Deneyim

Hayat mektebinden mezun bir kadın; Fidan

Toplumsal bütün eşitliklerden mahrum bırakılmıştır kadın… Bu yüzden her kadının hikayesi bir ayrımcılık, bir ötekileştirilme, bir yok sayılma ve bir ezilme hikayesidir. Aynı zamanda her kadının hikayesi, tüm bunlara rağmen hayatta kalma öyküsüdür.

O kadınlardan biri de Fidan Teyze…

Fidan Teyze (Fidan Yılmaz), geçtiğimiz ay Adana’da uzun süredir tedavi gördüğü evinde yaşamını yitirdi. Kandıra 1 Nolu F Tipi Hapishanesi’nde bulunan tutsak Partizan İsmail Yılmaz’ın annesi olan Fidan Teyze ile ilgili, oğlunun bir mektup arkadaşına yolladığı şu satırlar, “hayat mektebinden mezun olmuş” bir kadının öyküsünü anlatıyor.

 

“Bu kez yaşamın kıyısından dönemedi”

Hastanede kaldığı süre boyunca bazen düzeldi, bazen kötüleşti. Hiç umut yokken tutunduğu yaşamın kıyısında bu kadar uzun direnmesi doktorları da şaşırttı. Bu yüzden doktorlar “güçlü bir bünyesi var” diyorlarmış. Gerçekten de öyle. Ufak-tefek, sıska, zayıf olmasına rağmen çok badireler atlattı annem. Birçok kez bıçak altına yattı, ölümcül kazalar atlattı ve hayatta kalmasını başardı. Ama tabii bu sefer öyle olmadı, tutunduğu yaşamın kıyısından yaşama dönemedi.

Sevinç (torunu) diyor ki, “Komadayken dokunuşuma cevap veriyor, elimi sıkarak kim olduğumu ifade ediyordu.” Sürpriz bir şekilde yaptığı kapalı görüş ziyaretinde Sevinç’ten öğrendim. Biz ağırlaştırılmış müebbet hükümlülerin telefon hakkı iki haftada bir olduğu için atlamış gelmiş Sevinç. Senin de dediğin gibi, bu iş Sevinç’in omuzlarına bindi. Annem onun bu yanını sever, “Çevresine kol-kanat gerer” derdi.

 

“Hakkını yedirmez, almasını bilirdi”

Adana Milli Mensucat fabrikalarından emekli oldu annem. Babam bir dönem çalışamaz durumdaydı, evin yükü annemin omuzlarındaydı. Kaldığımız semt kozmopolit yapıdaydı ve Kürdistan kökenliler ağırlıktaydı. O yüzden komşuluk ilişkileri dayanışma biçimindeydi. Altmışlı yıllardaki sıkıntılarımız bu sayede katlanılacak boyuttaydı.

Annem okur-yazar değildi, ama hayat mektebinden öğrenmesini bilmişti. Hakkını yedirmez, gücü oranında mücadele eder, almasını bilirdi. Çalışkanlığı ve disiplini sayesinde sevilir, işyerinde takdir edilirdi.

Bir seferinde ustabaşı “ücretine zam yaptıracağım” demiş ama dediğini yerine getirmemişti. Annem bakmış olacağı yok, müdüre çıkmış zam istemiş-türlü uğraşlar sonucu almıştı. Denizlerin idamını radyodan duyduğumuz gün derinden üzülmüş, Kürtçe lanet yağdırmıştı Erim’e…

1 Mayıs yasaklanmış, Behice Boran o gün sokağa çıkacağını açıklamıştı, annem; “ama benim neyim eksik, ben de çıkarım” demiş, tepkisini böyle koymuştu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu