Çocukları eşi tarafından öldürülen Dilek Çakır’dan kadınlara çağrı; “Hiçbir kadın korkmasın, kadınlar susmasın”
İstanbul’da 2 ve 4 yaşlarındaki iki çocuğu, boşanmak üzere olduğu eşi tarafından öldürülen Dilek Çakır, kadınlara çağrı yaptı. Çakır, kadınlar için sesini yükseltmeye devam edeceğini belirterek, “Hiçbir kadın korkmasın. Kadınlar susmasın” dedi.
“Bu yaşananlarda herkes sorumlu. 70 milyon sorumlu”
Ali Yardım, 2 Ocak tarihinde 2 ve 4 yaşlarındaki kız çocuklarını pompalı tüfekle öldürmüştü. Ali Yardım’dan ayrılma sürecinde olan ve sığınma evinde kalan çocukların annesi Dilek Çakır, cinayetin ardından yaptığı açıklamada, defalarca savcı ve polise başvurduğunu söylemişti.
Yaşananlardan sonra Dilek Çakır, evliliği boyunca şiddet gördüğünü, tehdit edildiğini, Yardım’ın kendisini öldürmeye çalıştığını bu sebeple koruma kararı aldığını fakat ‘bu katliamın göz göre göre geldiğini’ belirtmişti.
Uzaklaştırma kararına rağmen çocuklarına babalarına çocukları görme ve kalma izni verildiğini söyleyen Çakır, “Bu yaşananlarda herkes sorumlu. 70 milyon sorumlu. Ailesi de biliyordu onu. Daha fazla uğraşılabilirdi. Şikayetlerim görülebilirdi. Uygulamada problem var” dedi.
“Kadınlar korkmasın, susmasın”
Ekmek ve Gül’den Hilal Tok’a konuşan Dilek Çakır, sesi duyulmayan her kadın için sesini yükseltmeye devam edeceğini belirterek, kadınlara çağrı yaptı.
Dilek Çakır, “Hiçbir kadın korkmasın. Kadınlar susmasın. Bunları yaşayanlar polise gitsin, savcıya gitsin, sığınmaevine gitsin. Evet, ben gittim bir cevap bulamadım ama bu cevap alınmayacağı, mücadele edilmeyeceği anlamına gelmiyor. Cevap alana kadar uğraşsınlar, her ne gerekiyorsa yapsınlar. Benim de elimden gelen bir şey varsa ben de yaparım. Başka yapacak bir şeyimiz yok. Keşke Elif’im, Hira’m geri gelse… Benim şu anda konuşmamın tek sebebi, başka Elifler, Hiralar ölmesin diye” dedi.
“Kadınlar dayanışabilir, hiç kimseden korkmayın”
Kimsenin kadına yönelik şiddete karşı susmaması gerektiğini söyleyen Çakır, “Sağır sultan duysun bunları. Kadınlar dayanışabilir. İnsanlar birleşsin. Korkmayın hiç kimseden, hiçbir şeyden korkmayın” diyerek sözlerini sürdürdü.
Bundan iki ay önce 9 yaşındaki oğlu Yiğitcan’ın, babası Nezir Türkoğlu tarafından öldürüldüğünü ve yaşadıklarının kendi yaşadıklarına çok benzer olduğunu hatırlatan Dilek şunları söyledi: “Neriman’ın sesi duyulmadı. Duyulmadığı için biz bu durumdayız. Daha fazla duyulabilirdi. Sahip çıkılabilirdi. Ben Neriman’ı televizyonlarda izlemiştim. Bir gün onun yaşadıklarını yaşayacağımı hiç düşünmemiştim. Ama yaşadım. Bir gün bunu herkes yaşayabilir. Benim yerimde herkes olabilir. Bugün bu acıyı yaşayan Dilek. Bugün ölen Elif, Hira… Adı fark eder mi? Bunlar yaşanıyor. Çıkın sokağa, çıkın. Neden çıkmıyorsunuz. Neden sesiniz çıkmıyor?”
“Herkese gittim, sesimi duyuramadım”
Sesini çıkaramayan her kadın ve çocuk için sesini yükselteceğini söyleyen Dilek, “İki gün sonra yaşadıklarım unutulacak. Çünkü başka acılar yaşayacağız. Ben herkese gittim, sesimi duyuramadım. Bunun önüne geçilebilirdi” derken topluma da öfkeli. Hem toplumun kadına bakışına, hem de sessiz kalışına kızıyor. Bir kadının boşanmasının çok zor olduğunu söyleyen Çakır, “Bir kadının boşanması çok zor. Çünkü ayıplanıyor. Evlenip boşanana dul deniyor. Boşanmak ayıp mı? Dayak mı yesin? Herkese kızgınım” diye konuştu.
Komşuları da Dilek’in daha önce çok kez şiddet gördüğünü, Dilek’in gözleri önünde bıçaklı saldırıya uğradığını anlattı. Kapı önündeki çocuklar da her şeyin farkındaydı. Çocukluk merakıyla kapı önünde bekliyorlardı. “N’olmuş” diye soran durumdan habersiz çocuğa, olayı bir şekilde duymuş olan çocuk şöyle cevap veriyordu: “Hani Hira ile Elif vardı ya burada. Küçük çocuklar. Oynuyorduk bazen. Onlar ölmüş. Hem de kafasına sıkmışlar.” Kapı önündeki ufacık çocuklar ölümü bu kadar yakından tanıyordu artık…