“Saray bulunana ve aramıza-kavgamıza katılana kadar da haykıracağız!”
20 Ağustos günü kaçırılan Saray Güven için Frankurt’un Zeil caddesinde basın açıklaması gerçekleştirildi.
20 Ağustos günü Hayrettin Tandoğan isimli erkek tarafından kaçırılan Saray Güven’in akıbetini sormak için Frankurt’un Zeil caddesinde Amara Kürt Kadın Meclisi’nin çağrısıyla buluşan Yeni Kadın, SKB (Sosyalist Kadınlar Birliği), Courage, MLPD (Marksist Leninist Parti Almanya), ADKH (Avrupa Demokratik Kadın Hareketi), ATİF (Avrupa Türkiyeli İşçiler Federasyonu), YDG (Yeni Demokratik Gençlik), Alevi Dernekleri aktivistlerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Yeni Kadın’ın, her türlü şiddete karşı HAYIR pankartı açtığı eylemde, Güven’in resimleri ve kadına yönelik şiddete karşı dövizler taşındı.
Yasalar ve adalet erk’ek lehine işletiliyor
Güven’in kaçırılmasına ilişkin süreç hakkında kısa bir bilgilendirme yapılan eylemde, kadın kurumları açıklamalar yaptı. Yapılan açıklamalarda, kadınlara yaşatılan şiddetlerin kapitalist-emperyalist sistemden beslendiğinin altı çizildi. Avrupa coğrafyasında da her geçen gün kadına yönelik şiddetin devlet destekli artış gösterdiği belirtilen açıklamalarda, Sarayın kaçırılma olayın da olduğu gibi, günler geçmesine rağmen, olayın hala aydınlatılmadığına dikkat çekildi. Sistemin yasalarının ve adaletinin de erk’ek lehine işletildiğine vurgu yapılan açıklamalarda, Saray’ın kaçırılmasında rolü olan ve akıbetinden sorumlu tutulan Hayreddin Tandoğan isimli şahısta da görüldüğü gibi “hasta, psikolojik tedavi görüyor” gibi sebepler ortaya atılarak, faillerin erkek egemen sistem tarafından korumaya alınmaya çalışılmakta olduğunu kaydetti. Açıklamalarda, kadın katliamlarının faillerinin gerekli cezayı almaları için mücadele ederek, sokakları mesken etmenin gerekliliğine vurgu yapıldı.
Yeni Kadın’da Güven’in kaybedilmesine ilişkin yaptığı açıklamada şunlara değindi:
“Bizler biliyoruz ki aslında Saray’ı bu sistem kaçırdı. Akıbetinden de bu sistem sorumludur. Yarattığı kadın düşmanı erk’ek tipolojisiyle, kadınları ötekileştirilen, hiçleştiren, şiddeti mübah gören, yaşam hakkını tehdit eden ve alma hakkını erkeğin kendinde görmesini sağlayan bu sistemle ve onun uygulayıcılarıyla asla barışık olmayacağız. Saray bulunana ve aramıza-kavgamıza katılana kadar da haykıracağız! Bir kişi daha eksilmek istemiyoruz! Ve tekrar tekrar soruyoruz! Saray güven nerede? Saray’ı sağ aldınız, sağ istiyoruz”