“Pandemiyi kadınlar konuşuyor, patriarkanın maskesi düşüyor: Pandemiyi bir de bana sor” kampanyamız bir ayını geride bırakırken Kadıköy’de Yoğurtçu Parkı’nda buluşarak kampanyanın geride kalan dönemini değerlendirdik. Temas ettiğimiz kadınları çoğaltma üzerine tartıştık. Hem piknik yapıp hem sohbet ettiğimiz buluşmada çalışmalarımızı İstanbul Sözleşmesi gündemi ile birleştirmenin önemi, kadınların enerjisinden aldığımız güç üzerine konuştuk.
Tartışmalarımızdan kısa kısa aktarımlar şu şekilde:
“Çevremizdeki kadınlarla iletişim kurma konusunda önemli bir araç haline geldi kampanya. Dağınıklığımızı toparlayıcı ve motivasyon kaynağı. Görünürlülük anlamında önemli.”
“25 Kasım ve 8 Mart gibi takvimsel giden bir YDK çalışması vardı son yıllarda. Ama bu kampanyanın üreten yanı, kadın çalışmamızın eski heyecanını yarattı bende. Uzak kaldığımızı düşündüğümüz semtlerde kadınlara yeniden dokunmak, böylesi bir süreçte yan yana geliyor olmak çok önemli.”
“Pandemi dönemi kadınlara baskı olarak dönen bir süreç oldu. Kadın mücadelesini sadece devlete karşı vermiyoruz, devrimci-demokrat kesimler içerisindeki erkek dile ve düşünceye karşı da vermeliyiz bu mücadeleyi.”
“Bu kampanya bir sonuç aslında. Bu kampanya ile toplanacak olanları bir toplumsal bellek olarak düşünüyorum kadınlar açısından. Bu konuda yelpaze ne kadar geniş olursa, edineceğimiz sonuçlar o denli faydalı olacaktır. Çalışmaların henüz o genişlikte olduğunu düşünmüyorum. Ancak bu ihtiyacın daha çok pandemi sürecinde olduğunu ve bu açıdan eksik kalındığını düşünüyorum.”
“Bu kampanya bir adımdır. Bunun geri dönüşümünün olumlu olacağını, daha fazla kadınla iletişim halinde olup kendi içimizdeki o erilliği daha fazla kırmaya başlayacağımızı düşünüyorum.”
“Kampanyanın önemli bir yanı toparlanma, daha güçlü bir özne olma ama tek başına bu değil aslında. Biz pandemi döneminde kadınların yaşadıklarını duyurmak ve sesimizi bu konuda yükseltmek istiyoruz. Katıldığım kimi çalışmalar ve röportajlardan bu açıdan çok etkilendim ve yaptığımız işin ne kadar değerli olduğunu fark ettim.”
“Ataletimizi atarken bundan çok hızlı bir dönüşüm beklemememiz lazım. Şu anki gücümüze bakarak önemli bir sayıda kadına temas ettiğimizi söyleyebiliriz ama bu kesinlikle yeterli değil ve biz bunu nasıl geliştirebiliriz? Biz bir kadınla röportaj yaptık ve ona temas ettik diyelim, eğer o kadının da temas ettiği kadınlara ulaşabilirsek bu halkayı genişletebiliriz.”