Irmak: “Gever’i erkek zihniyet katletti”
Gever: Gever’de 78 gün süren sokağa çıkma yasağının ardından yeniden inşa çalışmaları tüm engellemelere rağmen sürüyor. Sokağa çıkma yasağı süresince 77 kişinin katledildiği, binlerce evin yakılıp yıkıldığı kentte devletin hedeflerinden biri de kadınlardı. Sokağa ve eve yazdıkları cinsiyetçi yazılarıyla, evlerin içinde kadınların özel eşyalarına verdikleri zararlarla, ataerkinin besleyip büyüttüğü ve kadını cendere altına aldığı “namus” kavramını Gever’de de kullanan devlet şahsında kadınlar tıpkı sokağa çıkma yasağının ilan edildiği başka şehirlerde olduğu gibi hedefteydi.
Devletin kadınları özel olarak hedefe koymasında, kuşkusuz bu süreçte kadın direnişinin kazandığı boyutun önemli bir rolü var. Özellikle Rojava Devrimi ile birlikte kadının mağduriyetten direnişe evrilen tarihsel rolü, devletin sokağa çıkma yasağı ile beraber katliam ve yıkım politikalarını devreye soktuğu şehirlerde kadınların direnişinde de açığa çıktı. Var olan gücünü kadın bilinci ile beraber açığa çıkaran kadınlar şehirlerini ve yaşamlarını direnerek korudular.
Gever de çatışmaların sürdüğü 38 gün boyunca kadın direnişine sahip oldu. Şimdi ise yine yeniden inşa en çok da kadınların öncülüğünde gerçekleşiyor. HDP Hakkari Milletvekili Selma Irmak, 78 günlük sokağa çıkma yasağı sürecinde devletin kadınlara yönelik saldırılarına dair Yeni Demokrat Kadın‘a konuştu.
Gever’de kadın bedeni hedef alındı
Devletin Gever’deki saldırılarının önemli bir boyutunun cinsiyetçi olduğunu açıklayan Irmak, “Evlerde ve sokaklarda yapılan yazılamalar bunun en büyük göstergesiydi. Tıpkı Cizîr’de olduğu gibi cinsiyetçi söylemler duvarlara kazındı, kadın bedeni hedef alındı” dedi. Evlere giren askerlerin dolaplardaki kadın eşyalarına özel olarak yönlendiğine dikkat çeken Irmak, “Neredeyse bütün evlerde, özellikle kadınların yöresel elbiseleri yakıldı. Kadınların iç çamaşırları her odaya saçılmış, makasla kesilmiş halde bulundu” ifadelerini kullandı.
Bütün bunların devletin eril tecavüz kültürünün bir yansıması olduğunu dile getiren Irmak, sokağa çıkma yasağının sona ermesinin ardından ise kolluk kuvvetleri tarafından kadınların sokaklarda tacize uğradığını, kadınların telefonlarla aranarak da taciz edildiğini aktardı.
Irmak sözlerine şu şekilde devam etti: “Gever’i erkek zihniyet katletti, tecavüz kültürü yağmaladı. Faşizm ve erkek egemen zihniyet başta kadınlar olmak üzere bu kentten intikam almaya çalıştı.”
Gever kadınların öncülüğünde inşa ediliyor
Bütün bu saldırılara rağmen sokağa çıkma yasağının sona ermesinin ardından mahallelerde yine kadınların olduğunu ifade eden Irmak, “Kadınlar, enkazların başında bir teslimiyet veya çöküntü hali olmaksızın yeniden kollarını sıvadılar. Bu kez yeniden inşa için mahalleleri sahiplendiler. Elbette ki üzüntü ve acıyı herkes yaşıyor, ancak kadınlarda derin bir öfke hakim” dedi ve kadınların devlete “Ben sana yenilmeyeceğim” mesajı verdiklerini vurguladı.
Gever’de kadınlar, “Keşke bu kadar çocuğumuz ölmeseydi de sadece evlerimiz yıkılsaydı” diyorlar. Devletin “teslimiyet”i dayatmasına karşılık teslim olmayacaklarını, yeniden inşada birebir rol alarak ifade ediyorlar. Irmak, bu duruma ilişkin son olarak şunları ifade etti: “Burası artık kadınların öncülüğünde inşa edilen bir kent. Dolayısıyla Gever’de bundan sonraki süreçte kadın bakış açısıyla yoğrulan bir şehir açığa çıkacaktır.”
