PSAKD’de 25 Kasım paneli
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü etkinlikleri kapsamında Pir Sultan Abdal Derneği Ataşehir Şubesi Kadın Komisyonu tarafından dün akşam bir panel düzenlendi.
Panele Kadın Komisyonu’nun yanı sıra Yeni Demokrat Kadın’dan Selma Şahin ve İstanbul Barosu’ndan Av. Büçkün Canatik de konuşmacı olarak katıldı.
Kadın bilinci ve bakış açısı önemli…
Hele de avukat da olunca!
Kadına yönelik şiddetin tanımını ve çeşitlerini anlatan bir sinevizyonla başlayan etkinlikte ilk olarak Kadın Komisyonu adına bir açıklama yapıldı. Daha sonra söz alan Av. Canatik, hukuksal olarak kadınların sahip oldukları kimi haklardan söz etti.
Kadınların şiddete maruz kaldıkları durumda barodan ücretsiz avukat temin edebileceklerini vurgulayan Canatik; karakol, valilik, kaymakamlık vb. kurumların şiddet mağduru kadınların başvurabileceği alanlar olabileceğini belirtti.
Geçtiğimiz dönemlerde kabul edilen 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Engellenmesine Dair Yasa’nın kabul edilmesinin önemli bir gelişme olduğunu kaydeden Canatik, “Ancak bu yasanın yürürlükten geçtiği tarihten bu yana kadın cinayetlerinde artış yaşadığını da görüyoruz” dedi.
Ancak Av. Canatik, bu gerçeği görmesine rağmen kadın cinayetlerinde yaşanan artışı şu şekilde yorumlamaktan geri kalmayarak; kadın bakış açısı ve bilincinden yoksunluğunu ortaya koymuş oldu: “Bu cinayetler neden artıyor, çok anlamış değilim. Acaba kadınlar başvuru yaparken bir şeyi eksik mi yapıyor? Ya da başladığı işi bitirmiyor mu? Bir işe başladın mı, onu bitireceksin!”
“Kadına şiddeti anlatmak anlamsız…”
Daha sonra YDK adına konuşma yapan Selma Şahin, bir kadına şiddetin ne olduğunu anlatmanın çok anlamsız olduğuna, her kadının hayatı boyunca yaşadığı, duyduğu, gördüğü deneyimlerden doğru çok büyük deneyimleri olduğuna vurgu yaparak konuşmasına başladı.
Şiddetin ne olduğundan çok nedeni üzerinde durmak gerektiğine dikkat çeken Şahin, şiddetin nedeni olarak da erkeğin sosyal hayatta hiçbir yeri olmasa dahi bir kadın üzerinde “güç” ve “iktidar”ı elinde bulundurduğunu ve bunu da şiddet aracılığıyla gösterdiğini söyledi.
“Devrimci, demokrat erkekler de şiddet uyguluyor”
Şahin’in konuşması sırasında söz alan katılımcı bir kadın, şiddet uygulayan erkeğin sadece sokaktaki “sıradan” ya da “psikopat” erkekler olmadığına ve “devrimci-demokrat” görünen erkeklerin de söz konusu kendi ailesi olduğunda şiddete başvurduğuna dikkat çekti.
“Bunları toplumda tecrit etmeliyiz. Onlara selam bile vermemeliyiz ki, yaptıklarının bir karşılığı olduğunu görmeliler” diyen kadına, birçok kadından destek geldi. Bunun üzerine yeniden söz alan Şahin, erkeğin aslında şiddetin toplumsal olarak erkek için meşru kılınmasından güç aldığını vurgulayarak, toplumsal dışlamanın ve teşhirin şiddet uygulayan erkeğe verilebilecek en büyük ceza olduğunu söyledi.
Konuşmasının sonunda PSAKD gibi kurumların toplumun ilerlemesi ve demokrasi mücadelesinde önemli bir yeri olduğunu vurgulayan Şahin, “Böylesi bir kurumun içinde oluşturulan kadın komisyonu ise bu kurumdan daha ileridedir ve hem bu kurumu hem de toplumu daha ileri taşır” diyerek etkinliği düzenleyen komisyon üyesi kadınlara emeklerinden dolayı teşekkür etti.