Bu devlet kadın düşmanlığı yapıyor!
Sistem kadını sömürmeye, ötekileştirmeye devam ediyor. Kadın şiddet görüyor, taciz ediliyor, tecavüze uğruyor; devlet ise susuyor, göz yumuyor hatta arka çıkıyor diyebiliriz.
Bu nedenle dayak, şiddet tecavüz ve benzeri saldırılar artıyor. Bunların bir kısmı da devlete bağlı dini içerikli eğitim verilen kurumlarda yaşanıyor.
Örneğin geçtiğimiz günlerde Mersin’de Kuran kursuna gelen yaşları 11-16 arasında değişen 30 kız çocuğuna tecavüz edildiği belirtildi. Kuran kursuna giden kız çocukları kursun imamı tarafından cinsel istismara uğradıklarını uzun zaman kimseyle paylaşamadılar. Cinsel istismara maruz kalan kız çocukları, “Muska yapar hayatınızı karartırım diye tehdit etti. Aile baskısından korktuğumuz için kimseye anlatamadık” diyerek aile ve çevre baskısından kaynaklı susmayı tercih etmiş oldu.
Onlarca örnek verilebilir!
Sevgilisinden ayrılmak isteyen kadın, Hakan Doğan denilen kişi tarafından tehditlere maruz kaldı. Hakan Doğan kadını şikâyetçi olursa elindeki şantaj olarak kullandığı cinsel içerikli görüntüleri yayınlayacağını söyledi.
Buna rağmen kadın şikâyetçi oldu ama saldırgan gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı. Savcı şantaj olarak kullanılan cinsel içerikli görüntüleri dahi istemedi ve ‘’kendi rızasıyla birlikte olmuştur’’ dedi.
Devletin yargısı Hakan Doğan için sadece “şantaj ve basit yaralama” gibi bir “cezayı” uygun gördü.
Bu gibi örnekleri çokça görüyoruz. Kadın bu tür durumlarda kadın merkezine başvuruyor fakat yeterli olmuyor. Bir ay içinde onlarca kadın öldürülüyor. Sadece Temmuz ayında; 20 kadın öldürüldü, 24 kadın yaralandı, 11 kadın tecavüze uğradı.
Devlet kadına karşı şiddeti çözmek yerine destekliyor. Mağdur durumundaki kadın suçlu ilan ediliyor, baskı görüyor, aşağılanıyor ve dışlanıyor.
İstanbul’dan bir YDK’lı