Biz kim miyiz? Biz “Hayır Diyen Kadınlar”ız!
Referandum tarihi açıklanırken birçok kadın ve kadın örgütü referanduma dair tavrını açıkladı. Peki, kadınlar referanduma neden HAYIR diyor? Referandumda biz kadınlar neden HAYIR demeliyiz?
Sadece referanduma değil, eve kapatılmaya, sesimizin kısılmasına, yok sayılmaya, tacize, haksız tahrik indirimleri gibi sayabileceğimiz bir dizi HAYIR’ımız var. Başkanlık sistemi biz kadınlara, kazanılmış haklarımızın gaspedilmesi, sokaklardan evlere döndürülmeye çalışmamız, politika yaptığımız alanlardan, iş yerlerimize kadar atılmaktan başka bir şey getirmiyor/getirmeyecek de. OHAL’ de “Önce kadınları vurun” diyen erkek egemen sistem, başkanlıkla birlikte önce kadınları vurmaya devam edecek. Çünkü kadınların HAYIR’ından korkuyor devlet. Kadının iradesi kırılırsa tüm toplumun iradesi kırılır! Bu yüzden önce kadınları vurmayı hedefleyerek sistematik saldırılarıyla kadınları hedef aldı/almaya da devam ediyor. 4 Şubat’ta Kadıköy’de Hayır bildirisi dağıtan kadınlar işkence ile gözaltına alındılar. Hedef gösterilerek terörist, darbeci ilan edilerek kadınların sesi kısılmaya çalışıyor. Fakat tüm saldırılara karşı kadınlar “HAYIR”da birleşiyor. 28 Ocak’ta birçok kadın kurumu, sendika, siyasi parti, feministler ve bağımsız kadınlarla birlikte Hayır Diyen Kadınlar Koordinasyonu olarak birlikte mücadele edeceklerini deklare ettiler.
İnatla HAYIR diyoruz!
“Peki biz kimiz? Ne istiyoruz? Neden ısrarla, inatla HAYIR! diyoruz? Bizler farklı inançlardan, farklı etnik kimliklerden, dinlerden, farklı cinsel yönelimlerden, farklı dillerden, farklı parti, sendikalar, kadın örgütlerinden, farklı şehirlerden belki de bugünün en büyük aciliyetlerinden olan iki hecelik bir kelimenin etrafında birleşmiş yüzlerce kadınız. Daha iyi bir yaşam için birbirine umut bağlayan kadınlarız. Tarih akıp gitti ancak bir kadınların kız kardeşlerimizden devraldığımız umut, direniş ve mücadele geleneğimiz hiç değişmedi. Değişmeyecek” diyerek kendilerini ifade ettiler. OHAL’le haklarına el konulması girişimiyle karşı karşıya kaldıklarını belirten kadınlar, başkanlık sisteminin siyasetin erkek yapısının besleneceği, cinsiyetçi politikalarla hedef alınacaklarını söylediler.
KHK’larla ilk olarak yine kadınları hedef alan devlet, kadın derneklerinin, kadın medya organlarının kapatılması, kadın milletvekillerinin tutuklanması başkanlığın kadınlar için ne getireceğini anlatıldığını ifade ettiler. Homofobi ve transfobinin OHAL döneminde kat be kat körüklendiği, tecavüz yasasının geçirilmeye çalışıldığı dönemde kadınlar yine HAYIR’larıyla sokaktaydılar. “Kürtaj yasası dediler; HAYIR dedik. Sokaklara aktık, bedenimiz bizimdir dedik. Ağır tahrik indirimleri dediler. HAYIR dedik, erkek şiddetini görünür kılıp tahrik indirimlerini gerilettik. Tecavüz yasası dediler; HAYIR dedik, binlerce kadın meydanları doldurduk, o yasa o meclisten geçmeyecek dedik ve o yasayı meclisten geçirtmedik. OHAL dediler; HAYIR dedik. Ohalde de, her halde de direniriz dedik, kadın dayanışmasıyla ördük mücadelemizi. Ve bugün tüm deneyimlerimizi önümüze koyduğumuzda kadınların birleşerek, dayanışmayla söylediği “HAYIR” lara olan güvenimizle bir kez daha olanca gücümüzle HAYIR diyoruz!” diyen kadınlar ayrıca “biz kadınlar birlikte olduğumuz zaman biliyoruz ki, hayır dediğimiz hiçbir şeyi yaptırmadık/ yaptırmayacağız. Birbirimizin sesini duyduğumuz, bir ülke geleceğinde eşit karar hakkına sahibi olmak için, yarınımızı değiştirme iddiamızla HAYIR diyeceğiz!… Biz kadınlar, başkanlığa, tek adam rejimine, özgürlüğümüz için, eşitlik için, barış için, geleceğimiz için, tüm kazanımlarımız ve kazanacaklarımız için HAYIR diyoruz” dediler.
İstanbul’dan bir YDK’lı
