Kadın olmak…

Eğer cinsiyetin kızsa; Toplum için toplum yüzünden bir kalıba girmek zorunda oluyorsun. İşittiğin onlarca saçma sapan kurallar, laflar bir şekilde işliyor bilincine. “Kızsan babana bile güvenmeyeceksin… Kız çocuğunu dikkatli yetiştireceksin… Kızını dövmeyen dizini döver… Kadının sırtından sopayı karnından sıpayı eksik etmeyeceksin… “

Tartışmalara yapılan yorumları görüyorsun mesela. Bir erkeğin kadına normal bir insanın normal bir insana davranması gerektiği gibi davranmasının bir lütufmuş gibi algılandığı bir topumda yaşadığımızın farkına varıyorsun. “Dövmüyor. Sövmüyor. Eve ekmek getiriyor. Derdi ne anlamıyorum ki ! Ah, kadınları memnun etmek mümkün değil !” Bize insan muamelesi yaptı diye bir de tapalım ister misiniz?

Ağzını açıp bir şey söylesen hayatı bilmiyor, toz pembe görüyor oluyorsun. Söylemesen kendine yediremiyorsun bir türlü… Her şeyden önce erkektir yapar algısının ne denli zihne yerleştiğini görüyorsun, kadınsan. Sanki mini etek giyinen bizim kadınımız değilmiş gibi ona edilen tacizi bile “giymeseydi”  tepkisiyle karşılayan insanlar var. Yılda yüzlerce erkek çocuğu gene erkekler tarafından tecavüze uğruyor ve ben onların mini etek giyindiğini hiç zannetmiyorum. Ya ördeğe, tavuğa tecavüz eden erkekler var ve böyle bir zihniyetle devam ettiğimiz sürece hep olacak, biz çarşaf giysek ne olacak ki? Zira bir erkek tecavüz ettiyse tahrik olabileceği bir neden aramalıyız hemen değil mi? Bulamazsak bile sorun değil, mahkemede kravat taktığı için iyi hal indirimi uygulayabiliriz. Sanki gerçekten zavallılar kendilerini tutmaya çalışmışlar ama biz o denli açık giyinmişiz ki tecavüz etmekten başka yolları kalmamış.

Erkeğin kadından üstün olma durumu o denli kabullenilmiş ki şöyle yorumlar bile duyuyorum; “Bir kere bir ilişkide kadın erkekten daha üstün olursa o ilişki yürümez. Örneğin evliliklerde erkeğin aldığı maaş daha fazla olmalı. Çünkü kadın çenesini tutamaz. Erkeğin başına kakar sürekli. Erkek böyle bir şeye tahammül edemez.” Erkek kakmıyor mu kadının başına? Ya da kadın tahammül edebiliyor mu? Ya da etmek zorunda mı? Yazılacak satırlarca şey söylenecek onlarca söz var ama iki cinsiyet arasındaki çizgiler öylesine derin ki bu kadarcık bir yazı bile durumun vahametinin kavranmasına yeter de artar bile. Son olarak şunu söylemek istiyorum; “Toplumda kız çocuğuna verilmeye çalışan edebin yalnızca yarısı erkek çocuğuna verilseydi dünya çok daha yaşanılabilir bir yer olurdu…”

Bir YDK’lı