HDK’den “Tek Başına Olmaz Hep Birlikte HAYIR” Şöleni
HDK tarafından “Tek başına değil hep birlikte HAYIR” şiarıyla saat 15.00’de Bostancı Gösteri Merkezi’nde halk şöleni düzenledi. Salona “Kadınlar HAYIR diyor”, “Hayır gençlik kazanacak”, “Hayır kazanacak kadınlar kazanacak”, “Bütün dillerin bütün inançların bütün kültürlerin özgürlüğü için HAYIR” “Yeryüzüne sahip çıkmak için, özgür bir yarın için Hayır“, “Memleket şirket başkan patron olacak” yazılı pankartları asıldı, Salonda Kürtçe, Türkçe, Ermenice Arapça ve diğer dillerde “HAYIR” yazan dövizler taşıdı. Etkinliğe Partizan, ESP, HDP, Devrimci Parti gibi demokratik kitle örgütü, sendika, partinin yanı sıra Yeni Demokrat Gençlik, SGDF, Dev-Lis, Yurtsever Gençlik gibi gençlik örgütleri ve Yeni Demokrat Kadın, Yeryüzü Kadınları, Özgür Genç Kadın Koordinasyonu, SKM, Hayır Diyen Kadınlar gibi pek çok kadın kurumu ve bileşeni de etkinliğe katıldı. Etkinlik saygı duruşunun ardından selamlama ile başladı.
Sözü ilk olarak HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü aldı. Kürkçü, HDK’nın çıkışına dair kısa bir özet yaparak, HDK’nın birçok farklı rengi bir araya getirmeyi başaran proje olduğunu belirtti. Kürkçü, HDK’nın içinden çıkmış olan bir parti olarak HDP’nin Eş Genel Başkanlarının, milletvekillerinin tutuklanmasına rağmen sesi kısılan herkesin yerini doldurma potansiyeli olduğunu, bunu ise kimseden icazete ve izin almadığı başarabildiğini HDK’nın sadece halktan izin aldığını o nedenle kimsenin HDK’yı kapatamayacağının altını çizdi. Kürkçü HDK’nın tüm ötekilerin kurtuluş mücadelesiyle bir araya geldiğini belirterek, HDK’nın önünde önemli bir görev olduğunu ve halkın iradesinin HAYIR etrafında bir araya getirerek, Tayyip Erdoğan’nın siyasi cenazesini kaldırmak gibi önemli görevi olduğunu sözlerine ekleyerek konuşmasına son verdi.
Kürkçü’nin ardından Silivri Hapishanesinde tutsak olan Sebahat Tuncel’in mesajı okundu. Tuncel direnen kadınlarını selamlayarak başladığı mesajını tutsakların 40’lı günleri geride bırakan açlık grevi için duyarlılık çağrısı yaparak sonlandırdı.
KÖZ adına bir mesaj okunurken, farklı inanç ve gruplar adına sahneden selamlama yapıldı. Etkinliğin bu kısmında Şengal’den Ezidi kadınlar adına konuşan bir kadının canlı bağlandığı sırada salonda coşku büyüdü.
“Kürdün cevabı Amed, Şırnak, Cizre, Newrozudur”
Ardından HDK EŞ sözcüsü Gülistan Koçyiğit konuşmasını yaptı. Koçyiğit ilk olarak 30 Mart Kızılere katliamında şehit düşenleri anarak “Denizler için ölüme giden Mahirler mücadelemizi aydınlatmaya devam ediyor” dedi. Koçyiğit konuşmasında zorlu bir dönemden geçildiğini vurgulayarak, “Bize ateşten gömlek biçmişler. İnsan hakları demek, ekmek demek, sokak ortasında vurulmak gerekçesi ve cezaevine girme gerekçesidir. Hacı Lokman Birlik gibi panzer altında gezdirmek gibidir” diye belirtti” Koçyiğit, devletin taş üstünde taş, omuz üstünde başı bırakmadığı bu zorlu dönemde halkın direnişi gibi bir gerçeklik olduğunu belirten sözlerine yer verdi. Devletin Kürdistan’da devreye koyduğu zulme karşı Kürdün cevabının Amed Newrozuyla, Şırnak Newrozuyla, Cizre, Gewer Newrozuyla verdiğini dile getirdi. Koçyiğit “Biz halkın tankı topu tüfeği yok, bizim faşizme karşın örgütlülüklerimiz büyütmememiz gerekiyor. Gelin örgütlülüklerimizi büyütelim. Böylece gerekli cevabı bu şekilde verelim. Bu salon buradaki enerji, coşku 16 Nisan müjdesini veriyor” dedi. Koçyiğit, Mehmet Tunç’u anarak bize bıraktığı diz çökmeyen ve direnen geleneğin devamcıları olduğumuzu vurgulayan ve Rojava’daki kadın devrimini de hatırlatarak bu durumun Kuzey’e yansımasının istenmediğini dile getirdi. Bunun için vekillerin tutuklandığına değinen Koçyiğit, belediye başkanlarını, on binlerce çalışanlarının tutuklandığının altının çizdi. Hapishanelerde devam eden açlık grevi için duyarlılık çağrısı yapan Koçyğit, bunun için bedenlerini açlığa yatırdılar. Bize düşende onların sesine ses olmaktır” dedi. Koçyiğit’in ardından HDK bileşenleri ile OHAL kararnameleri ile kapatılan kurum temsilcileri sahneye çağrıldı.
