YDK Koordinasyon toplantısından notlar
Yeni Demokrat Kadın tarafından 15 Ocak günü Ankara’da merkezi koordinasyon toplantısı gerçekleştirildi. İstanbul, Ankara, Dersim, Elazığ ve Mersin alanlarının katılımıyla gerçekleşen toplantıda, 20 Kasım Nefret Suçu ve Mağdurlarını Anma Günü ve 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü ile faaliyet alanlarının genel durumunu kapsayan geçmiş süreç; 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ile olası referanduma dair gelecek süreç ve son olarak YDK dergisi ve mali duruma ilişkin tartışmalar yürütüldü.
20 Kasım Nefret Suçu ve Mağdurlarını Anma Günü ile 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’ne dair yürütülen çalışmaların aktarımının yapıldığı toplantıda, tüm alanlarda kadınlarla ilişkilenmek üzere yeterli ağırlığın verilmediği, bunda OHAL sürecinin de etkisinin olduğu ifade edildi. Devletin gözaltı ve tutuklama saldırılarının özellikle Dersim gibi alanlarda kadın platformlarının bir araya gelişini zorlaştırdığı ifade edilirken devletin bütün saldırılarına rağmen kadınların sokaklardan vazgeçmediklerine de vurgu yapıldı. Tecavüz ve cinsel şiddeti meşrulaştıran yasa tasarısına dair kadınların sokağa çıkışı ile beraber 25 Kasım’da kadınların OHAL’e rağmen sokaktan vazgeçmediklerinin ifade edildiği toplantı olası referanduma ilişkin alınacak tavrın tartışması ile devam etti.
YDK, Başkanlık Sistemi’ne “Hayır” diyor!
YDK’lıların genel politik süreci değerlendirerek başladığı referandum başlığında, özellikle 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından devletin var olan saldırılarının yasallaştırıldığı ve buna paralel kadınlara yönelik saldırılarda da artış olduğu belirtildi. Geçtiğimiz yıla oranla kadın katliamı ve kadına yönelik şiddette oldukça fazla artış olduğu belirtilerek kadınlar cephesinden var olan saldırılara karşı koyuşun da buna paralel olduğu ifade edildi.
7 Haziran Genel Seçimi öncesinde Gezi İsyanı ile beraber yükselen toplumsal muhalefetin devletin girmiş olduğu yönetememe krizini derinleştirdiği ve 7 Haziran sonrası gerçekleştirilen saldırıların bu krizi çözme yolunda atılan adımlar olduğu belirtildi. Devletin “Çökertme Planı” çerçevesinde hareket ettiği, ancak bu planı tam anlamıyla uygulayamadığı belirtilen toplantıda muhalif kesimlerin de süreci tam anlamıyla karşılayamadığı vurgulandı.
Tüm muhalif kesimlerin olası referandum sürecini ortak bir dille karşılaması üzerine tartışma yürüten YDK’lılar birlikte-örgütlü mücadelenin esas alınması gerektiğine dikkat çektiler. Politikayı belirlerken somut gerçekliklerden hareket etme kaygısıyla hareket eden kadınlar, gündeme ilişkin yürüttükleri tartışmanın ardından farklı bir gelişme olmazsa Mart-Nisan aylarında gerçekleştirilecek Anayasa referandumunda “Hayır” deme kararı aldılar. Siyasi iktidara karşı kazanılacak bir başarının halkın motivasyona olan ihtiyacını karşılayacağını belirten YDK’lılar, sadece başkanlık sistemine yoğunlaşmaksızın devletin biat ettirme politikalarına karşı teşhir çalışmaları yürütmenin önemine değindiler. Bu sürecin erkek iktidarı zayıflatmak üzere ele alınması gerektiğini belirten kadınlar, kadınlarla beraber güven inşasının önemi üzerinde durdular.
Bu anlamda olası referandum sürecinde kadın platformlarında yer almak, YDK’nın kendi sözüyle beraber kitle çalışması yürütmesi, sosyal medya gibi araçlardan yararlanmak üzerine tartışmalar yürütüldü.
Kadınlar 8 Mart’ta OHAL ve biat ettirme politikalarına karşı!
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne dair tartışmalarda ise olası referandum süreciyle bağlantılı olarak sürecin ele alınması üzerine ortaklaşan kadınlar, OHAL, başkanlık sistemi ve iktidarın biat ettirme politikalarına ilişkin 8 Mart’ta söylenecek sözün belirlenebileceğini tartıştılar. Yine bu süreçte de kadın kurumlarıyla ortaklaşa hareket edilmesi gerektiğini ifade eden kadınlar tutsak kadınlara yönelik saldırıların da 8 Mart gündemine dahil edilmesi gerektiğini belirttiler. YDK dergisinin dağıtımı ve mali duruma ilişkin tartışmalarla merkezi koordinasyon toplantısı sona erdi.