Çocuğa “tecavüzcünün gözüyle” bakınca…
H. Merkezi: N.Ç davasının bir benzeri de Ankara’da yaşandı. 10’dan fazla kişinin cinsel istismarına matuz kalan 12 ve 14 yaşındaki 2 çocuk için mahkeme heyeti, tutanağa “Mağdurun dış görünüş itibarıyla 17-18 yaşlarında erginlik gelişiminin tamamlamış genç kız görünümünde olduğu gözlemlenmiştir” diye yazdı.
Merdîn’de aralarında asker ve devlet görevlilerinin de bulunduğu onlarca kişi tarafından cinsel istismara maruz kalan N.Ç simli çocuğun davası, “adalet tarihine”, özellikle 13 yaşındaki çocuğun bu kişilerle “kendi rızası ile birlikte olduğu” yönünde karar vermesinin ardından “utanç davası” olarak geçmişti.
“Küçük olduklarını bilsek tecavüz etmezdik!”
Şimdi bu davaya benzer bir olay da Ankara’da yaşanıyor!
Ankara’da sık sık evden kaçtığı iddia edilen 12 v4 14 yaşındaki 2 çocuğun 10’u üç günde olmak üzere defalarca cinsel istismara uğradığı açığa çıktı.
Konu ile ilgili 16 kişi hakkında açılan davada çocuklar, savcılık ifadelerinde “rızaları” olduğunu söylediler. Diğer yandan 15 yaşından küçük çocuğa karşı cinsel istismarda bulunmak suçlamasıyla tutuklanan 10 kişi suçlamaları kabul etmezken “İki mağdur 19-23 yaşlarında gösteriyordu. Küçük olduklarını bilmiyorduk” dedi.
“Ortada iftira yok”
Çocukların hangi koşullar altında “rızası” alındığı bilinmezken; Savcılık, “15 yaşını doldurmayan mağdurelerin rızalarının hukuken değer ifade etmediğini” ifade etti.
Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede ayrıca, İddianamede, “Şüphelilerin alınan savunmalarında atılı suçlamaları kabul etmediklerini beyan etmişseler de mağdurelerin daha önceden tanımadıkları şüphelilere namuslarını ilgilendiren bir konuda kendilerini ortaya koymak suretiyle iftirada bulunmalarını gösterir dosyaya yansıyan bir husumet tespit edilemedi. Şüphelilerin yaşları itibarıyla 12 yaşında olan mağdureler ile arkadaş olmaları ya da tanımadıkları bu mağdurelere sırf yardım amacıyla hareket ettikleri düşünülemez” denildi.
“12 yaşındakinin psikolojisi bozuldu, 14 yaşındakinin bozulmadı!”
Yenimahalle Devlet Hastanesi, A.U’nun uğradığı cinsel saldırılar nedeni ile ruh sağlığının bozulduğuna, C.Y.’nin ise ruh sağlığında bir bozulmanın olmadığına ilişkin rapor hazırladı.
Ancak geçtiğimiz günlerde Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında psikolog bilirkişi, “mağdure C.Y’nin manipülatif davranışları olduğu, bu yaşam tarzını benimsediğini belirterek psikiyatrik ve psikolojik tedavisinin sağlanmasının bu tür olayların oluşumunu engelleyeceğini” savundu.
“Tecavüzcülerin gözüyle 17-18 yaşında!”
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanıklar, iki kız çocuğunu yardım amaçlı eve götürdükleri ancak cinsel ilişkiye girmediklerini söylediler. Bazı sanıklar da “Biri 19-20, diğeri de 22-23 yaşlarında gösteriyordu”, “Bize yaşlarını büyük söylediler” gibi savunma yaptı.
Her ne kadar Savcılık tarafından “15 yaşını doldurmayan mağdurelerin rızalarının hukuken değer ifade etmediğini” ifade edilse de mahkeme heyeti pek de öyle düşünmüyordu.
Tecavüzcü-istismarcıların söylediklerinden etkilendiği belli olan mahkeme heyeti, çocuklara “tecavüzcülerin gözüyle”, “alıcı gözle” bakınca sanıkları haklı buldu ve tutanağa, “Mağdur C.Y.’nin dış görünüş itibarıyla 17-18 yaşlarında, ergenlik gelişimini tamamlamış genç kız görünümünde olduğu mahkememizce gözlemlenmiştir” ifadesini yazdı.
12 yaşındaki çocuğun katılmadığı ve ifadesinin alınamadığı duruşmayı bitiren mahkeme, tutuklu sanıklardan 7’sini tahliye ederken C.Y’nin şikâyetçi olduğu 3 kişinin tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
