“Anne soyadı ‘travma’ yaratır”

H. Merkezi: İstanbul’da boşanan ve çocuğunun velayetini alan kadının, kendi soy ismini çocuğuna vermesi Yargıtay tarafından “baba soyadı aile soyadıdır” gerekçesiyle engellendi.

İstanbul’da eşinden boşandıktan sonra çocuğunun velayetini mahkeme kararı ile alan Hülya G. isimli kadın, “çocuğuna babasının değil, kendi soyadını verme” isteğiyle İstanbul Anadolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açtı.

“Boşanmadan sonra benim ve çocuğumun soyadı farklı hale geldi. Bu durum çocuğumun hem resmi işlemlerinde hem psikolojisinde sorun yarattı” şeklinde savunma yaparak açtığı davada, kadının talebi yerel mahkeme tarafından kabul edildi.

Çünkü boşanma davalarının taleplerinden biri olan kadınların “çocuğun velayetini mahkeme kararı ile alan annenin, çocuğuna kendi babasının soyadını verme” isteği önündeki engeller son olarak Anayasa Mahkemesi aldığı karar ile kaldırılmıştı.

“Güvenirliliğimizi zedeler”

Ancak Hülya G.’nin açtığı davada yerel mahkemece kabul görülen talep; Yargıtay tarafından “Velayet hakkını elinde bulundurmak soyadı değiştirmeye yetmez” denilerek bozuldu.
Talebin yerel mahkeme tarafından kabul edilmesinin ardından Nüfus Müdürlüğü bu karara itiraz etti ve konuyu Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Hülya G.’nin bu talebini haksız bulurken yerel mahkemenin aldığı kararı bozdu.

Yargıtay gerekçeli kararında, “baba” soyadının, “aile” soyadı olduğunu ve değiştirilmemesi gerektiğini belirtti.

Ayrıca doğumdan önceki boşanmalarda çocuğun annenin soyadını kullanabileceğini belirten Yargıtay, “Böyle bir uygulamanın nüfus kütüklerindeki kaydın güvenilirliği ve istikrarı zedeleyeceği gibi asıl bu gibi uygulamalar çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacaktır” dedi.

“Anne soyadı ‘travma’ yaratır”

Bu karar, erkeğin “evin efendisi, direği” olduğunun devlet tarafından tescillenmesi anlamına geliyor.

Aile kavramını, erkeğin egemenliği, kadının köleliği üzerinden kurgulayan bu anlayış, çocuğun annesinin soyadını alması durumunda “çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacağı”nı da iddia etmekten de geri durmuyor. Annenin soyadını almak, “erkek” babanın soyadının değişmesi o kadar “küçük düşürücü” görülüyor olmalı ki, bu iddia bu denli savunulabiliyor!