Kadınlar için “devrim niteliğinde düzenlemeler” neyi amaçlıyor?
“İş hayatında kadınlara devrim gibi değişiklikler geliyor!” başlığıyla burjuva medyada son bir haftadır bir haber dolaşımda. Merak ettim bu “devrim” nedir, nasıl oluyor da kadın düşmanı bir devlet ve AKP hükümeti bir “uygulama” ile “devrim” düzenlemesi yapıyor diye.
Haberin detaylarında kadınları “ev- yatak-aile” üçgeni dışında tanımlamayan hükümet bu defa da yine “kadınları nasıl eve kapatırım, ne yaparsam evde daha fazla kalır, iş ve toplumsal hayata nasıl daha az katılır” düşüncesiyle hareket etmiş anlaşılan! “Kadın çalışanın hayatını kolaylaştırmak için harekete geçen hükümet, devrim niteliğinde adımlar atıyor” diyerek başlayan haberin devamı “Kadınlar artık gece işlerinde 7.5 saatten fazla çalışamayacak, evlerinden araçlarla işe götürülüp getirilecek” diye devam ediyor. Böyle baktığın zaman ard arda gelen bu cümlelerde bir sıkıntı yok gibi, işte kadınların çalışma saatleri tam da savunageldiğimiz 8 saatin altına düşüyor. Ancak cümlenin devamı olan “evlerinden araçlarla götürülüp getirilecek” diyor. Ne güzel, burada da servis hizmeti devreye girmiş diyorsun. O halde bir sorun yok demek mi?
Her “düzenlemesi” kadınlara baskı ve saldırı, her “kadın devrimi” diye sunulanın kadınların mücadele ile elde ettikleri kazanımları geri alma amacı taşıyan AKP hükümetinin bu yeni “düzenlemesine” kuşku ile yaklaşmak en doğrusu. Bu biraz “yalancı çoban” hikâyesine benzedi diyebilirsiniz ancak AKP iktidarda olduğu dönemler boyunca kadınların kürtaj hakkını gasp eden, çocuk yaşta evliliklerin önünü açan, kadınlara sokağı-kahkahayı yasaklayan uygulamaları gibi yüzlerce saldırısı mevcutken biz kadınlara yönelik yeni bir saldırı furyası mı gündemde diye düşüyoruz, pek doğal olarak.
Ev işlerine mi koruma kalkanı geliyor?
“İstihdam, yatırım, üretim ve sosyal politikalarda kadına pozitif ayırımcılık yapan hükümet, gece çalışmalarında da koruma kalkanı hazırladı. Özellikle gece çalışmalarıyla ilgili köklü değişiklikler yapıldı. Buna göre, kadınlar gece işlerinde 7.5 saatten fazla çalıştırılamayacak.
Gece çalışacak kadınların isim listeleri iş müfettişlerince yapılan denetimlerde gösterilmek üzere saklanacak. Gece çalışan kadınlar evlerinden uygun araçlarla alınarak işe götürülüp getirilecek” diye devam eden “devrim gibi düzenleme beyannamesi” işe gitmemiz durumda bizi “korumaya” almış, kimseler bizi görmezse, sokakta yürümezsek, isimlerimiz müfettişlerde olursa öyle ya birine zimmetlenmiş olacağız diye tüm sorunlarımız ortadan kalkacak diye mi düşünülmüş acaba!
Çalışma Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun “Annelerin, annelik kariyerinin dışında bir başka kariyeri merkeze almamaları gerekir” vb. sözleri biz kadınların hafızasında yer edinmişken “iyi bir şey” söylemiş olma ihtimali var mıdır diye söylediklerine kuşku ile bakmak gerekmez mi? Keza tek kariyer alanı olarak bize anneliği merkeze almamızı sağlık veren bakanın iş hayatımız için düzenleme yapıyor olması inandırıcı değil açıkçası. Müezzinoğlu, “Kadınların gece çalıştırılabilmeleri için işe başlamadan önce çalışmalarında sakınca olmadığına yönelik sağlık raporu alınması gerekiyor. Çalışanın özel durumu, işyerinde maruz kalınan sağlık ve güvenlik risklerini de dikkate alarak işyeri hekimince belirlenen düzenli aralıklarla sağlık muayenelerinin yapılması sağlanmalı.”
Öyle görünüyor ki, gece çalışmak istersek önce gece çalışmamızda sakınca olmadığına dair rapor almamız gerekiyor, ardından kimse görünmeden araçla işyerine giriyoruz ve tekrar aynı yöntemle araçla evimize dönmemiz isteniyor. İyi de sayın Müezzinoğlu! Servis hizmeti gündüz de verilmeli ve tüm işçiler bu hizmetten yararlanmalı değil mi? Yoksa burada kısa saatler ile bizlerin evde daha fazla zaman geçirmesi ve ev işlerinde aksamaya engel olmak derdi olmasın “devrim niteliğindeki” düzenlemenizde. Ya da araçlarla işyerine girerek sokakta ve sosyal hayattan izole bir şekilde “koruma” “iş güdünüz” devrede olmasın? Çünkü kadınların işyerlerinde taciz ve tecavüze, mobing, baskıya karşı yükselttiği ses, regli günlerinde izin kullanmak gibi taleplerimize karşı “düzenlemeniz” gerçek ihtiyaçlarına cevap vermiyor gibi görünüyor.
Ya ben erken bir yorum yapıyorum ya da her şeyi de sorguluyor, bir şeyi de beğenmiyor muyuz? Kadınlara bunca saldırı ve baskı varken başka türlü düşünmek mümkün görünmüyor.
Bir YDK’lı