HDK Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu da yaptığı konuşmada, HDP’nin AKP/Saray iktidarını koltuğundan ettiğini söyleyen Hamzaoğlu, Suruç’ta, Ankara’da Saray’ın katliamlar yaptığını, Kürdistan’da bodrumlarda insanların yakılarak katledildiğini hatırlatarak katliamlara karşı 16 Nisan’da ‘Hayır’ deme çağrısı yaptı.
“An Serkeftin, An Serkeftin”
Etkinlik HDK bileşenleri adına sahneden selamlama ile sürdü. Şölende birçok kurum adına selamlama mesajları yapıldı. Alınteri etkinliği bir mesajla selamlarken Partizan adına ise, “Zindanlarda, şehirlerde ve kırlarda yükselen direnişin coşkusu ile tüm halkımızı Partizan olarak selamlıyoruz. Faşist baskıların, saldırganlığın doruğa yükseldiği bir süreçte direnişi kendisine rehber edinen kadınlar, Kürtler, Aleviler, LGBTİ’ler ve diğer tüm ezilenler olarak 16 Nisan’da Hayır’larımızla faşizme cevap olma yolunu adımlayacağız. Ayrıca haftalardır zindanlarda bedenlerini açlığa yatıran tutsaklarımızı selamlıyoruz, onlara ses olma çağrısında bulunuyoruz. An serkeftın, an serkeftın” denildi.
Konuşmaların ardından BEKSAV bünyesinde faaliyet yürüten Sarya Müzik Topluluğu (Kobane’de IŞİD’e karşı savaşırken şehit düşen Sarya) Sibel Bulut şahsında kadın savaşçılar için bestelenen marşla müzik dinletisine geçildi. Hayır Diyen Kadınlar adına yapılan konuşmada da “16 Nisan’da “Hayır” kazanacak. Kadınlar kazanacak” denildi. Emek Meclisleri adına bir işçi, işçilerin neden HAYIR dediğine vurgu yapan bir konuşma yapılarak etkinliği selamladı. Ardından müzik dinletisi Rojda, Bandista ile devam etti.
“Asıl tutsak olanlar temelleri titreyen egemenlerdir”
Figen Yüksekdağ’ın Kandıra Hapishanesi’nden gönderdiği mesajda etkinlikte okundu. “Sevgili Dostlar, Faşizmin tüm engellemelerine rağmen “Hayır”ı örgütlemeye ve büyütmeye devam edişinizi hayranlıkla takip ediyoruz. Taş duvarlar bedenlerimizi ayrı koysa da, kalplerimizin bir atmasına, umut, direnç ve neşemizin yan yana olmasına engel değil. Yanınızdayım, yanımızdasınız. Biz özgürüz aslında. Asıl tutsak olanlar, faşist iktidarlarının temelleri zangır zangır titreyen egemenlerdir. Bu dayanışma gecesinde, onların korkusunun, bizim ise neşemizin daha da büyüyeceğine olan inancımla hepinizi sevgiyle kucaklıyorum. Mutlaka kazanacağız.”
Selahattin Demirtaş’ın da Edirne Hapishanesi’nden gönderdiği mesaj okundu. “Değerli dostlar; Bu ‘Hayır’lı gecede fizikken aranızda değilim ama bütün yüreğimle yanınızda olduğumu bilmenizi isterim. Emeğinizle, cesaretinizle, dayanışmanızla bütün korku duvarlarını yıkıp, bir sel gibi özgürlüğe akıyorsunuz. Buradaki hücremizden de bunu duyuyor, hissediyoruz. Dayanışma gecesine destek olan bütün sanatçı arkadaşlarıma ve katılım sağlayan bütün dostlara yürek dolusu selam ve sevgilerimi iletiyorum. Mutlaka kazanacağız.”
Etkinlik, Erdoğan Emir, Haluk Tolga İlhan, Veysi Ermiş, Yasemin Göksu’nun türküleri, şarkıları ile son buldu.