Hapishanede intihar değil, cinayet!
2001 yılında gözaltına alınan bir kişinin emniyet ifadesine dayanılarak tutuklanan ve yaklaşık 20 aydır cezaevinde bulunan Sennur Güven, bipolar bozukluğu bulunduğu, bu nedenle intihara meyilli olduğu belirtilse de cezaevinde tutulmaya devam edildi. 34 yaşındaki Sennur, 18 Haziran günü hapishanede kendini asarak yaşamına son verdi.
Sadece bir ifadeyle tutuklandı
2001 yılında “Demokratik Liseler İçin Mücadele Komitesi” adlı öğrenci birliğine yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan bir kişi, emniyet aşamasındaki ifadesinde Sennur Güven’in “Şişli sorumluları” olduğunu söyledi. Güven, sadece bu ifadeye dayanılarak yaklaşık 10 yıl sonra gözaltına alındı. Söz konusu ifadenin mahkeme aşamasında değiştirilmesine rağmen Sennur, 2013 yılında 6 yıl 3 aylık hapis cezasına çarptırıldı. Yapılan temyiz başvurusu, ifade veren kişinin örgüt üyeliğinden ceza aldığı gerekçesiyle reddedildi. Anayasa Mahkemesi ise, Sennur’un intihara meyilli olduğu yönündeki raporlarla Aralık 2014’te yapılan başvuruyu hala sonuçlandırmamıştı.
Hastaneye kaldırılmadı
Çölyak hastalığı, diyabeti ve bipolar bozukluğu bulunan Sennur’un hapishane koşullarında kalamayacağı, psikolojik rahatsızlığı nedeniyle intihara meyilli olduğu belirtilerek hastaneye kaldırılması için talepte bulunuldu. Adli Tıp da Güven’in hastaneye kaldırılmasının uygun olduğu yönünde rapor verdi. Ancak Sennur, hastanelerde mahkum odası bulunmadığı gerekçesiyle hapishanede tutulmaya devam edildi.
Sadece bir ifadeye dayanılarak hapse mahkum edilen, cezaevinde kalamayacağı vurgulanan 34 yaşındaki Sennur Güven, kaldığı Gebze Kadın Kapalı Hapishane’de intihar etti. Sennur’un cenazesi ailesi tarafından Adlı Tıp’tan alınarak memleketi Ordu’ya götürüldü.
‘Bu aslında bir cinayet’
Güven’in avukatı Efkan Bolaç, genç kadının aslında öldürüldüğünü vurgulayarak “Ölüm sebebine Adlı Tıp ‘intihar’ yazacak. Ancak bu bir cinayettir. Ölüm sebebi sadece görüntü olacak. Asıl gerçek cezaevindeki bu kadının katledildiğidir” dedi.
Bolaç, ailenin, cezaevi idaresi, revir doktoru ve Adalet Bakanlığı’na gerekli yükümlülükleri yerine getirmeyerek ölüme sebebiyet verdikleri gerekçesiyle dava açacaklarını aktardı.
(Kaynak: Birgün)