Kadın tutsağa cinsel işkence
İnsan Hakları Derneği’nde bugün (1 Ağustos),a Gebze Hapishanesi’nde bulunan Aysel Koç’un Darıca Farabi Devlet Hastanesi’ne sevkini yaptırdıktan sonra Cemalettin Yeşilyurt isimli “hekim” tarafından cinsel işkence saldırısına uğraması konusunda Demokratik Kadın Hareketi tarafından basın açıklaması yapıldı. Aysel Koç’un avukatı Eren Keskin ve babası Doğan Koç da açıklama da konuşmacılar arasındaydı.
Doktor Cemalettin Yeşilyurt cezalandırılsın!
Demokratik Kadın Hareketi adına basın metnini okuyan Gülten Coşkun “Hapishanelerde siyasi tutsaklara yönelik saldırılar, hak gaspları ve işkenceler hapishane idaresi-asker-doktor işbirliği ile devam ediyor. Biliyoruz ki, devrimci tutsaklara yönelik tüm saldırılar iktidarın sınıf karakterini yansıtmaktadır. Bu nedenle iktidar ve onun savunucuları özellikle de hapishanelerde işkence uygulamalarını devreye sokuyor.”
Açıklamasının ardından tutsak kadınlar üzerindeki saldırılardan söz etti. ”Tutsak kadınlar ise erkek iktidarın bekçileri tarafından sistematik, cinsiyetçi işkencelere maruz kalıyor. Kendi idaresine sahip çıkan, eril tahakküm ilişkileri karşısında örgütlenen kadınlar sokakta olduğu gibi hapishanelerde de günü direnişle örmeye devam ediyor. Gebze Hapishanesi’nde bulunan Aysel Koç iktidarın erkek aklının bir pratikte teşhir olduğu cinsel işkence saldırısına uğradı.27 Haziran tarihinde bizlere gönderdiği mektup ile hastanede doktor tarafından uğradığı cinsel işkenceyi belgeleyerek duyarlılık ve dayanışma çağrısı yaptı” dedi. “Yaşanan bu saldırılar, işkenceler kadının-kadınların kurtuluş mücadelesine yöneliktir. Kadının iradesini yok saymaya yöneliktir. Biz kadınlar içeride de dışarıda erkek egemen devletin saldırılarına karşı direnişi büyütmeye devam edeceğiz. OHAL süreciyle birlikte bu işkenceler daha da yaygınlaşacak. Bunun için kenetlenmeli, topyekun direnişi güçlü bir şekilde örmeliyiz” diye devam etti. “Demokratik Kadın Hareketi olarak Aysel’in şahsında tutsak kadınlara yönelik gerçekleşen bu işkenceyi meşrulaştıran Sağlık Bakanlığı, TTB, hapishane idaresi, Darıca Farabi Hastanesi ve Cemalettin Yeşilyurt suç duyurunda bulunulacak, sorumluların yargılanması için sürecin takipçisi olacağız” diyerek konuşmasına son verdi.
Tutsak Aysel Koç’tan mektup!
