Poliste “YDK” korkusu türedi!
Yeni Demokrat Kadın olarak, kurumsallaştırmaya çalıştığımız kadın çalışmamız; Kasım ayında çıkan dergimizin ilk sayısı ile meyvesini vermiş oldu. Doğrusu heyecanımız hala taze, dergimizin okurlarından gelen öneri ve eleştirilerle ikinci sayımızı çok daha güçlü bir şekilde çıkarma niyetindeyiz.
“Acaba oldu mu, yapabildik mi?” sorusu hala zihnimizde dolaşırken; bugün anladık ki yapabilmişiz! Çünkü Yeni Demokrat Kadınlara gücü yetmeyen “emniyet” güçleri, çareyi dergimizi okuyan kadınları taciz etmekte bulmuş! Bir baktık ki; biz de devrimci, demokrat, yurtsever bütün kurumlar gibi “terör” listesine alınmışız. Doğrusu üzülsek mi, sevinsek mi bilemedik. Her türlü demokratik hakkın kullanımının yasak olduğu, tecavüzcülerin dışarıda dolaştığı, kadın ve LGBTİ katillerin ödüllendirildiği bir ülkede devlet “erk”inin bize yönelik bu saldırısı için “zamanlama manidar”! Dergimiz henüz çiçeği burnundayken düşman saldırıyorsa, bize de “bu iyidir” demekten başka bir şey kalmıyor.
Antakya’daki bir okurumuz, bugün YDK’nın dergisini okuduğu için “emniyet”e çağrılmış ve gayri resmi şekilde sorguya çekilmiştir. Polis merkezinin bodrum katındaki boş bir odada gerçekleşen bu görüşmede, polis okurumuza dergimize nasıl ulaştığını bildiklerini, dergiyi kendisine öneren ve ulaştıran YDK aktivisti kadınların “örgüt üyesi” olduğunu, bu kadınların sonunun da yakın olduğunu ifade etmiştir.
“Sen o derginin içerisinde neler var, biliyor musun?” şeklindeki sorusuna okurumuzun verdiği “Ben biliyorum, ama siz bilmiyorsunuz galiba” cevabı üzerine derginin arkasındaki “karanlık” güçlere işaret ederek, dergimizi ve kurumumuzu terörize etmeye çalışmıştır. Okurumuzun derginin “illegal” yönünün ne olduğuna ilişkin sorusunu ise, “Henüz yok, ama takip ediyoruz” şeklinde yanıtlamışlardır. Okurumuza bizler hakkında verdikleri “aydınlatıcı” bilgilerle yakından takipçimiz olduklarını gösteren polisler, YDK’nın arkasındaki “gizli güçler”i açığa çıkarması durumunda devletin kendisine para bile verebileceğini belirtmişlerdir. Ajanlaştırma politikalarıyla, bu kez de kadın mücadelesine darbe vurabileceğini düşünen bu “bey”lere birkaç kelamımız var:
Yanılmadınız… YDK’nın arkasında çok gizli güçler var! İtiraf ediyoruz: YDK’nın gücü 12 saat patronlara ücretli kölelik yaptıktan sonra, bir de evde ter döken emekçi kadınlardan geliyor. Evet, yanılmadınız… YDK gücünü, taciz ve tecavüzcülere boyun eğmeyen kadınların başkaldırısından alıyor. Ve üzgünüz, YDK Rojava’da savaşan ve gerektiğinde şehit düşen kadınların özgürlük sevdasıyla daha da güçleniyor. Tam da bu yüzden, gücünüz bize hiçbir zaman yetmeyecek! Yaratmaya çalıştığınız “korku imparatorluğu”nun altında gömüleceksiniz!
Son olarak, okurumuzdan Yeni Demokrat Kadın dergisini istemişsiniz. Her ne kadar yayınımız, kolaylıkla temin edilebilecek noktalarda bulunsa ve gerektiğinde “yasal” işlem başlatılabilecek bilgileri künyesinde barındırsa da; hiçbir zaman bir “erk”e, hele ki “güvenlik”ten başka her işe yarayan bir “erk”e sunulmayacaktır. Aksine savaşımız bu “erk”i yıkmaya dönük olacak; yayınımız da her daim buna hizmet edecektir. Baskılarınız, yıldırma politikalarınız bizlere ne yayın ilkelerimizden ne de kadın mücadelemizden geri adım artırabilecektir.
YDK Yayın Kurulu