Güncel

İstanbul YDK: Kadınlara çağrımız var!

21 Haziran günü Taksim’de YDK aktivisti bir arkadaşımız durup dururken, -evet gerçekten de durup dururken- bir erkeğin şiddetiyle karşılaşmıştı. Kadın arkadaşımız, kendisini oturduğu tabureden kaldıran erkeğin, karnına attığı tekmeyle yere savrulmuş; erkek şiddeti bu kez mazerete bile gerek duymamıştı.

Orada bulunan kadınların olaya tepki göstermesi üzerine, erkek şiddeti bu kez hepimize yönelmiş; karşılığında geliştirdiğimiz özsavunma ile  saldırgan geri püskürtülmüştü. Taksim sokaklarında saldırgan erkeği kovalayan ve kaçmasına izin vermeyen kadınlar; karakolda saldırgandan şikayetçi olmuşlardı. Serbest kalmak için bizlerden özür dileyip, polislere yalvaran Ercan Konyar isimli erkek, kadınların kararlılığı üzerine bu kez nezaretten bağırarak hakaret ve tehditlerde bulunmuştu.

Erkek adalet bizi yine şaşırtmadı. Saldırgan erkeğin karakolda ve polislerin gözü önünde yaptıklarını görmezden gelen savcılık “hakaret” ve “tehdit” suçundan takipsizlik kararı verirken; saldırganla birlikte özsavunmasını gerçekleştiren kadınlar hakkında da “kasten yaralama” suçundan kamu davası açılmasını istedi. İlk saldırının erkekten geldiği –erkek adaletin yasalarında bile meşru müdafaa kabul edilmesi gerektiği- dosyadaki kamera kayıtlarıyla da tespit edilmesine ve olay günü kadınların darp edildiğini tespit eden raporlara rağmen, İstanbul 10. Asliye Ceza Mahkemesi 6 YDK aktivistinin de cezalandırılmasını isteyen iddianameyi kabul etti. Buna göre kadınlar, 4 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla yargılanıyor.

Çok mu şaşırdık? Hayır elbette… Her gün şiddet dolu yaşamı yine bir erkeğin eliyle sonlandırılan kadınların hikayelerini okumuyor muyuz hepimiz? Her gün yıllar boyu cinsel şiddete maruz bırakılan çocukların, kadınların acılarına tanık olmuyor muyuz? Ve yine her gün gazetelerin ara sayfalarında “gece vakti” dışarı çıktığı için, “mini etek” giydiği için rızası olduğu varsayılan kadınlara tecavüz edenlerin beraat ettirildiğini; sevgilisini, eşini “kıskandığı” için öldüren erkeklere “ağır tahrik” ve “iyi hal” indirimleri uygulandığını görmüyor muyuz sanki!

Nevin gibi “kader”ine razı olmayan ve bir tecavüzcüye karşı özsavunmasını gerçekleştiren, yaşamak için öldürmekten başka yolu kalmayan kadınlara, sırf ibret-i alem olsun diye “müebbet” hapis cezası verildiğine de tanık olmuyor muyuz? Biz bu devletin erkek yargısını iyi tanıyoruz. Bizleri sindirmeye çalışanların mesajını iyi okuyor ve cevabımızı erkek şiddetine boyun eğmeyeceğimizi tekrarlayarak veriyoruz. Münferit-adli bir vaka gibi önümüze sunulan bu erkek şiddetine, yalnızca “kadın olduğumuz için maruz kaldığımızı çok net görüyoruz!

Bütün kadınları erkek adalete karşı, 2 Haziran salı günü saat 13.45’te İstanbul (Çağlayan) 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan davamızı sahiplenmeye ve özsavunmamızı savunmaya çağırıyoruz.

Yeni Demokrat Kadın

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu