Ankara’da translardan OHAL’e karşı, “Yaşamı terk etmiyoruz”
H.Merkezi: Ankara’da translar basın açıklaması düzenleyerek “OHAL’iniz ve ‘toplumsal hassasiyetleriniz’ sizin olsun! Biz herhalde yaşam mücadelemizi sürdüreceğimizi tüm kamuoyuna bir kez daha bildiriyoruz” dedi. Ülkenin geçtiği zor sürecin farkında olduklarını belirten seks işçisi trans kadınlar OHAL’in bahane edilerek polis baskısının arttığına ve şiddetlendiğine dikkat çekti.
Ankara’nın farklı bölgelerinde yaşayan seks işçisi translar adına açıklamayı okuyan Pembe Hayat Yönetim Kurulu Başkanı Buse Kılıçkaya ”Olağanüstü hal uygulamaları toplumun tamamının gündelik yaşamını etkilediği gibi, biz transları da etkilemektedir. Ancak OHAL söz konusu olmadığında dahi benzer bahanelerle kolluk güçleri biz transların caddede yürümesi halinde dahi Kabahatler Kanunu’ndan ceza yazıyor ve seyahat özgürlüğümüzü engelliyor” dedi.
Translara çifte standart uygulanıyor
Olağanüstü hal uygulamalarından transların da etkilendiğinin altını çizen Kılıçkaya “Yaşadığımız, yürüdüğümüz, nefes alabildiğimiz ve bin bir emekle kazandığımız sokakları terk etmemiz istiyorlar. Kolluk güçlerinin bu taleplerinin bahanesi ise bazen OHAL bazen milletvekilleri bazen de mahalle sakinleri oluyor. Ancak bizlerin de bu ülkenin vatandaşları, bu sokakların insanları ve bu mahallelerin sakinleri olduğumuzu unutuyorsunuz” diyerek translara karşı uygulanan çifte standartın hukuksuzluk olduğunu belirtti.
Şubat ayından bu yana Ankara’nın çeşitli semtlerinde artarak devam eden polis saldırıları ilk olarak Etlik-İskitler bölgesinde başlamıştı. Daha sonra Kolej, Çok Katlı Otopark ve Esat bölgelerine sıçrayan polis saldırısı en son Hoşdere ve Köroğlu’nda yaşayan ve çalışan translara yöneldi.
Polis, translara yönelik saldırılarda duyarsız!
Saldırıların ve ablukanın gün geçtikçe artmasına karşı seks işçisi translar Pembe Hayat’ta bir araya gelerek toplantılar almış ve bu saldırılara karşı birlikte mücadele etme kararı almışlardı. Alınan karar doğrultusunda bugün Pembe Hayat’ta bir basın açıklaması düzenleyen seks işçisi translar kolluk güçlerinin OHAL’i, milletvekillerini veya mahalle sakinlerini bahane göstermesine karşı “Kolluk güçlerinin bu taleplerinin bahanesi ise bazen OHAL bazen milletvekilleri bazen de mahalle sakinleri oluyor. Ancak bizlerin de bu ülkenin vatandaşları, bu sokakların insanları ve bu mahallelerin sakinleri olduğumuzu unutuyorsunuz” dedi.
Polisin translara yönelik saldırılarda duyarsız kaldığının altını çizen açıklamada “Kolej, Etlik, Köroğlu ve Hoşdere gibi caddelerde kolluk güçleri özel olarak biz translara yöneliyor. Onlarca trans, nefret saldırısına uğrarken ve çeteler tarafından darp ve gasp edilirken ise kolluk güçleri işlerini yapmaktan kaçınıyor” denildi.
“Yaşam mücadelemizi sürdüreceğiz”
Demokratik olmayan, yasalara ve uluslararası anlaşmalara tümüyle aykırı olan bu keyfi uygulamaların transfobik saldırıları ve çeteleri arttırdığına dikkat çekildi. Geçtiğimiz günlerde Kızılay’da gerçekleşen trans aktivistlere yönelik nefret saldırılarda kolluğun duyarsızlığı hatırlatılarak “Kızılay’ın ortasında trans aktivistler saldırıya uğrarken tam da bu süreçte çeteleşme girişimleri tırmanıyor ve herkes kendinin polisi, hakimi, yasa koyucusu haline geliyor” denildi.
Transların, ülkenin girdiği her çıkmazda kolluğun ve çetelerin ilk hedefi haline geldiğini belirten Kılıçkaya “Biz, memleketin zor süreçlerden geçtiği zamanlarda en çok biz transların hedef alındığını bunca yıllık yaşanmışlıklarımızdan biliyoruz. Sadece ülkenin zor zamanlarında değil keyfi olarak canları her istediğinde kolluk güçleri seks işçisi trans kadınlara saldırıyor” dedi.
Transların adalet, sağlık, eğitim, çalışma, barınma gibi hiçbir haktan yararlanamadığını ve hatta yaşam haklarının da gasp edildiğini hatırlatan Kılıçkaya “Biz Kolej’de, Hoşdere’de, Etlik’te Esat’ta seks işçiliği yapan trans kadınlar olarak bir kez daha sesleniyoruz: Seks işçiliği yapıyoruz, sokaklara çıkıyoruz, Çalışma hakkımızı sonuna kadar kullanıyoruz. Yaşamımızı sürdürmek için yaptığımız seks işçiliğini engellemek yerine seks işçiliğini tanımalı ve koruyucu yasalar çıkarmalısınız.
Yine belirtiyoruz, bizlerin çalışma hakkını güvence altına almak ve seks işçiliği dışında işlerde de çalışabilmemizi sağlamak için gerekli yasaları çıkarmak zorundasınız!” dedi.
Transların her alanında olduklarını ve olmaya devam edeceklerini belirten Kılıçkaya son olarak “Sokaklarda, caddelerde, meydanlarda, kamuya açık her alanda görünürlüğümüzle biz de varız. Yaşamı terk etmiyoruz. OHAL’iniz ve ‘toplumsal hassasiyetleriniz’ sizin olsun! Biz herhalde yaşam mücadelemizi sürdüreceğimizi tüm kamuoyuna bir kez daha bildiriyoruz” dedi.
Ne olmuştu?
Ankara’da translara yönelik polis ablukası ve şiddeti geçtiğimiz Şubat ayında şiddetlenmeye başlamıştı. Etlik-İskitler bölgesinde çalışan seks işçisi translara saldıran polisler bahane olarak Ankara’daki bir patlamada kullanılan bomba yüklü bir aracın eylemden önce bu bölgede saklandığını iddia etmişti.
Etlik-İskitler bölgesinde bulunan translar 28 Şubat gecesi polisler tarafından darp edilip gözaltına alınmaya çalışılmıştı. Ertesi gün de devam eden saldırılar önce Çok Katlı Otopark ardından ise Kolej ve Esat bölgelerine yayılmıştı.
Polis saldırılarında her defasında yeni bir bahane üretmiş ve saldırıların şiddetini arttırmıştı. Artan polis saldırılarının ardından ise transfobik saldırılar artmış ve çeteleşme girişimleri olmuştu.
Pembe Hayat, bu saldırılar ile 6 defa Ankara Valiliği ile görüşmek istemiş ancak talebi reddedilmişti. Daha sonra ise Ankara Barosu, Valilikten Gelincik Merkezi ve Pembe Hayat vekili Av. Rıza Yalçın Koçak ile birlikte görüşme talep etmişti. Ancak bu talebe de 6 aydır hiçbir şekilde cevap verilmedi.
(Pembe Hayat)