“Çocuk gelin” değil, istismar! Ölüm değil, cinayet!
Derya, henüz 14 yaşında bir çocukken yaşadığı Bedlîs’te (Bitlis) Mutki İlçesi’ne bağlı Özel Köyü’nde bir akrabasıyla “imam nikahıyla evlendirildi”. 15 yaşında hamile kalan çocuk, evde doğum yaptığı sırada geçirdiği beyin kanamasının ardından hayatını kaybetti.
Aslında yaşanan sıradan bir ölüm değil, bir cinayetti!
Yapılan “evlilik” değil, sistematik istismardı.
“Dünya Kız Çocukları Günü”nde ölümle pençeleşen bir kız çocuğu
Derya, istismar sonucu hamile kalmış ve geçtiğimiz hafta doğum yapmıştı. Doğumun üzerinden bir hafta geçmişti ki, Derya, şiddetli baş ağrısı, mide bulantısı, kusma şikâyetleriyle hastaneye kaldırıldı.
Gün 11 Ekim’di!
Yani toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden beslenen egemenlerin birleşik sömürücü gücü Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği tarafından 2012’de Dünya Kız Çocukları Günü ilan edilen bir günde!
Dünyanın ve de gün için yapılan öneriye önderlik eden TC devletinin ikiyüzlü erkek egemenliğini yüzlerine çarpan acı bir gerçekti Derya…
Ve iki gün kaldığı yoğun bakımdan cenazesi çıktı Derya’nın.
Ama ölmedi Derya… Öldürüldü.
Hem de sadece ailesi, “imam nikahıyla” istismarı meşrulaştırmaya çalışan adam tarafından değil. İkiyüzlü erkek egemenliği tarafından.
Derya yoğun bakımda can çekişirken, istismarcı olmaktan asla ger durmayacak devletlerin, erkeklerin önderliğinde lüks salonlarda kız ve erkek çocuklarının eşitliği için yüksek yüksek sözler verenler tarafından…