Güncel

Kadınlar seçimleri geride bırakırken…

30 Mart’ta gerçekleşen yerel seçimleri geride bıraktığımız şu günlerde resmi olarak açıklanmasa da açığa çıkanverilerden doğru seçim sonuçlarına bir de kadınlar açısından bakalım istedik.

30’u büyükşehir, 51 il belediyesi olmak üzere toplamda 81 ilin çok az bir kısmında belediye başkanı olarak seçilenlerin kadınlar olduğu açıktır. Bu da hala kadınların yerel yönetimlerde temsiliyet sorunu yaşadığını göstermektedir. Gerek yerel seçimlerde gerekse genel seçimlerde ortaya çıkan tablo genel anlamda kadının ya “erkekleşerek” temsiliyet sorununu çözebileceğini ya da kadının sorununu aşmaya yönelik politikalarla bu işin üstesinden gelebileceğini göstermektedir. (Bizim esas alacağımız elbette ki ikincisi olacaktır.) Bu konuda AKP-CHP-MHP, yani bir bütün sistem partileri, hala kadınlara % 5 oranını aşmayacak derecede temsiliyet “hakkı verdiğini” göstererek bu konuda sınıfta kalmış ve bir kez daha erkek egemen statükolarını korumuşlardır.

Toplamda 19 büyükşehir belediyesini alan AKP’nin 1, 6 büyükşehir belediyesi alan CHP’nin 1 kadın büyükşehir belediye başkanı vardır. 3 büyükşehiri alan MHP’de ise kadın başkan yoktur. Kadınların seçimlere katıldığı 1930’lu yıllardan bu yana ilk defa bu seçimlerde oran bu olsa da kadın başkanlar vardır. Ancak illerde durum daha da acınası oranlardadır. 30 il belediyesini alan AKP’nin de, 7 il belediyesi alan CHP’nin ve 6 il belediyesi alan MHP’nin tek bir kadın başkanı yoktur.

 

Asıl ve tek kadın başarısı BDP-HDP adaylarında!

Diğer taraftan gerek eşbaşkanlık sistemi gerek kota uygulaması ile HDP-BDP bu anlamda çözüm yolu yaratarak, kadının ve de LGBTİ’lerin lehine önemli adımlar atmıştır. Toplamda 175 kadın adaylaseçimlere giren HDP ve 168 kadın adayla BDP, sistem partilerinin temsili rakamlarını ezmiş ve seçim sonuçlarıyla beraber tablo daha da netleşmiştir. BDP’den 3 büyükşehir ve 8 ilde, 68 ilçede ve 23 beldede kadınların belediye başkanı olarak seçilmesi ve göreve başlaması bu açıdan önemli başarıdır. Eşbaşkanlık sistemi, resmiyette kabul görmediği için bu rakamların büyük bir kısmı resmi rakamlara yansımayacaktır muhtemelen. Ancak artık BDP’nin aldığı bölge sayısı kadar kadın yerel yönetici sayısı mevcut durumda olacaktır.

Ancak asıl başarı kadının özne olmaya bir adım daha yaklaşması şeklinde olmuştur. Hapsedildikleri evlerinden, “elinin hamuruyla erkek işine karışma” zihniyetinden koparak kendi bedenleri, yaşamları, yaşam alanları üzerinde söz hakkı için kadın mücadelesine dört elle sarılan kadınlar, özgürlüklerine adım adım yaklaşmanın yolunu seçmişlerdir.

Çocuk yaşta evlendirilerek ailelerin korumakla yükümlü olduğu “namus” kavramının bir başkasına devredilmesiyle yaşamların sürdürmeye çalışan kadınlara bir örnek Amed’in Kocaköy ilçesinde eşbaşkan adayı olan ve seçimlerde galip gelen Berivan Elif Kılıç’tır. Henüz 15 yaşındayken evlendirilen Kılıç, kendisine dayatılan aile-ev-namus üçgenini reddederek kabuğunu kırmayı başardı, yerel seçimlerle beraber belediye başkanı oldu. Ezilmişliğin verdiği özgüvensizlik halinden de kurtulmak için adımlar atan kadınlar kendini özgürce ifade edebileceği alanlar yaratmak için, söz söyleme, pratiğe geçme hakkı için erkek egemen sisteme karşı başkaldırıyor.

 

Fatma Şahin seçilse ne, seçilmese ne?!

Diğer yandan AKP’nin “nadide” ve parmakla sayılır kadın adaylarından olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı görevinden ayrılarak Antep’te büyükşehir belediye başkanlığına adaylığını koyan Fatma Şahin’in seçimleri kazanmasını kadın temsiliyeti açısından bir başarı olarak ele alamayız. Öncesinde görev aldığı bakanlığın isminden de anlaşıldığı üzere kadını aile kavramından ayrı olarak ele almayan, kadının inisiyatifini tanımayan bir zihniyetin temsilcisi olan Şahin’in seçilmesi, kadının edilgenliğini korumaya çalışan erkek egemen sisteme karşı bir nitelik taşımamaktadır. Kadınların siyaset sahnesinde temsil edilmesinin bile ciddi sorun olduğu ülkemizde Fatma Şahin gibilerin “kadını siyasete kazandırma” politikalarının değil, tersine erkek egemen sistemi koruyan, besleyen politikaların ürünü olduğu açıktır ve yerel yönetimlerde kadın sayısının artmasından başkaca bir anlam taşımamaktadır.

 

Son olarak; kadınların seçimlerden doğru kazanımını salt belediyeleri kazanması açısından değerlendirmek eksik kalacaktır. Kadınlar özneleşmek, hapsolmuşlarından kurtulmak için bu süreçte önemli adımlar atmışlardır ve özgürlüğe adımlar atan kadınlar kuşkusuz bir daha evlerine geri dönmeyecek, mücadelelerini büyüteceklerdir. Bu açıdan bakıldığında kadınlar Gezi İsyanı’ndan bu yana ciddi kazanımlar elde etmiş ve eşbaşkanlık sistemini hem mücadeleyle kazanıp hem de hayata geçirerek maddi kazanımlar elde etmişlerdir.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu