Irak’ta dört bin kadın kayıp!
Irak’ta 2003 yılındaki ABD müdahalesinin ardından güvenlik konusunda yaşanan boşluk ve mültecileşme binlerce genç kadın fuhuş amaçlı olarak ülke içindeki başka bölgelere ya da komşu ülkelere kaçırıldı. Irak Kadın Özgürlük Örgütü’nün tahminlerine göre 2003 ile 2010 yılları arasında ülkede 4 bin genç kadın bu şekilde kayboldu. Kendilerinden hiçbir haber alınamayan bu kadınların yaklaşık 5’te 1’i de kaybolduğu zaman 18 yaşının altındaydı.
ABD müdahalesini takip eden yıllarda yüzbinlerce insanın hayatını kaybettiği, en az 3 milyon kişinin mülteci durumuna düştüğü çatışmalı dönemin anlatılmayan hikayelerinden biridir kaçırılan genç kadınlar. Irak ve Güney Kürdistan’da hiç kimsenin konuşmak istemediği bir hikayedir.
KADINLAR AÇIK ARTTIRMAYLA SATILIYOR
Ailelerinin yanından kaçırılarak fuhuşa sürüklenen kadınlar konusunda insan kaçakçıları Irak’ın toplumsal gerçekliğini düşünerek dikkat çekici bir yöntem izliyor. Örneğin Güney Kürdistan’da kaçırılan bir kadın ülkenin güney kesimlerine götürülüyor. Güney ve Orta kesimlerinden kaçırılan kadınlar ise Güney Kürdistan’a götürülüyor. Kaçırılan kadınlar fiziki özelliklerine bağlı olarak zengin Arap ülkelerindeki “müşterilere” açık arttırma usulü ile satılıyorlar.
Aile ve aşiretler de bu şekilde kaçırılan kadınları tam tarifiyle toplumsal hafızasından siliyor. Öyle ki ülkede kadın örgütlerinin yaptığı araştırma sonucunda ortaya çıkarılan 4 bin kayıp genç kadın konusunda resmi makamlarla ulaşan şikayet sayısı 100’ü dahi bulmuyor. Toplumun da sırt döndüğü, aşiretlerinin, ailelerinin tehdidi altındaki bu kadınlar birer hayalet gibi yaşıyor.
ŞEBEKELER GENÇ KADINLARI HEDEFLİYOR
Irak’ta fuhuşun en yaygın olduğu merkez Bağdat özellikle El Baia ve El Battavin semtleri. El Battavin Irak’ın kırmızı bölgesi olarak biliniyor. Burada seks kölesi kadınların çalıştırıldığı çok sayıda pansiyon bulunuyor. 2009’da yasallaştırılan bu mekanların en büyük müşterileri ise ülkede görev yapan Batılı ülkelerin askerleri.
Ülkedeki insan kaçakçıları toplumsal yapının kapalı özelliklerinden ciddi bir şekilde yararlanıyor. Aile içindeki baskı, şiddet, zorla evlendirmekten kaçan genç kadınlar bu şebekelerin ağına düşüyor. Yer yer genç kadınlar zorla kaçırılarak tecavüze uğruyor. Öldürülmekten korktuğu için eve dönemeyen kadın bu şekilde her türlü sömürüye açık hale geliyor. İnsan kaçakçıları özellikle yetimhanelerden genç kadınları kaçırma yolunu seçiyor. 2003 yılında babasını kaybeden Farah’ın hikayesinde olduğu gibi.
Bağdat’ta bir yetimhaneye yerleştirilen Farah, önce burada çalışan bir hemşire tarafından evine yardımcı olarak alındı. Hemşirenin evinde üç hafta boyunca bir odaya kapatılan ve işkence edilen genç kadın daha sonra Dubai’de kendisi için yüksek miktarda para vaad eden bir Arap zenginine satıldı. Ancak Farah bu sırada kendini kaçıranların elinden kurtulmayı başardı ve yetimhaneye geri döndü.
KAÇAKÇILAR RÜŞVETLE KURTULUYOR
Kaçırılan genç kadınlar konusunda Irak hükümeti ve Federe Kürdistan yönetiminin aldığı önlemlerin tümü oldukça yetersiz. Yeni Irak Anayasasının 37. Maddesi kadınların ve çocukların fuhuş amaçlı kaçırılmasını kesinlikle yasaklamasına rağmen ülkede çok az sayıda kişi bugüne kadar zorla fuhuş yaptırmak ya da insan kaçakçılığı suçundan yargılanmış durumda.
