Güncel

Direnin, DEVLET GELDİ!


Devletin normalde ismini bile doğru dürüst bilmediği, Van’da deniz olduğunu sandığı, Roboski’yi “Dobroski” bildiği Kürdistan’a barış, kardeşlik getirmesini elbette beklemiyorduk. 12 gün boyunca devlet güçlerince kuşatılmış, sokağa çıkma yasağının olduğu Silvan’a devlet geldi. Ne getirdi peki savaştan, ölümden başka; ne götürdü yanında öfkemiz dışında, lanetimiz dışında?

Su şebekemizi kestiler, insanlar burada günlerce hendeğin içine birikmiş yağmur suyunu kovalar ile evlerine taşıdı. Elektriğimizi kestiler, karanlıkta geceler boyu silahlar sesi, patlama sesi ile uyanık kaldık sabahlara kadar. Öyle ya devlet elektrik, su hizmeti vermek için gelecek değildi ya buraya; telefon operatörleri, şebekelerini kestiler… Ne de olsa düşman devlet gelmişti.

Aç bir halde evimizde oturduk, elektrik olmadığı için buzdolabında çürüyen yiyecekleri tükettik. Sokağa ekmek bulmak için çıkan ya keskin nişancının kurşunu ile ölecek ya da açlıktan evinde ölecek. “Seçimini yap” diyor devlet; eksik olmasın demokrattır, seçme şansı verir. Sokaktan zırhlı araçlarla geçerken mis gibi tekbirini de çeker, buradaki insanlar Müslüman değilmiş gibi. Mehter marşı eşliğinde vurur, öldürür, 8 cana kıyar. Ablukayı kaldırır, ama “haritadan sildiği” Silvan’ı duvar yazılarıyla yeniden çizer. Devlet bu, siler mi siler haritadan! Türkün gücünü görecekmişiz! Gücünü de terörünü de gördük, hem de ilk değil bu. 3 aydan beri 6 defa gördük. Türksem övüneceğim, değilsem itaat edeceğim! Kabullenemedi bir türlü ikisini de yapmayacağımızı, dilimize “x”  demesinden belli…

Silvan duvarlarına “Kızlar geldik ininize girdik” , “namusluysan bacını dağdan indir” yazan devlet babanın Esedullah timlerine “İnadina dağlar” diyorum! Şimdi ise harabeye çevirdiği evleri onaracakmış devlet; evleri onarabilir, devlettir güçlüdür. Ama göçen 10 bin insanı geri getiremez, talan edilen evini yasağın kalkmasından sonra görüp komşusuna sarılıp ağlayan insanların, hatta evini mahallesini gidip görmek istemeyen insanların trajedisini onaramaz. Kendi askerini yem gibi önümüze attırıp gövde gösterisi yapan devlet, gelişiyle de gidişiyle de bize utanç yaşattı yine.

Şimdi devlet başka yerlerde. Nusaybin’de, küçük bir kızın cenazesinin günlerce derin dondurucuda bekletildiği Cizre’de, Lice’de, Silopi’de… Duvara yazdıkları gibi “devlet her yerde”. Bu yüzden direnmek gerek! Faşist bir devletten ellerinde çiçekler, demokrasi ve özgürlük adına gelmesi beklenemez öyle değil mi?

#DirenKürdistan

dilan

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu