8 Mart’ta kadınlar, “Biat etmeyi değil direnişi seçiyoruz”
Yüzlerce kadın, 8 Mart dolayısıyla Bakırköy’de bir araya gelerek gerçekleştirdiği mitingte Savaş ve OHAL saldırılara karşı direnişi yükselteceklerinin mesajını verdi.
Onlarca kadın örgütü 8 Mart Kadın Platformu pankartı arkasında Bakırköy Dikilitaş’tan Bakırköy Meydanı’na “Savaşa, OHAL’e, cinsiyetçiliğe karşı bedenimiz, emeğimiz, özgürlüğümüz için direniyoruz” şiarı arkasında yürüyüşe geçti.
Yoğun yağmura ve polis ablukasına rağmen kadınlar toplanma yeri olan Dikilitaş’ta bir araya gelen kadınlar arasında Anarşist Kadınlar, TJA, İlerici Kadınlar Derneği, HDK Kadın Meclisi, Mor Dayanışma, 40 Yama Kadın Dayanışması, Yeni Demokrat Kadınlar, Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM), Özgür Genç Kadın (ÖGK), BEKSAV’lı kadın sanatçılar, Feminanfi, KESK İstanbul Kadın Meclisleri, EMEP’li Kadınlar, Halkevci Kadınlar, Üniversite Kadın Kolektifi, Demokratik Kadın Hareketi, Feministler, Nar Kadın Derneği, KDF Kadın Komisyonu, Alınterici Kadınlar, DİP’li Kadınlar, Devrimci Partili Kadınlar, TMMOB’lu Kadınlar kortejler oluşturarak miting alanına yürüdü.
YDK, “Hayatımıza sahip çıkıyoruz. Tekleşmiyoruz, İtaat etmiyoruz, Teslim olmuyoruz”
Yol boyunca slogan ve zılgıtlarıyla yürüyen kadınlar arasında bulunan Yeni Demokrat Kadın “Hayatımıza sahip çıkıyoruz. Tekleşmiyoruz, İtaat etmiyoruz, Teslim olmuyoruz” şiarıyla alırken, “Efrin’de direnen kadınlara bin selam”, “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz”, “Zindanda direnen kadınlara bin selam”, “Erkek vuruyor devlet koruyor” vb sloganları ile yürüyüşte yerini aldı.
Kadınların miting alanına girmesiyle birlikte program başladı. Kadın özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren kadınlar anısına yapılan saygı duruşunun ardından ilk olarak KHK ile ihraç edilen kadınlar adına Sema Uçar konuştu.
Sema, “İnsanız, insanlığı ayağı kaldırıyoruz ve yineliyoruz hep bir ağızdan, ekmek ve gül” şeklinde konuşmasına başlayarak, haksız ve hukuksuz bir şekilde bir gecede işlerinden edildiklerini söyledi.
Kadıköy, Bakırköy ve Kartal’da OHAL ve KHK zulmüne karşı eylemlerini sürdürdüklerini hatırlatan Sema, sadece işlerini değil aynı zamanda barış, yaşam ve özgürlük taleplerini de dile getirdiklerini anlattı. Sema, bu süreçte kadın yoldaşlığını büyüttüklerini ifade ederek, “Sokağın özgürleştiren ve güzelleştiren yanından payımıza düşeni aldık” dedi. Ardından Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Adile Doğandemir konuştu. Sadece kendi mahallelerinde bir yılda 400 kadının şiddete uğradığını söyleyen Adile, bunlardan bir kadının hikâyesini anlattı. Adile kadına sistematik şiddet uygulayan, 41 suç işlemiş erkeğin ifadesinin dahi alınmadığını belirtti.
“Her yerde aynı ruhla tek yol özgürlük”
Tutsak siyasetçi kadınlar adına Figen Yüksekdağ ve Sebahat Tuncel mesaj gönderdi. Tutsak siyasetçiler mesajlarında, “Kadınların ‘ya özgürlük ya özgürlük’ kararlılığı 8 Mart meydanlarına sığmaz. Afrin’den Amed’e, Şengal’den İstanbul’a kadar her yerde ve her günde aynı ruh ve sesle haykıracağız: Tek yol özgürlük” dedi.
“Kazanımlarımıza sahip çıkma, daha gür bir sesle haykırma günüdür”
İki bini aşkın kadının katıldığı mitingde, İstanbul 8 Mart Kadın Platformu adına Türkçe ve Kürtçe metin okudu.
Türkçesini okuyan Şenay Kumuz, “Yaşamımızın her bir yanını baskı, şiddet, istismar, taciz, tecavüz, savaş, dincilik ve gericilik OHAL ve katliam politikaları ile baskı altına almaya çalışan erkek egemen iktidar anlayışına karşı; yaşamlarımızı ve haklarımızı 8 Mart’ın coşkusuyla ve kadın direnişinin ruhuyla savunuyor, birlikte güçleniyoruz” dedi.
