ve desteğini bekliyoruz.
Dersim YDK