Elazığ’daki kadın tutsaklardan mektup; “Tüm haklarımız gasp edildi”
Hak ihlalleri ve işkence ile ülke hapishaneleri arasında ilk sıralarda yer alan Elazığ T Tipi Kadın Kapalı Hapishanesi’ndeki tutsaklar gönderdikleri mektuplarda yaşadıkları işkenceyi anlattı. Kimlik taşıma uygulamasını insanlık dışı bir uygulama olarak tanımlayan tutsaklar, bu uygulamayı kabul etmedikleri için son iki aydır tüm haklarının gasp edildiğini söyledi.
“Sabah uyandığımızda hangi uygulama ile karşı karşıya kalacağız belirsiz”
Türkiye ve Kürdistan’da bulunan tüm hapishanelerde tutsaklara dönük baskılar her geçen gün artıyor. Bu baskıların en yoğun yaşandığı hapishanelerden biri de Elazığ T Tipi Kapalı Hapishanesi. Kadın tutsaklar avukatlarına gönderdikleri mektuplarda yaşadıklarını anlattı. Kadın tutsaklar Kasım ayında yazdıkları mektuplarda, Elazığ Hapishanesi’nde her sabah hangi uygulama ile karşı karşıya kalacaklarının belirsiz olduğuna dikkat çekti. Kadınlar, şimdiye kadar meşru olan haklarının ansızın suç olarak karşılarına çıkabileceğini söyleyerek, devlet mekanizmasının Elazığ Hapishanesi’nde idarenin keyfi uygulaması ile işlediğini belirtti. Kadınlar, “Tecridin insanlık suçu olduğu evrensel hukuk normudur. Fakat bizler şuan bir tecrit altında tutuluyoruz. İnsanlık dışı uygulamalara maruz kalıyoruz. Cezaevi adeta bir sorunlar yumağına dönüştürülmüştür. Dayatılan uygulamalar insanlara alenen karşıt bir pozisyonda durmaya teşvik etmektedir” dedi.
“Mahkum sen kimsin?” dendiğinde kimlik gösterilecek
Daha önce kendilerine verilen kimlikleri aldıklarının altını çizen kadınlar, koğuş dışına çıkınca kapıda personele verdiklerini, koğuşa girince ise personelden tekrar aldıklarını vurguladı. Son iki aydır hapishane idaresinin kimlik taşımayı dayattığının altını çizen tutsaklar, “Bizi kendi hiyerarşi uygulamalarına dâhil etmek istiyor. Askeri düzende emir komuta zinciri dâhilinde uygulatmak isteniyor. İdare şunu söylüyor bize; koridorda seni gören personel sana ‘mahkum sen kimsin?’ dediğinde sen kimliğini göstereceksin. Biz bu kimlik taşıma uygulamasını insanlık dışı buluyoruz. Onur kırıcı bir davranıştır ve ahlaki bulmuyoruz. Bu durumu kabul etmediğimiz içinde tüm haklarımızdan mahrum edilmiş durumdayız. Son iki aydır tüm bu haklarımız gasp edilmiş durumdadır” şeklinde anlattı.
Erkek gardiyanlardan tutsaklara onur kırıcı uygulama
Kadın tutsaklar mektubun devamında şunları dile getirdi: “Onur kırıcı davranışlara maruz kalıyoruz. ‘Siz köpeksiniz’ ifadelerini kullanıyorlar. Koğuşa giren erkek personeller tarafından ahlak dışı tavırlara maruz kalıyoruz. Sayım esnasında da koğuşa erkek personel gelip sayım alıyor. Biz bir kadın koğuşuna erkek personel giremez dediğimizde ‘Siz kadın değilsiniz siz mahkumsunuz’ deniliyor.”
“Taleplerimiz karşılanmazsa direniş büyüyecek”
Tutsaklar, son dönemlerde Adalet Bakanlığı’na, Cumhuriyet Başsavcılığı’na toplu olarak yazdıkları dilekçelerin gönderilmediklerine dikkat çekerek, “Bu uygulamadan kaynaklı sık sık açılan disiplin soruşturmalarına dahi toplu savunma yapamıyoruz. Tüm çabalarımıza rağmen sorunu çözmeyen hapishane idaresi tüm diyalog yollarını kapattığı için açlık grevine başladık” dedi. Taleplerinin karşılanmaması durumunda açlık grevini daha üst seviyeye taşıyacaklarını belirten tutsaklar, defalarca görüşe çıkmak istemelerine rağmen çıkartılmadıklarını söyledi. Tutsaklar, “Bunun üzerine kapıya vurduk. Koğuşumuz 25-30 personel tarafından iki defa üst üste basıldı. İlk aşamada bütün kaşık, tabak ve karavanalarımıza el konuldu. İkincisinde bir saldırıya maruz kaldık. Bu saldırı karşısında kendimizi savunma pozisyonunda olmamıza rağmen biz saldırıyormuşuz gibi yansıtıldı ve yaklaşıldı. Eğer biz saldırmış olsaydık koğuşta unutulan gardiyana saldırırdık” şeklinde ifade etti.