Irak Uluslararası Suç ve Yolsuzluk Araştırma Merkezi tarafından yayınlanan bir rapora göre fuhuş amaçlı yapılan kaçakçılığın oldukça “karlı” bir sektör olması nedeniyle yetkililere oldukça yüksek rüşvetler veriliyor.
KAÇIRILAN KADINLARIN ADRESİ SURİYE VE ÜRDÜN
Irak’tan uluslararası alana yapılan kadın kaçakçılığı da ülkenin en büyük problemlerinden biri. Özellikle çok genç hatta çocuk yaştaki kadınlar Suriye, Lübnan, Ürdün, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen, İran ve Türkiye’ye pazarlanıyor. Hatta fakir ailelerle anlaşan şebekeler genç kadınları ailelerinin rızasıyla alıyor ve ya köşe ya da seks kölesi olarak bölge ülkelerinde pazarlıyor.
Irak’tan kaçırılan genç kadınların en çok pazarlandığı ülkeler ise Suriye ve Ürdün. Bu her iki ülkenin de sınırlarını Irak vatandaşlarına açık tutmaları bu durumda en önemli etken.
1 milyon kadar Iraklı mültecinin yaşadığı Suriye’de mültecilerin hiçbir alışma hakkı bulunmuyor. 2007 yılında başlayan uygulamalara göre BM ve Suriye hükümetinin kısıtlı yardımlarının dışında herhangi bir geliri olmayan mülteciler, özellikle mülteci kadınlar adeta fuhuş şebekelerinin kucağına itiliyor. 2003 yılında sonra Şam’ın Jaramana semtindeki genelevlerde çalıştırılmaya başlayan seks kölelerinin dörtte biri Iraklı.
Bunlara en çarpıcı örneklerden biri Irak Kadın Özgürlük Örgütü’ne başvuran Leyla. Orta halli bir aileden gelen Leyla’nın ailesi savaşın ardından yaşanan şiddet olaylarından kaçarak Suriye’ye gelmiş. Burada herşeyini kaybeden annesi Leyla’yı 14 yaşında gece kulübünde seks işçisi olarak çalışmaya zorlamış.
Leyla’nın hikayesine benzer bir şekilde Selma da babası tarafından Suriye sınırında bir yabancıya satılmış. Defalarca tecavüze uğrayan Selma sonraki iki sene boyunca Şam’da bir gece kulübünde zorla müşterilere pazarlanmış. Bir gün hamile kalan Selma kulüp sahipleri tarafından sokağa atılmış.
Suriye’de ve Ürdün’de Irak’tan getirilen genç kadınların yaşları 11-12’yi buluyor. Her iki ülkede de yasadışı fuhuş sektöründe çalışan kadınların yüzde 95’ini Iraklı kadınlar oluşturuyor.
Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Kuveyt’e ise çok yüksek fiyatlardan küçük yaştaki kadınlar satılırken İran’da ise genç kadınlar 5 dolar gibi fiyatlardan satılıyor. 300 bini aşkın kadının sömürüldüğü dev bir fuhuş sektörüne sahip olan İran’da çok sayıda Iraklı kadın insan kaçakçılarının elinde bulunuyor.
KAYIP KADINLARIN HİKAYELERİ
NADA: 17 yaşındaki Nada, annesi tarafından Ürdün’deki kaçakçılara satıldı. Ürdün’e vardığında 5 kişinin tecavüzüne uğrayan Nada iki yıl boyunca Suriye’den Amman’a gelen iş adamlarına pazarlandı. 19 yaşında kaçmayı başardı, Ürdün polisinin yardımıyla Irak büyükelçiliğine başvurdu ve ülkesine geri döndü.
ŞADA: 16 yaşında Şam’a kaçırılan Şada, Şam’da randevuevlerinde çalışmaya zorlandı. En son bir koruma merkezinde görülen Şada’dan 2010 yılından bu yana hiçbir haber alınamıyor.
HUSN: Annesinin ölümünün ardından babası tarafından BAE’de bir aileye 6 bin dolara kiralanan Husn’ün bekareti zengin bir Dubaili iş adamına satıldı. 21 genç kadınla birlikte eve kapatılan ve fuhuşa zorlanan Husn artık Irak’ta koruma altına yaşıyor.
BESMA: 15 yaşında Suriye’ye giden Besma, babası tarafından kaçakçılara satıldı. BAE’de zorla fuhuşa sürüklenen Besma daha sonra polis tarafından yakalandı ve Irak’a sınırdışı edildi. Irak’ta fuhuş suçundan 2 sene hapis yattı.
Kaynak: ANF
