‘Çocuk Gelinler’ raporu
DİKASUM, Diyarbakır’da çocuk yaşta evlendirilen 300 kadınla yüz yüze yaptığı görüşmeyi raporlaştırdı. Rapora göre ‘çocuk gelinler’in yüzde 45.7’si başlık parası karşılığı evlendiriliyor. Çocuk yaşta evlendirilen her 3 kadından 1’i intiharı düşünmüş ya da gerçekleştirmek için girişimde bulunmuş…
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Diyarbakır Kadın Sorunlarını Araştırma ve Uygulama Merkezi (DİKASUM) çocuk yaşta evlendirilen 300 kadınla yüz yüze yaptığı görüşmeyi raporlaştırdı. ‘Çocuk gelinler’in yüzde 73’ü okur-yazar değil. Yüzde 91’i ise 9 ve üstü kardeşi olan kalabalık ailelere mensup.
Her üç evlilikten birinin erken yaşta yapıldığı Türkiye’de “Çocuk Gelinler” konusu DİKASUM tarafından araştırılarak raporlaştırıldı. Dicle Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Remzi Oto’nun danışmanlığında, Mayıs 2012’de başlatılan araştırmayı; Psikolog Serap Çapraz, Sosyal Hizmet Uzmanı Halime Sarı Sabuncu, Sosyolog Pervin Yetiz yürüttü.
Rapor DİKASUM tarafından Sümerpark 1 No’lu Toplantı Salonu’nda basınla paylaşıldı. Psikolog Serap Çapraz, çalışmanın ana grubunu alt sosyoekonomik yapıya sahip ailelerin yaşadığı Hasırlı, Aziziye, Ben u Sen, Yeniköy semtlerinde Büyükşehir Belediyesi’nin hizmet verdiği çamaşır evlerinden yararlanan, erken yaşta evlendirilen kadınların oluşturduğunu söyledi. 300 kadınla birebir ve grup halinde görüşülerek, araştırmanın betimleyici bir çalışma olarak planlandığını belirten Çapraz, “bu süreci yaşamış ve önemli bölümü, gençlik dönemini geride bırakmış bu kadınların; evlilik kararının alınmasından, evliliğin sürmesine, çocuk sahibi olunmasından, kararların nasıl ve kimin tarafından alındığına, aile içi şiddetten sağlık sorunlarına kadar tüm yönleri ile ele alınmaya çalışıldı” dedi.
Saha araştırması olarak tasarlanan çalışmanın teknik araçlarını bir anket formu, psikiyatrik belirtileri tarayan psikolojik ölçeğin oluşturduğunu söyleyen Çapraz, “Anket formunda kadınların demografik bilgileri, evlilik kararı, evliliğin gerçekleşmesi, çocuklar, yaşanan sorunlar ve sorunlarla başa çıkma stratejileri, aile içi ve kadına yönelik şiddet, gelecek beklenti ve kaygıları, ‘Çocuk Gelin’e ilişkin düşünceleri, tutumları ve önerilerinin sorgulandığı sorular yer aldı” dedi. Her kadınla tek tek evlerinde görüşülen araştırmada her görüşmenin ortalama 45 dakika sürdüğünü anlatan Çapraz kadınlara psikiyatrik belirti tarama ölçeği uygulandığını da ifade etti.
YÜZDE 73’Ü OKUR-YAZAR DEĞİL
18-65 yaş grubu arasında yapılan araştırmada; yaş ortalaması 37,7 olan çocuk gelinlerin yalnızca yüzde 12’sinin okur-yazar olduğu, yüzde 73,3’ünün okur -yazar olmadığı saptandı.
Araştırmaya katılan kadınların medeni durumlarına bakıldığında resmi nikahla evli olanların oranı yüzde 86,3 iken, imam nikahıyla evliliğini sürdürenlerin oranının yüzde 12,3 olduğu tespit edildi.
