Katledilen Êzidi Kadınlar İçin Bir Dakika
IŞİD’in Musul’u işgalinin ardından, 3 Ağustos 2014 günü Şengal ve Sincar bölgesine saldırması sonucunda binlerce Êzîdî katledildi, kadınlar ve kız çocukları tecavüze maruz kaldı, malları yağmalandı, yüz binlercesi yaşadıkları toprakları terk etmek zorunda kaldı.
4 bin yıldır pek çok kez kitlesel kırımlar ve saldırılar yaşamış olan Êzîdîler, bu defa da ISİD çeteleri tarafından işgal ve katliama maruz kaldılar. ISİD çeteleri, 5.000’e yakın Êzîdîyi infaz etti. Bu vahşetten kaçmayı başarabilen yaklaşık 200.000 Êzîdî’nin 50.000’i Şengal Dağları’na kaçtıysa da, burada da açlık ve susuzluktan yüzlercesi yaşamını yitirdi. ISİD çetelerinin eline geçmemek için yüzlerce Ezidi kadın çocuklarıyla birlikte Şengal Dağı’ndan ölüme atlayarak intihar ettiler.
Yaklaşık 5.000 Êzîdî kadın ve çocuk ISİD çeteleri tarafından esir alındı. Savaş ganimeti olarak el kondular, kafeslerin içine kapatılıp seks kölesi olarak satıldılar ya da ISİD komutanlarına hediye edildiler.. İslamiyet’e geçmeyi kabul etmedikleri için işkence gördüler, sistematik tecavüzlere uğradılar, katledildiler. Kadınların alıkonduğu hapishanelerde doğan bebekler annelerinden zorla alındı.
IŞİD’in kaçırdığı kadınlardan birinin bir TV programını arayarak, “Allah aşkına, size bildirdiğim konumu savaş uçaklarına bildirin, gelip bizi bombalasınlar ve bu utançtan kurtarsınlar” diye yalvaran sesini hangimiz unutabildik?
IŞİD’in esir aldığı Êzîdî kadınların önemli bir bölümü kaçabilmiş ya da kurtarılmış olsa da, tahminen yaklaşık 3.000 kadın hala IŞİD’in esareti altında.
Henüz geçtiğimiz Haziran ayında, Musul’da seks kölesi olmayı reddettikleri için, ISİD çetelerinin demir bir kafesin içine koyarak diri diri yaktığı 19 Êzidî kadının çığlıkları hepimizin kulaklarında… Görgü tanığı Gewre Salih, “Ölüm birgün hepimizin başına gelecek, kaçınılmaz bir son. Ama ölümün de biçimi ve rengi vardır. Hiçbir din ve insanlık değeri, insanların demir kafese konularak diri diri yakılmasını kabul etmez. Êzidîlerin başına gelenler hiçbir halkın başına gelmemiştir. ” diyerek tanık olduğu olayı anlatıyor.
ISİD çetelerinin Êzîdî kadınları savaş ganimeti olarak kaçırması, köleleştirmesi, sistematik tecavüz, zorla din değiştirme gibi uygulamalar sonucu yüzlerce kadının intihar etmesine neden olması, binlerce kadını katletmesi yalnızca kadınlara karşı sistematik bir savaşın neticeleri olarak kalmamakta, bir kadın kırımı olarak ortaya çıkmaktadır.
3 Ağustos Kadın Kırımı ve Soykırıma Karşı Uluslararası Eylem Günü
Şengal Katliamının yıldönümü olan 3 Ağustos’a sayılı günler kalırken, katliamın ardından Êzidîler, yaşadıklarının soykırım olarak tanınması ve 3 Ağustos’un “Uluslararası Soykırıma Karşı Mücadele Günü” olması için dünyaya çağrı yaptılar.
Aynı zamanda Şengal dağlarında yeni bir yaşam inşa ederek meclislerini oluşturan Êzidî kadınlar da, tüm dünya kadınlarına 3 Ağustos’un “Kadın Kırımı ve Soykırıma Karşı Uluslararası Eylem Günü” olması yönünde çağrı yaptı. Êzidî kadınların kurtarılması için oluşturulan “Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformu” da bu çağrıya ortak oldu. Yapılan çağrı üzerine, dünyanın birçok ülkesinde 3 Ağustos günü, saat 11.00 de kadınlar “Bir dakikalık sessiz eylem duruşu” yapacak.
Yeni Kadın olarak biz de bu çağrıya katılıyoruz…
Kadim Êzidî halkına yönelik bu vahşeti/katliamı ve kadın kırımını bir kez daha lanetliyoruz… Başta Yeni Kadın tabanı olmak üzere, tüm kadınları Ezidi kadınları ile dayanışmaya çağırıyoruz. Şengal ve Sincar’da katledilen kadınları anmak, sistematik tecavüzlere uğrayan, çocukları ellerinden zorla alınan, gözleri önünde yakınları diri diri yakılan/katledilen/tecavüzlere maruz bırakılan, yaşadıklarından kaynaklı ömür boyu travmalara mahkûm edilen, ama tüm yaşadıklarına karşı örgütlü direnişi seçerek özsavunmayı hayata geçirmiş olan Êzidî kadınların mücadelesini de sahiplenmek ve yanında olmak, onların sesini tüm dünyaya duyurmak için 3 Ağustos günü alanlarda buluşalım.
Egemenler zulme soyunduğunda, kadınlar direnişi giyer!
Kahrolsun faşizm ve kadın düşmanlığı!
Yaşasın kadın direnişi ve dayanışması!
YENİ KADIN
