Geliyoruz ve 1 Mayıs’ta alanları doldurarak erkek egemenliğine karşı emeğimize sahip çıkıyoruz!
15 Temmuz Darbe Girişiminin ardından ilan edilen OHAL’in üzerinden bir buçuk yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen devlet ne OHAL’i kaldırdı ne de kadınlara dönük saldırılarına “ara” verdi. Fabrikalarda, merdiven altı atölyelerde, güvencesiz çalışma biçimleri ile sömürüye ara vermeden devam ediyor, ayrımcılığı-eşitsizliği derinleştiriyor, çocukları karanlığa mahkum ediyor, LGBTİ+’lar açısından ülkeyi yaşanmaz hale getiriyor…
Erkek egemen sistemi ayakta tutan, biz kadınların emekleri üzerinden elde edilen rant ve kârdır. Ev içi emeğimizi görünmeyen kılan, ucuz iş gücü gören, sendikal hakkımızı yok eden, sigorta ve emekliliği hayale dönüştüren, yarı zamanlı ve geçici işlerle işsizlik döngüsüne iten iktidar; bizleri sosyal ve çalışma yaşamından silmeye ve emeğimizden beslenmesine rağmen onu yok saymaya çalışmaktadır.
Tüm bunlara inat; emeğimizle varlığımızı bir kez daha haykırarak 1 Mayıs’ta alanları dolduracağız!
İktidara 1 Mayıs vesilesiyle hatırlatıyoruz!
Bu sistemi ayakta tutmak için devreye sokulan erkek devlet şiddeti ile yaşamlarımıza, bedenimize ve emeğimize yönelik saldırılar “olağan” hızıyla ve devletin 7. kez uzattığı OHAL ile sürüyor. OHAL’i olağanlaştırma derdine düşen iktidar, bununla beraber her türlü hak gaspı için önüne çıkabilecek “engelleri” ortadan kaldırmış olduğunu düşünüyor.
Grevler, sendikal örgütlenmeler ve her türlü direnişi yani kendine “pürüz” çıkartacak her şeyi, arkasına aldığı OHAL ve KHK’lerle aşmaya çalışan egemenler “dikensiz gül bahçesi” yaratmayı hedefliyorlar.
Biz de kadınlar olarak iktidara, 1 Mayıs vesilesiyle hatırlatıyoruz;
Çerkezköy’de işten çıkarılan arkadaşları için fabrika işgal eden yüzlerce kadınla geliyoruz. OHAL yasaklarına, KHK saldırılarına göğüs geren, direnen ve alanları her fırsatta dolduran kadınlar olarak geliyoruz. 8 Mart’ta İspanya’dan Hindistan’a, İstanbul’dan Amed’e greve giden kadınlar olarak geliyoruz. Hapishanede tek tip saldırılarına, tecrit ve tretman uygulamalarına direnen kadınlar olarak geliyoruz. Trans kadın Diren ve Ebru’nun direnişini alarak geliyoruz. Rojava’dan Efrin’e kadın devrimi için can bedeli direnen kadın olarak geliyoruz. Dersim’de ölümsüzleşen yol arkadaşlarımız Gül ve Hasret ile geliyoruz. Geliyoruz ve 1 Mayıs’ta alanları doldurarak erkek egemenliğine karşı emeğimize, kimliğimize ve bedenimize sahip çıkıyoruz!
Direnen işçi ve emekçi kadınlar olarak ellerimizle yarattığımız tarihle, “önce kadınları vurun” diyenlere nasıl cevap olduysak, 1 Mayıs’ta da bizi esnek ve güvencesiz çalışmaya, istihdam dışına iterek, eve hapsetmeye çalışanlara karşı yine ve yeniden bütün isyanımızla cevap olacağız.
Kadınlar olarak, sömürüye, katledilmeye, eşitsizliğe, ayrımcılığa, erkek devlet şiddetinin her türlüsüne karşı KHK’lerle işlerinden atılan on binlerce kadının öfkesi olarak 1 Mayıs meydanlarında olacağız!
Yeni Demokrat Kadın