“Bugün 8 Mart’ın 161. yılında dayanışma içerisinde, bu alanda bizleri bir araya getiren şey; binlerce kadın dokuma işçisinden, bugüne kadar hayatları için bedel ödeyen ve mücadele eden kadınların coşkusunu ve mücadelesini yarınlara taşımak ve tarihsel deneyimlerinden öğrenmektir” diyen Şenay, eril sistemin kadın düşmanlığının devam ettiğini kaydetti.
Şenay, “Bugün kimliğimize, kazanımlarımıza daha fazla sahip çıkma, daha gür bir sesle haykırma günüdür” dedi. Şenay, bir buçuk yılı aşkın süredir OHAL ve KHK hukuksuzlukları ile devleti yönetenlerin ülkedeki şiddeti günden güne perçinlediğini belirtirken, bu şiddet ortamının savaşın bir alanı olarak görülen kadınların bedenleri üzerinden kendini devam ettirdiğini söyledi.
Şenay Kumuz konuşmasında Efrin’e yönelik işgal saldırısına vurgu yaparak, “Efrin’e savaş ilan eden ve sınır ötesi operasyona girişen hükümet, aynı savaşı içerideki muhaliflere yöneltmekten geri durmuyor, barış talebini terörize ediyor. Irkçı ve faşist söylemlerle savaşı meşru gösterip barışı illegalize eden, toplumu kutuplaştıran tek adam rejimini sağlamlaştırmaktan başka bir amacı olmayan bu politikaları kabul etmiyoruz. Barış ve özgürlük için mücadele ediyoruz” diye konuştu.
Şenay, çocuk istismarını önlemeye yönelik hiçbir politika üretilmemesini eleştirirken, idam ve hadımın çözüm olamayacağı değerlendirmesinde bulundu. Şenay, “İstismarın ve yaşanan tüm cinsel saldırı ve işkencelerin kaynağı ve sürdürücüsü olan devletin, kendi yarattığı işkencecileri yargılamayacağı açıktır” dedi.
Şenay, kadınların çalışma yaşamındaki sorunlarına da değinerek, şunları söyledi; “Kadın emeğinin yok sayılmaya çalışıldığı, ucuz iş gücü ile daha fazla kar elde etmenin aracı olarak görüldüğü bu sistemde emeğimizin ve çalışma hayatımızın erkekler tarafından kuşatılması ve yok sayılmasına karşı daha fazla direneceğiz” dedi.
“Topluma hayat veriyoruz”
“‘Fedakarlık’, ‘milli birlik’ diyerek alınterimizi, çocuklarımızı, geleceğimizi isteyenlere yeter artık diyoruz. Payımıza düşen şiddet, cinayet, tecavüzü; yoksulluk ve işsizliği; hiçbir kadının kirpiğinin yere düşmesini kabul etmedik, etmeyeceğiz. Bu sistemin her türden saldırı ve gerici politikalarına karşı sessizliği değil çığlığı, biat etmeyi değil direnişi seçiyoruz. Ve bir kez daha hatırlatıyoruz ki bu topluma hayat veriyoruz, karşılığının ölüm, yok sayılma, şiddet, sömürü olmasına izin vermeyeceğiz” diyen Şenay, taleplerini şöyle sıraladı; Kadınlara karşı taciz tecavüz cinayet suçlarını işleyenlere iyi hal ve tahrik indirimlerine son verilsin. Şiddete karşı özsavunma hakkını kullanan kadınlar yargılanamaz, özsavunma yaptığı için tutuklanan tüm kadınlar serbest bırakılsın. 8 Mart resmi tatil olsun. Tutuklu bulunan tüm kadınlar serbest bırakılsın”
Ortak açıklamanın ardından HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan kadınlara seslendi. Tutsak siyasetçi kadınları ve Bakırköy Hapishanesi’ndeki kadınlara özel selam gönderen Buldan, ittifak tartışmalarına da yanıt verdi. Buldan, “Bizim de ittifakımız var ancak bizim ittifakımız seçim ittifakı değil. Seçimden sonra da devam edecek bir ittifak gerçekleştiriyoruz. Bu ittifakının adı kadın ittifakı. Bu ittifakın adı Türkü, Kürdü, Ermenisi, Lazı, Çerkeziyle birlikte; ister asker ister sivil olsun; evladı yaşamını yitiren tüm annelerin ittifakıdır. Barış ittifakıdır, özgürlük ittifakıdır, kalıcı bir ittifaktır” şeklinde konuşma yaptı.
Buldan’ın konuşması sonrasında Mizgin Tahir ve Grup Alamor sahne aldı.
Kadınlar, ezgiler eşliğinde halaya durdu. Miting “Jin jiyan Azadi” sloganlarıyla sona erdi.
{gallery}ydk-8-mart-2018{/gallery}