Güncel

Kocaeli’de 8 Mart etkinliği!

8 mart_kocaeli8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü vesilesiyle 7 Mart günü Eğitim-Sen Kocaeli Şubesi’nde bir etkinlik düzenledik.

Bu etkinliği, “Ezilenin ezileni olmuyoruz, hesaplaşıyoruz, örgütleniyoruz” diyerek çıktığımız bu yolda alanımız açısından kadın çalışması anlamında küçük ama mütevazı bir adım olarak olumlu buluyoruz.

Etkinlik 8 Mart’ta şehit düşen kadınlar şahsında tüm devrim ve demokrasi şehitleri için bir dakikalık saygı duruşuyla başladı.

Ardından giriş konuşması yapıldı. YDG Genç Kadın Komisyonu adına yapılan konuşmada, yüz yıllık sömürünün, şiddetin bir devlet politikası olduğu vurgulandı. Kadına yönelik baskının ve saldırının bugün de devam ettiği buna karşı mücadelenin dün olduğu gibi bugün de süreceğinin altının çizilen konuşmada,”kadınlar hala ucuz ve yedek iş gücü görerek varlığı her alanda inkâr edilmek istenmektedir. Bizler ise görmezlikten gelinen, bastırılmaya çalışılan isyanımızın sesiyle buradayız!” şeklinde devam etti. Yapılan konuşmada Clara Zetkin’den Kollantai’a, Ayfer Celep’ten Sefagül’e çok büyük bedeller ödendiği ve onların yükselttiği direniş bayraklarını ileri taşımanın önemli bir görev olduğu vurgulandı.

Konuşmanın ardından 8 Mart konulu sinevizyon gösterimi yapıldı. 8 Mart hakkında kısa bir bilgi verildikten sonra, “Ataerki ve Toplumsal Cinsiyet” konulu panele geçildi. Yeni Demokrat Kadın ve YDG Kadın Kamisyonunun olarak birlikte yaptığımız sunumda öncelikle, “Toplumsal Cinsiyet nedir?”  dedik ve tanımını açıklamaya çalıştık. Panel, toplumsal cinsiyetin tarihi, çıkış noktası, toplumsal cinsiyeti besleyen ataerki gibi başlıklar şeklinde devam etti.

Daha sonra toplumsal cinsiyetçi roller ve bunların yaşamımızdaki örnekleri konuşuldu. Salondan söz alan bazı kadın arkadaşlar, bu rollerin yaşamlarında nasıl yansıma bulduğunu çarpıcı örneklerle anlattı. Mesela, söz alan bir kadın arkadaşın örneği: “bizim oralarda, çatışma çıktığında bazı erkek arkadaşlar hemen biz kadınları eve gönderirler. İşte ‘siz eve gidin başınıza bir iş gelir’ gibi bizi ‘koruma’ tarzında alandan uzaklaştırmak isterler”.

Toplumsal cinsiyeti besleyen, koruyan, dayatan aile kavramı üzerinde de oldukça uzun tartışmalar yapıldı ve bu rollere karşı çözüme dair neler yapılabilir diye tartışıldı. İlk ve en önemli şeyin kendimizi bu rolleri reddederek başlayabileceğimizi, her alanda bunları tartışmamız gerektiğini adımlarımızı buradan atabileceğimizi söyleyerek panelimizi noktaladık.

Panelden sonra yerel bir grubun müzik dinletisi oldu. “Burçak Tarlası”, “Kadınlar dağlara doğru” vb. ezgilerle etkinliğimiz renklenmiş oldu.

Yeni Demokrat Kadın ve YDG Kadın Komisyonu

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu