Güncel

Av Onur Kale’ye karşı kadın dayanışması

onur_kaleBu yıl 8 Mart sürecinde çalışma yaparken gözaltına alınan kadınları, tutuldukları Terörle Mücadele Şube’de “hukuki yardım” amacıyla ziyaret eden ancak görüşme sırasında kadınlara fiziksel ve sözlü tacizde bulunan Avukat Onur Kale’ye ilişkin Kadın Avukat Dayanışması tarafından bir açıklama yapıldı.

Cinsel tacize uğrayan kadınların bu durumu ve şahsı teşhir etmesi üzerine saldırganlaşan Onur Kale, sosyal medya hesabı üzerinden kadın örgütlerine tehditlerde bulunmuş ve yapılan açıklamaları yayımlayan haber ajanslarına dava açmıştı.

Tacize maruz kalan kadınların avukatlığını üstlenen Kadın Avukat Dayanışması’nın, “meslektaşları” Onur Kale’ye ilişkin yaptıkları açıklama şu şekilde:

15 Temmuz’daki “darbe girişimi” sonrası, sokaklarda giderek yükselen bir erkeklikle karşı karşıyayız. Geceleri bizlere zaten yasaklanmış olan sokaklardan şimdi de “demokrasi nöbeti” tutan erkeklerin cinsiyetçi küfürleri ve tacizkar bakışları arasından geçiyoruz. Erkek şiddeti gün geçtikçe artıyor fakat biz kadınlardan dünden daha fazla susmamız bekleniyor. Dün olduğu gibi bugün de “SUSMUYORUZ” , çünkü biz sustukça onlar güçleniyor; biz sustukça devir, kadınları “savaş ganimet”i olarak görenlerin oluyor.

OHAL gündemi arasında kaybolup gitmesine izin veremeyeceğimiz cinsel şiddet vakalarından birisi de geçtiğimiz aylarda Mersin’de yaşandı. Ve fail yine güvendiğimiz, konduramadığımız, çok yakınımızdaki bir erkek! “Meslektaşımız” Avukat Onur Kale…

Onur Kale, geçtiğimiz aylarda gözaltında bulunan kadın arkadaşlarımızı, hem de 8 Mart çalışmalarından dolayı gözaltına alındıkları sırada avukat kimliğini kullanarak taciz etmiştir. Kadın arkadaşlarımız Terörle Mücadele Şubesi’nde gözaltında bulundukları sırada, Çağdaş Hukukçular Derneği’nden geldiğini belirterek kendilerine hukuki destek sunacağını söyleyen Av. Onur Kale tarafından, avukat görüşme odasında fiziksel ve sözlü olarak taciz edilmiştir.

Gözaltı sonrasında karşılaştıkları şiddeti kadın örgütleriyle paylaşan kadınlar, Onur Kale’nin güç aldığı “demokrat” maskesini düşürme ve durumu teşhir etme kararı almıştır.

Hemen ardından Onur Kale, olayı duyuran kadın arkadaşlarımıza, kadın örgütlerine, haber yapan ETHA, JINHA gibi ajanslara hiç vakit kaybetmeden tazminat davaları açtı. Tacize karşı tavır alan kadınlar, benzer taciz vakalarında olduğu gibi erkek dayanışmasının hedefine girdi.

Bizler daha önce de böyle vakalarla karşılaşmış kadınlar olarak bu yaşananlara artık şaşır(a)mıyoruz. Erkekliğin ve onun görünüm biçimi olan erkek şiddetinin en çok da yanıbaşımızdaki erkeklerden geldiğini biliyoruz. Erkeklerin “babacan”, “dostane” bir tavırla gizledikleri tacizleri yakından tanıyoruz! Mesleklerini ve siyasal kimliklerini kullanarak gizlemeye, gizlenemeyecek düzeydeyse meşrulaştırmaya çalıştıkları erkek şiddetini görüyor, biliyoruz. Bu yüzden tekrar tekrar belirtelim; biliyoruz ama asla kanıksamıyoruz!

Bedenimiz üzerindeki tahakküme, devletin kadın düşmanı politikalarına, erkek-yargı işbirliğine karşı nasıl mücadele ediyorsak; Onur Kale gibi mesleğini, siyasi konumlanışını kalkan olarak kullanan erkeklere karşı da öyle mücadele edeceğiz. Erkek şiddetinin mesleklerin, kariyerlerin, siyasi söylemlerin, insan hakları aktivizmi iddiasının, derneklerdeki/sivil toplum örgütlerindeki faaliyetlerin arkasına gizlenmesine izin vermeyeceğiz. “O, yapmaz öyle şey”, “iftiradır” söylemlerine karşılık, binlerce kadının deneyiminde somutlanan “Kadın beyanı esastır, aksini ispat külfeti erkeğe aittir” ilkesini savunacağız! Bıkmadan, usanmadan; nereden, nasıl gelirse gelsin erkek şiddetinin karşısında kadın dayanışması ile duracağız!

Gözaltında taciz edilen kadın arkadaşlarımızla dayanıştığımızı ilan ediyoruz! Onur kale tarafından gerçekleştirilen taciz olayı karşısında, kadın arkadaşların avukatlığını üstlendiğimizi belirtiyor, Onur Kale hakkında suç duyurusunda bulunduğumuzu kamuoyuyla paylaşıyoruz.

Adli makamlara sesleniyoruz: Onur Kale’nin gerçekleştirdiği taciz olayını “kadın beyanı esastır aksini ispat külfeti erkeğe aittir” ilkesi çerçevesinde soruşturmanızı, faili gizlemeye değil, maddi gerçeği açığa çıkarmaya dönük bir soruşturma yürütmenizi istiyoruz. Biz kadınlar bir kez daha “Erkek adalet değil, gerçek adalet” istiyoruz!

İnsan hakları alanında çalışan, adalet için mücadele etme iddiasında olan sivil toplum örgütlerinden talep ediyoruz: “Kadın beyanı esastır aksini ispat külfeti erkeğe aittir” ilkesinin tüzüklerinizde, programlarınızda, temel belgelerinizde yer almasını istiyoruz. İktidara karşı mücadeleyi öncelikle kendi bileşenlerinizden başlatmanızı, kadına yönelik şiddet, cinsel taciz kimden, nasıl gelirse gelsin istisnasız, “ama”sız mücadele etmenizi istiyoruz.

Ve erkek meslektaşlarımıza duyuruyoruz; Kadın Avukat Dayanışması olarak bilgimiz dahilinde olan hiçbir taciz olayı karşısında sessiz kalmayacağımızı, bulunduğumuz her ortamda teşhir edeceğimizi bildiriyoruz.

Yaşasın kadın dayanışması!

Kadın Avukat Dayanışması

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu