Normal doğum ısrarı can alıyor!
H. Merkezi: İzmir Menemen’de, doğum yapmak için Özel Sada Hastanesi’ne giden Ebru Sönmez Çelik’in bebeği, doktoru “normal doğum”da ısrar edince yaşamını yitirdi.
Doğum için Özel Sada Hasstanesi’ne giden Çelik’e, doktoru tarafından “yüzde 50 normal yüzde 50 sezaryen” yapılacağını söylenmişti.
Ancak ameliyata giren Çelik, kendisine 8 saat boyunca verilen suni sancıyla normal doğuma alındı ve karnına aşırı baskı yapılarak doğumun gerçekleştirilmeye çalışıldı. Hastanenin “normal doğum”daki bu ısrarı sonucunda Çelik bebeğini kaybetti.
Doğum sonrası bebeğinin ağlamaması üzerine sebebini soran Çelik, doktorundan “solunumda sorun var, çocuk doktoru bakacak” cevabını aldı. Daha sonra “ben doğumu gerçekleştirdim ama çocuk öldü” açıklamasını alan aile, doğumun sezaryenle yapılması halinde bebeğin yaşıyor olacağını, belirterek savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Özel Sada Hastanesi ise bir bebeğin ölümüne neden olmuş olmalarına rağmen erkek egemen bir pervasızlıkla şu açıklamayı yaptı; “Yani sezaryeni gerektirecek bir durum yok. Bir sıkıntı olur, normal doğumda sıkıntı hissedersin, öyle bir şey yok. Uzamış doğum eylemi yok, ani bebek ölümü vakası olduğunu düşünüyoruz. Anne belden iğne yapmadan bile çığlık çığlığa bağıran bir hasta.”
Bebeğin katili AKP hükümetidir!
“Sezaryen” ve “kürtaj” karşıtı açıklamalarıyla bilinen AKP hükümeti, bu kadın düşmanı yaklaşımıyla tüm kadın örgütlerinin tepkisini çekmişti.
Bu tepkiler sırasında kadın düşmanı açıklamalarını artıran hükümetin Sağlık Bakanı Recep Akdağ da, “gereksiz” sezaryen yapan hastanelere ve doktorlara yaptırım uygulanacağına dair açıklamalar yapmıştı.
Bu ve buna benzer açıklamaların ardından kadın ve sağlık örgütleri yaptıkları açıklamalarla hükümetin kadın bedeni üzerinde söz sahibi olma çabalarının daha fazla kadının ve bebeğin ölmesine neden olacağına dikkat çekmişlerdi.
Bugün kadınların normal doğuma zorlanarak önce İstanbul’da şimdi de İzmir’de bebeklerin yaşamını yitirmesi, olayın vahametini gözler önüne seriyor.