En yakınımızdaki kadın düşmanı ise öfkemizin her daim hedefidir!

Kadın özgürlük mücadelesi vermek; yaşamımızın her alanında ve her daim tetikte olmayı gerektirir. Çünkü kadın ve LGBTİ’lerin ekonomik, toplumsal, siyasal ve cinsel tüm kimliklerini baskı altına alarak, sömürerek hükümranlığını sürekli tazeleyen erkek egemenliği hayatımızın her anına ve her köşesine sinmiştir.

Yeni Demokrat Kadınlar olarak mücadelemizin örgütlü adımlarını attığımız dönemden bu yana, verdiğimiz kadın özgürlük mücadelesinin hedeflerinden birinin de en yakınımızdaki erkekten başlayarak yayılan ve kökleşen ataerki olduğunu vurgulamıştık. Bu konuda tavizsiz olacağımızın daha önceki pratiklerimizle de altını çizmiştik. Bakınız kadın düşmanı Servet Çıracıoğlu… Bakınız tacizci Av. Sedat Yurtdaş…

Bu kişinin devrimci, demokrat ya da yurtsever kimlik daha doğrusu maske taşıyor olması; kadın düşmanlığı olmadığı ve bu nedenle de mücadelemizin hedefi olamayacağı anlamına gelmediği açıktır. Aksine bu mücadeleci kimlikleri kendilerine maske yapıyor olması, erkekliğin yeniden üretilmesini bu kimlikler üzerinden yapması yalnızca öfkemizi artırır!

Selçuk Bulut, kadın düşmanıdır!

Sözünü ettiğimiz kişilerden biri de, uzun yıllardır Partizan Dergisi çevresinde devrimci mücadele yürütme iddiasında olan SELÇUK BULUT’tur.

Düşkün ve çürümüş bir kişiliğe sahip olan Selçuk Bulut isimli zat, kadınlara yönelik cinsel saldırganlığıyla kadın düşmanlığını ortaya sermiş ve erkekliğini bu zemin üzerinden yeniden ve yeniden üretmiştir. İşte tam da bu yüzden bu kadın düşmanlığından muzdarip bu kişinin devrimci, demokrat kamuoyunda gerçek yüzüyle tanınması gerekmektedir.

Yeni Demokrat Kadın olarak Selçuk Bulut’un kadın düşmanı, düşkün ve çürümüş bir kişi olduğunu ilan ediyor ve teşhir ediyoruz. Ne devrimci ne demokratik ne de yurtsever örgütlü zeminde yer alması mümkün olan bu kişi kadın mücadelemizin hedefindedir. Dolayısıyla onunla irtibat kuran bireysel ya da örgütsel tüm kesimleri de bu düşmanlığa ortak olmuş sayarız.

Tekrar hatırlamak gerekirse; bu tür kişilere karşı mücadele; aynı zamanda patriarkal sisteme, kadın cinayetlerine, kadının ekonomik, toplumsal, cinsel, sosyal ve siyasal sömürüsüne karşı verdiğimiz mücadelenin ayrılmaz bir parçasıdır. Erkek egemenliğine karşı mücadelemize en yakınımızdan başlamazsak, en yakınımızdakilere sesimizi çıkarmaz isek sloganlarımızı havaya savuruyor ve havanda su dövüyoruz demektir.

Bu nedenle kimliğimize, kişiliğimize, cinselliğimize vb. yönelik saldırı kimden gelirse gelsin aynı kararlılık ve öfkeyle karşısında duracağımızı bu vesileyle bir kez daha ilan ediyoruz.

Yeni Demokrat Kadın