Beyin çatlatmanın sonucu: “Dizileri kaldır, eve erken gel”
Özgecan Aslan’ın katledilmesinden önce tüm itirazlara rağmen “kadınların beyanı, görüşü ve katılımı” olmadan kurulan TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerini Araştırma Komisyonu ilk toplantısını yaptı. Toplantısını yapmak için bir kadının katledilmesini bekleyen komisyonun nasıl sebepler bulacağı(!) merak konusuyken, komisyondan kadın düşmanı söylemler dökülmeye başladı.
Yeni Demokrat Kadın’ın da aralarında bulunduğu birçok kadın örgütünün eleştirisine ve itirazına rağmen oluşturulan “kadın iradesi olmayan” komisyon toplantısına 10 milletvekilin sadece 2’si katıldı.
Cinayetleri önlemek adına yapılan tespitlerin içerisinde “ailenin güçlendirilmesi” yer alırken, kadını hedefe oturtan ve devletin kendi sorumluluğunu çabucak üzerinden atan açıklamaların gelmesi gecikmedi. AK Parti İstanbul Milletvekili İsmet Uçma komisyon toplantısının ardından vardıkları sonucu şu şekilde özetledi: “Bizim derdimiz, hepimiz sonuçları konuşuyoruz. Diziler yapacaksınız. Oralarda yenge dayı ilişkilerinde hiçbir sınır gözetmeyeceksiniz. Hiçbir sınırlama tanımayacaksınız. Sonra tecavüzler artıyor diyeceksiniz. E ne bekliyorsunuz? Rüzgar eken fıtına biçer. Bunda hiç kuşkunuz olmasın”
Beyinlerini çatlatırcasına bu soruna kafa yorduklarını söyleyen Uçma’nın çatlatacak beyni olmadığından değil kuşkusuz ( ki böylesi bir tespit, açıklamanın artniyetle yapıldığı gerçeğini örter), çatlatılası kafasının içinde dönen duran düşmanlığın sunduğu çözüm konuşmasında devamla “Özü şu, mevcut ne feminyen anlayışlarla, ne kalıp yargılardaki dine dayandırılan anlayışlarla ne kadını emtia hale getiren modern paradigmalarla bu sorunun çözülme imkanı yoktur. Zihnimizi çatlatırcasına filozofi üretmemiz gereken alan, hangi yöntemlerle bu sorunun üstesinden gelinebilir konusunu masaya yatırmaktır” dedi.
Cinayetlerin sebebinin kadınların yaşam tarzı olduğunu alttan alta belirten ve kişinin güvenliğinin her saatte sağlanamayacağını da belirten Uçma’nın fantezi dünyasındaki kadın figürü de ortaya döküldü. “ Hem insanının güvenliğini sağlayacaksınız, hem özgürlüklerini temin edeceksiniz, bu iki husus zaman zaman hayata geçirilemeyen husustur. Yani kimse şunu diyemez. Ben bir yerde oturuyorum, gece saat 4.00’de pavyondan birisiyle gelirim, bir olay olursa güvenlik kuvvetleri bunu çözmelidir” sözleriyle Uçma şahsında komisyonun çizdiği “ahlaksız kadın” imajı, bugünlerde Özgecan için çizilen “masum kız” imajının sağlaması oldu adeta.
“Beyinlerini çatlatarak” soruna eğilen komisyonun vardığı iki temel sonucu özetleyecek olursak iki cümle yeter sanırız. Dizileri kaldıralım ya da “ahlaklı diziler” izleyelim ve gece 04.00’te eve gelmeyelim. Yoksa karışmayacaklar, bilginiz olsun sevgili kadınlar!