SKM’li Fadime Çelebi: “Kongre güçlü bir kadın hattı ve iradesi”
İstanbul: Sosyalist Kadın Meclisleri Su Kültür Merkezi’nde 30-31 Ocak tarihlerinde “Örgütlenerek özgürleşiyoruz” şiarıyla 3. Kongresi’ni gerçekleştirdi. Kongreye ve kongrede çıkan kararlar üzerine SKM sözcüsü Fadime Çelebi ile kongrenin amaçları ve nasıl sonuçlar elde ettikleri üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.
“Örgütlenerek özgürleşiyoruz”
Türkiye siyasetinde özerk kadın çalışması söz konusu olduğunda bir ilki yaptıklarını söyleyen Çelebi şunlara vurgu yaptı; “Tabii Kürt hareketini saymazsak, sosyalist kadın cephesinde bir ilk özerk örgütlenme (başlı başına bağımsız örgütlenme tabii). 6 yıllık bir süreç kendini değerlendiren pratiğini değerlendiren kadın mücadelesini değerlendirirken, hem eleştirel hem de geleceği güçlü bir şekilde örmeye çalışan kongre süreci yaşadık. Kongre öncesi yaklaşık 14-15 ilde kurultaylar gerçekleştirildi. ‘Örgütlenerek özgürleşiyoruz’ kurultaylarının iradesiyle kongreyi gerçekleştirdik. Yerelden açık merkezi iradeyi şekillendiren ve yerel iradeyi merkeze taşıma amaçlı bir kongre süreci oldu. Kongreyi, yerel kadınların fikirlerini ve kadın iradesini merkeze taşıma anlamında güçlü bir kadın hattı ve iradesi olarak görmek gerekiyor.”
“Özsavunmanın meşruluğu tartışıldı”
Kongrenin önemli bir tartışma başlığının da özsavunma olduğuna vurgu yapan Çelebi konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bu içinden geçtiğimiz politik süreç, özellikle AKP’nin 13-14 yıllık sürecinin erkek egemen yaklaşımları, kadın düşmanı politikaları kongremizin asıl gündemiydi. Kadına yönelik şiddet, şiddetle mücadele, biçim araştırma ve tüm bunlarla mücadele etmenin yol ve yöntemleri tartışıldı. Bunun yanı sıra özsavumanın meşruluğu tartışıldı.
Diğer bir başlık ise bugün Türkiye’de AKP’nin Kürt halkına dönük başlatmış olduğu savaş konsepti ve militarist AKP’nin kadın bedeni üzerinden bir siyasi soykırım uygulanması, kadın bedeni teşhiri üzerinden geleceğe dönük tartışmalar yapıldı.
Kadın hareketleri ciddi bir deyim elde etti ve bu deneyimlerin büyük bir bölümünü de sokakta kendi pratikleri ile biriktirdi. Türkiye’de ve Kürdistan’da gerçek anlamda politikleşen, büyüyen kendi içerisinde iradeleşen bir kadın hareketi var. Elbette Sosyalist Kadınlar bir taraftan kendi kulvarında bu hareketin fili meşrusunu bir tarafta ise ortak kadın mücadelesini nasıl büyütebileceğini tartıştı. Farklı kulvarda ilerleyen kadın mücadelesini nasıl büyütebileceğimiz ve ortaklaştırabileceğimiz üzerine verimli tartışmalar yürütüldü.”
“Kadın mücadelesinin sokak ayağı önemli
AKP’nin kadın düşmanı politikalarına karşı, kadınlar olarak sokağı nasıl güçlendirecekleri ve bu sokak mücadelesini nasıl yürütebilecekleri üzerine etkin bir tartışma yürüttüklerini vurgulayan Çelebi son olarak şunları söyledi: “Kadına yönelik şiddet ve öz savunmanın meşruluğunu yeni dönemde daha güçlü inşa etmek gerekiyor. Tabii bunu yaparken de mücadele biçimlerini nasıl hayata koyacağımızı da tartıştık. Bu araç ve biçimler üzerine tartışırken de öz savunmanın meşruluğu ve buna ana yasal düzeyde meclislilerin, önergelerin verilmesi özelikle HDP üzerinden bunların daha zorlayıcı olması gerektiği üzerine tartışmalar yürütüldü.
Somut öz savunmanın meşruluğu ve bunun bir hak olması gerektiği üzerinden tartışmalar yapıldı. Daha geniş kadın kitlelerine nasıl ulaşabileceğimizi tartışırken, yeni kadın derneklerinin, kooperatiflerinin, kadın festivallerinin, kadın dayanışma evlerinin kurulması bir dizi araç kongremizde tartışıldı. Ve bunlar somut kararlara bağladı. Devletin en yoğun saldırdığı bir süreçte kongremiz çok önemli bir yerde duruyor. Çünkü kongre kendi meclisini seçti ve meclis toplantısı merkezi kurulunu seçti. Buradan da 10 kişiden oluşan bir merkezi yönetim seçildi. Bu merkezi yönetim içerisinde bir görev bölüşümü yapıldı.”