Araştırmaya katılan kadınların eşlerinin çalışma durumuna bakıldığında, genel olarak vasıfsız iş ve alanlarda çalıştıkları saptandı. Çocuk gelinlerin birçoğunun evlendirilmeleriyle birlikte aynı zamanda ailenin ekonomik sorumluluğunu da üstlendiğine dikkat çekildi. Ankete katılan kadınların rapordaki şu sözleri dikkat çekti:
“Dayım beni zorla kendi komşusuna verdi”, “Mobilyacı dediler, seyyar satıcı çıktı.” “Eşim her gün hasta olduğunu söyleyerek çalışmıyor. Köye gidiyor. İki üç ay kaldıktan sonra dönüyor, tekrar gidiyor”, “Evlendikten hemen sonra mevsimlik işçi olarak götürüldüm…”
Araştırmaya katılan kadınların sosyal güvence durumlarına bakıldığında Yeşil Kartlı olanların oranlarının yüzde 68, SSK’’ı olanların oranının yüzde 24 olduğu görülüyor. SARMAŞIK Derneği tarafından Diyarbakır’da yapılan bir çalışmada, Yeşil Kartlı olanların oranı yüzde 54.3 iken, bu araştırmada bu oranın yüksek olması çocuk gelinlerin ailelerinin daha yoksul olduğunun göstergesi olarak değerlendiriliyor.
EVDEN BİR BOĞAZ EKSİLİR…
Rapordaki bir diğer tespit ise, çocuk gelinlerin yüzde 91’inin çocuk sayısının 9 ve üstü olan, yoksul ailelere mensup olması.
Görüşmelerde kadınlar evlendirilme sebeplerinden birini, “Evden bir boğaz daha eksilir” cümleleriyle ifade ediyor. Rapora göre aileler çevrelerinde toplumsal tepki ile karşılaşmadıklarında kız çocuklarını belirli bir başlık karşılığında erken yaşlarda evlendirme yolunu seçiyor. Çocuk gelinlerin yüzde 45.7’si başlık parası karşılığı evlendirildiklerini ifade ediyor.
Çocuk gelinlerin evlenme şekillerine bakıldığında yüzde 72’sinin rızası olmadan, yüzde 30’undan fazlasının ise eşini daha önce hiç görmeden evlendirildiği belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
“Yüzde 75’i evde alınan kararlarda söz haklarının olmadığını belirten kadınların yüzde 50’sinden fazlası karşılaştıkları problemlerin çözümüne ilişkin herhangi bir yere başvurmadıklarını belirtiyor.
HER 3 KADINDAN BİRİ İNTİHARI DÜŞÜNMÜŞ
Çocuk gelinlerin yüzde 20’ye yakını henüz adet görmeden evlendirildiklerini ifade ederken araştırmaya katılan 300 kadından 234’ünün hiçbir cinsel bilgisi olmaksızın evlendirildiği saptanmış. Çocuk gelinlerin yüzde 62’si ilk gece sorun yaşadıklarını belirtirken, yüzde 64’ünün ilk doğumu hastane yerine evde yaptığı belirtiliyor.
Evlenmeden önce şiddet mağduru olduğunu ifade eden çocuk gelinlerin oranı yüzde 25 iken evlendikten sonra bu oranın yaklaşık iki katına çıktığı görülmüş.
Araştırmada çocuk gelinlerin yarısına yakınının süreğen hastalıkları olduğu ifade edilirken, yaklaşık her üç kadından birinin intiharı düşündüğünü ya da gerçekleştirmek için girişimde bulunduğu belirtiliyor.
ÇOCUKLARIYLA BİRLİKTE BEN DE BABA DİYORDUM…
Araştırmaya katılan kadınların yarısından fazlası 15 yaşını tamamlamadan evlendirilmiş. Odak grup görüşmeleri ve derinlemesine bireysel görüşmelerde kadınlar, yaşadıkları trajediyi şu sözlerle ifade ediyor:
“12 yaşındaydım 13’e giriyordum. Ben Bûka Baranê (Yağmur gelini) idim”, “İlk gece hastanelik oldum” , “O, 70 yaşındaydı ben 13 yaşındaydım. Ona çocuklarıyla birlikte ben de baba diyordum daha sonra kumam beni uyararak, ismiyle hitap etmemi istedi fakat bunu yapamayınca ‘şşşııtt hoo’ diye seslenmek zorunda kaldım”, “12 yaşındaydım 13 yaşına yeni basacaktım. Daha göğüslerim bile çıkmamıştı”, “Yukarıda Allah var, beni gelin ettikleri zaman, ben dışarıda oyun oynuyordum.”
Kaynak: ANF