“Baharın, umudun tohumu Eylem Ataş’ı istiyoruz”
İstanbul: Her ay düzenlenen “Yaşamak istiyoruz” eyleminde bu ay Mınbiç hamlesinde ölümsüzleşen 46 gündür cenazesi verilmeyen Eylem Ataş’ı istediklerini dile getirdi kadınlar. Sosyalist Kadın Meclisleri, Devrimci Partili Kadınlar, Yeryüzü Kadınları ve Yeni Demokrat Kadın’ın katılımıyla gerçekleştirilen eylemde Eylem Ataş’ın vasiyetinin gerçekleştirileceği Çukurova topraklarına defnedileceği sözü verildi.
“Eylem Ataş ölümsüzdür”
“Eylem Ataş ölümsüzdür”, “Eylem Ataş’ı istiyoruz”, “Kadın cinayetleri politiktir” sloganları ile başlayan eylemde açıklamayı okuyan Yeryüzü Kadınları’ndan Nisan Atalay, “Eylem Ataş, 27 Haziran 2016 tarihinde4, Rojava’da Mınbıç’in İŞID’ den temizlenme hamlesinde ölümsüzleşti. Aladağlar’ ın Türkmen kadını olan Eylem, aynı şekilde Mınbiç’te özgürlük güçlerine binbir umutla koşan Türkmen kadınların ve bütün kadınların özgürlük zılgıtı oldu. Türkiye’de kadın özgürlük mücadelesinde omuz omuza mücadele ettiğimiz, alanlarda el ele yürüdüğümüz, her sloganda beraber haykırdığımız Eylem, erkek egemen sistemden hesap sormak için katıldığı serüvenciler kervanında kadın dayanışması ve yoldaşlığının en görkemli direnişlerinden birini sergiledi. ‘İnanalım Baharın Başlangıcına’ şiarıyla çıktığı bu serüvende baharı tüm yeryüzüne muştulamak için ‘Cemre’ adını, kadın yoldaşlığının esas köklerini hatırlatırcasına ‘Heval’in adını alarak, Cemre Heval olarak Rojava topraklarında gülen gözleri ve kahkahalarıyla bir kez daha var oldu” dedi.
“Kadın cinayetlerine karşı insanlık savaşı”
Atalay,”Eylem Ataş’ın yoldaşımızın cenazesi tam 46 gündür ailesi ve biz arkadaşlarına verilmiyor. Biz kadınlar her fırsatta AKP ve IŞİD ortaklığını sokaklarda haykırdık, zılgıtlarımızı, çığlıklarımızı isyanımızı AKP’nin kadın düşmanı, cinsiyetçi politikalarına karşı örgütleyerek, eşit ve özgür bir dünyanın hayaliyle mücadele ettik. Biz kadınlar yaşamak istiyoruz şiarıyla katledilen tüm kadınların çığlığı olmaya söz verdik. Batman’da telefonun şifresini vermediği için erkek kardeşi tarafından işkence edilerek öldürülen Amine Demirtaş’ın, Eskişehir’de tecavüze direndiği için boğularak katledilen Kader Kaya’nın çığlığı olmaya devam edeceğiz. Şimdi bir kez daha hayatın olduğu her alanda yükselen isyanımızı mücadelemizi mora kızıla boyanan baharımızı sokaklarda büyütüyoruz. Şimdi AKP ve IŞİD ortaklığı kendini Eylem’in cenazesinin verilmemesinde somutluyor. Buradan barbarlığı kendilerine kılavuz edinmiş iktidarlara bir kez daha soruyoruz: ‘Çiçekli elbiseleriyle üzerindeki kara örtüleri atan kadınların özgürlük sevinçleri suç mudur?’,’Kadınlar tecavüze uğramasın, pazarlarda satılmasın diye direnmek suç mudur?’ sorularını yöneltti.
“Eylem Ataş’ı istiyoruz”
Ardından ne olursa olsun mücadele vereceklerini Eylem’in vasiyetini gerçekleştirme sözü verdi kadınlar: “Eylem Ataş buradaydı. Birlikte ‘Kadın, yaşam, özgürlük’ dedik, yine diyeceğiz daima” Eylem Ataş’ı istiyoruz. Eylem Ataş kara çarşaflarından sıyrılıp çiçekler açan kadınların düşlerinde, gülüşlerinde yaşayacak” Eylem Ataş’ı istiyoruz. Eylem Ataş gülüşünü Rojava’lı çocuklara, mücadelesini biz kadınlara emanet etti.” Eylem Ataş’ı istiyoruz. Eylem Ataş özgürlüğün sınırsızlığına koştu. Özgürlüğün sınırı yok. Özgürlüğe sınır konamaz.”