Yaşadığı cinsel işkenceyi Demokratik Kadın Hareketine gönderdiği mektubunda anlatan Aysel Koç, mektupta şunları ifade etti: ”Sevgili yoldaşlar jinekolojik rahatsızlığımdan kaynaklı muayene olmak için Darıca Farabi Devlet Hastanesi’ne sevkimi yaptırdım ve Cemalettin Yeşilyurt isimli ‘hekime’ muayene olmaya gittim. İlk etapta jandarma ile diyalog kurdum ve dışarı çıkmalarını istedim. Bir şekliyle konuyu çözdük sayılır, sayılır çünkü muayeneden çıktığımda kolluk güçleri içeriye girmişti! Kolluk güçleriyle tartışmam üzerine ‘doktor’ sıfatlı tecavüzcü bana “demagoji yapma, geç paravanın arkasına” gibi bir şeyler söyledi. Bunun üzerine tartıştık, hasta haklarımı sıraladım. Yine demagoji yapma dedi ve muayene odasına geçtim bir an önce oradan çıkmak için. Henüz hazırlanmamışken içeri girdi, dışarı çıkmasını söyledim, çıktı ve geldiğinde makinenin başlığını değiştirmesini istedim değiştirdi ama nasıl! Sonra aleti hızla rahmime soktu ve dışarı çıktı. Aleti kendim çıkardım, sonra hazırlandım ve hapishaneye döndüm. Kanamam hastanede başladı. Ertesi gün hapishane doktoruna çıkarıldım. Yaklaşımı şöyle; ‘Cemalettin bey iyi bir hekimdir, kötü gününe denk gelmişsin.’ İki hafta ağrı çektim. Türk Tabipler Birliği(TTB) ve Savcılığa başvurdum. Savcı beni yıldırmaya çalıştı. Ya onun sözcükleriyle suç duyurunda bulunacaktım ya da odadan çıkacaktım. ’Resmi’ bir belge olsun diye suç duyusunda bulundum. TTB’de, Savcılıkta soruşturmaya yer olmadığına karar vermiş. Buraya geldiğimde yoldaşlara anlattım ve devamını biliyorsunuz. Utanması, sakınması gereken kişi ben değilim. Kadınların kurtuluş mücadelesini veren biri olarak basit kaygılara kapılmamda olası değil. Neler yaşadık, neler yaşayacağız, bir yığın örneği var elbette bu dava burada kalmamalı!”
Aysel Koç’un avukatı ve babası konuştu!
Sürecin takipçilerinden olacak avukat Eren Keskin konuya ilişkin; “Arkadaşların bildirmesi üzerine 16 Haziran’da Aysel ile görüştüm. Her şeyden önce şunu belirtmek gerekir ki kendisi epilepsi hastası bir epilepsi hastasına herhangi şikayetle gittiği doktorun çok daha özenle davranması gerekir. Zaten son derece antidemokratik bir cezaevi süreci yaşanmış, davası Ankara’da olmasına rağmen 7 ayrı cezaevine gönderilmiş. En son Gebze Cezaevi’ndeyken bir kanama yaşıyor vajinal bölgeden ve doktora sevkini istiyor Farabi Devlet Hastanesine götürülüyor. Her şeyden önce altını çizmek gerekir ki İstanbul Sözleşmesine uymuyor doktorlar, mutlaka askerlerin dışarı çıkarılması gerekirken perdenin arkasında kalmasına izin veriyor doktorlar bu bir ihlaldir. Muayene aletini çok hızlı bir şekilde sokuyor ‘Doktor’, Aysel bunu ‘Tecavüz’ olarak algılıyor ve burada bir kadının cinsel saldırıyı ne olarak algılaması önemli gerçekten bize göre de tecavüzdür. ’Doktor’ muayene aletini çıkarmıyor Aysel kendisi çıkarıyor ve fenalık geçiriyor. Savcılığın bu olayı önemsememesi gene İstanbul Sözleşmesi’ne aykırı. Şimdi Türkiye Cumhuriyeti devleti birçok sözleşmenin altına imza atıyor ama bu imzaların hepsi süs olarak kalıyor. Bu açıklama suç duyurusu olarak kabul edilmeli biz gene suç duyurunda bulunacağız. Ben İstanbul Çapa’ya Şebnem Korur Fincancı’nın başında olduğu Adli Tıp Ana Bilim Dalına sevk ettirelim seni dedim, o kadar yılmışlar ki hastaneler arası getirilip götürülmekten ‘biz hastaneye götürülürken ikinci bir işkence görüyoruz’ dedi. Bir an önce Çapa’ya sevkini istiyoruz. Biz olayın takipçisi olacağız.” dedi.
Aysel Koç’un babası Doğan Koç da; “kızının kolunu kaldıramamasını sorduğu zaman kızının doktorun darp ettiğini, doktorun kızına siz kadınlar pissiniz erkekler gibi değilsiniz dediğini ve Savcılığında buna duyarsız kaldığını” söyledi.
(YDK)