İlmik ilmik örülen kadın dayanışması ile Çilem özgür
“Şimdi dışarıda ömrümün yettiği yere kadar kadın dayanışmasının içinde yer alacağım. Kirpiğimiz yere düşmesin diye mücadele edeceğiz” şeklindeki sözleriyle mücadele mesajı veren Çilem Doğan özgürlüğüne kavuştu.
Çilem, şiddet gördüğü kocasının kendisi öldürmek istemesine karşı hayatını savunduğu için 15 yıl hapis cezası aldı dün (20 Haziran) kefaletle serbest bırakıldı.
Çilem özsavunma pratiği nedeniyle hapse girdi ve daha girdiği andan itibaren bir çok kadın ve kadın örgütü tarafından sergilediği özsavunmaya sahip çıkıldı.
Çilem özsavuması tüm kadınların özsavunmasıydı
Çünkü Çilem’in ortaya koyduğu özsavunma aslında tüm kadınlara yönelik erkekler tarafından cinsel, fiziksel, psikolojik, ekonomik şiddete bir karşı koyuş, yaşamını savunma pratiğiydi. Dün o pratik Nevin Yıldırım tarafından ortaya konulmuştu, bugün Çilen Doğan “Hep kadınlar mı ölecek biraz da erkekler ölsün” sözleriyle özsavunmasını yapmıştı. Bu özsavunma tüm kadınların özsavunmasıydı ve o nedenle başta kadın örgütleri olmak üzere binlerce kadın erkek şiddetine dur diyen Çilem’e sahip çıktı.
Bugün 15 yıl alıp ardından kefaletle özgürlüğüne kavuşan Çilem’i kadın dayanışması ile örülen mücadele ile dışarıda. Çilem, “İçeride mektuplarla dayanışmaya devam ediyorduk. Dışarıda da bir mücadelenin devam ettiğini biliyordum. Şimdi dışarıda ömrümün yettiği yere kadar kadın dayanışmasının içinde yer alacağım. Bunun sözünü içerideyken de vermiştim şimdi de veriyorum. Kirpiğimiz yere düşmesin diye mücadele edeceğiz” şeklinde sözleriyle kadın dayanışması vurgusu yaptı.
Çilem; “Mücadeleye dışarıda devam edeceğim”
Dışarıda kendisine verilen desteğin kendisini güçlü kıldığını söyleyen Çilem, aldığı 15 yıl cezanın kendisine değil tüm kadınlara verildiğini dile getirdi. Ceza almasına yönelik tepkileri ve imza kampanyasını cezaevinden takip ettiğini söyleyen Çilem, ceza almasına üzülmediğini belirterek “Benim için daha çok çığlıkların yükseldiğini hissettim. Benim davam meşru müdafaanın kesin olduğu bir dava. Yargıtay’dan beraat edeceğimi biliyorum” dedi.
“Biz Mira ile çok zor günler yaşadık. Mira anne karnındayken de doğduktan sonra da şiddetin her şeyini hissetti. Ben nasıl iliklerime kadar hissettiysem o da hissetti. Mira çok güçlü bir annenin kızı. Ona verebileceğim çok şey var” şeklinde konuşan Çilem, hapishanede hayat için çok şey biriktirdiğinin mesajı veriyordu. Kadın mücadelesinin gücünün mesajıydı Çilem’i de mutlu kılan, çünkü her bir kadını mutlu ve güçlü kılan tek şeyin kadınlara saldırıların arttığı, kazanılmış haklara dönük saldırıların boyutlandığı bu süreçte kadın dayanışmasıdır biz Çilem gibi güçlü kılan, içerde ve dışarıda yan yana olmanın verdiği güçtür diye düşünüyorum.
Yaşasın kadın dayanışması, yaşasın kadın direnişi
Bugün Çilem’in ilmik ilmik örülen kadın dayanışması, gösterilen kadın direnişinin sonucu olarak özgürlüğüne kavuştu. Ben bu dayanışmayı Kürtaj hakkımız için sokağa çıktığımda da, bugün Boşanma Komisyonuna karşı örülen mücadelede de ve her kadın etkinliği, buluşması, eyleminde de gördüm.
Çilem’in sözlerinden bu gücü tüm aklı, bilinci ile hissettiğini görüyorum. “Duruşma salonları, fabrikalar, sokaklar, caddelerde omuz omuza mücadeleye devam edeceğiz. Başından beri en çok kadınlar bu davayı takip etti. Bunun tahliye edilmemde etkili olduğunu hissettim. Hiçbir şikayetim olmasaydı da kadınlarım bana destek olacağına inanıyordum” dedi.
Çilem sergilediği özsavunmayı başından beri sahiplendi ve “Hiçbir zaman yoklamadım ben katil miyim diye, çünkü ben her gün ölüyordum. Çünkü ben katil değilim. Çünkü ben her gün katilin koynunda uyuyordum” ifadesini kullandı.
Bir YDK’lı
