25 KASIM | İsyanın her hali, kadınların normali!
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü için açıklamamız:
25 Kasım, Dominik Cumhuriyeti’nde, Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele eden Clandestina Hareketi’nin öncülerinden Patria, Minerva ve Maria Mirabel kardeşlerin katledildiği gün olarak tarihe geçmiştir. 60 yıl önce bugün, mücadeleci Mirabel Kardeşler, diktatörlüğün askerleri tarafından cinsel saldırıya uğrayıp ardından işkence ile öldürülmüş; uçurumdan atılarak bu katliama kaza süsü verilmeye çalışılmıştı. Mirabel Kardeşler, o günlerde ülkelerinde siyasal özgürlük için kararlılıkla mücadele ederek Latin Amerika’daki Diktatör Rafael Leonidas Trujillo’ya meydan okuyorlardı.
25 Kasım’a giderken; şunu özellikle belirtmeliyiz: Emperyalist-kapitalist, erkek egemen sistemin kadınlara dönük kapsamlı saldırılara ve pandemiyi fırsat bilerek kazanımlarını hedeflemesine kadınların cevabı isyan olmaktadır. Bizler de bugün 25 Kasım’ın 60. yılında Mirabel Kardeşlerin o günkü mücadele kararlılığı ile isyanımızı kuşanmış durumdayız.
Ülkemizde 11 Mart itibariyle varlığı kabul edilen koronavirüs salgınını adeta kadınlara dönük bir intikam aracına çeviren AKP-MHP faşist ittifakına karşı kadınlar sokakları da, haklarını da bu erkek pervasızlığına terk etmedi. Tıpkı 15 Temmuz darbe girişimi sonrası getirilen OHAL uygulamaları döneminde olduğu gibi…
Yalnızca ülkemizde değil, dünyanın her yerine kadınlar 25 Kasım’ı isyanla karşılıyorlar. Polonya’da kadınlar tarih yazıyor. 22 Ekim’de başlayan eylemlerde, Anayasa Mahkemesi’nin kürtajı ‘neredeyse tamamen’ yasaklayan kararını açıklaması üzerine yüzbinlerce kadın sokağa çıktı. Kadınların protestoların üzerine hükümet geri adım atarak söz konusu yasanın yayınlanmasını ve yürürlüğü geçmesini erteledi.
Meksika ise ateş topuna dönmüş durumda. Bu yılın sadece ilk dört ayında 987 kadın katledildiği Meksika’da 6-7 Kasım’da iki kadının öldürülmesi sokrası kadınlar yine sokaktaydı. Meksika polisi kadın cinayetlerini protesto eden kadınlara saldırdı. Ancak bu kadınlara geri adım attırmadı! Kolombiya halkı ise yoksulluğa karşı sokağa çıkarken, kadınlar barikatın en önünde isyanını kuşandı.
Ülkemizde ise AKP-MHP iktidar bloğunun pandemi öncesinde başlayan kadın ve LGBTİ+ düşmanı politikaları pandemi ile birlikte hız kazandı. 2016’dan bu yana kadınların isyanına çarpan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme ve 6284. Sayılı Yasa’nın kaldırılması gündemleri, pandemi kalkanı kullanılarak yeniden ısıtılarak kadınların önüne getirildi. Ancak kadınlar, sokak sokak, kent kent sözleşmeyi anlatarak, sokaklarda eylemler yaparak bu konuda hükümete geri adım attırdı. Devlet bunun intikamını ise İstanbul Sözleşmesi ile ilgili kampanya düzenleyen kadınlar ile kadın mücadelesinin örgütlü öznelerini hedefleyerek almaya çalıştı. Kadın kurumlarını kapattı, örgütlü kadınları gözaltı ve tutuklamalarla geri adım attırma çalıştı. Hapishanelerde ise tutsak kadınlara dönük baskı ve tecrit saldırılarını yoğunlaştırdı.
Pandemi ile birlikte her türlü şiddetin siyasi erkek iktidardan aldığı güçle artmasına, daha fazla kadının katledilmesine, nefretin-LGBTİ+fobinin tırmandırılmasına, kadın ve LGBTİ+’ların şiddete ve cinsel saldırıya açık hale getirilmesine, evdeki emek sömürüsünün katlanmasına karşı bu 25 Kasım kadın dayanışmasının yükseldiği isyanlı bir dönem olacaktır. Kararlı direnişimiz ile sokakta, erkek egemenliğini yıkana, devlet ve yargı ile kurdukları işbirliğini dağıtana dek mücadele edeceğiz. Mirabel Kardeşler gibi, Mirabel Kardeşler’den devraldığımız isyan ile!
Yeni Demokrat Kadın