SKM: “Tecavüzcülerden hesap soracağız”
İstanbul – İşkence ve tecavüzden tescilli Sedat Selim Ay isimli polis şefinin “Terörle Mücadeleden Sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcılığı”na atanmasına daha önce sokakta yapılan eylemlerle tepki gösteren ESP/Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM), dün (27 Temmuz) konu ile ilgili bir basın toplantısı düzenledi.
Özellikle gözaltında cinsel işkenceye maruz kalarak tecavüze uğrayan devrimci Asiye Güzel Zeybek davasında yargılanan Sedat Selim Ay, devrimcilerin işkenceye maruz kaldığı birçok sorguda şefi faşist Bayram Kartal ile birlikte bulunan tescilli bir işkencecidir.
Ay’ın konumundan terfi ettirilmesini protesto etmek amacıyla İHD İstanbul Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında ilk olarak Asiye Güzel Zeybek’in tecavüz sırasında ve sonrasında hissettiklerini kaleme aldığı yazı okundu. (Zeybek, tecavüzün ardından yaşadıklarını Ceylan Yayınları’ndan çıkan “Asiye” isimli bir kitapla paylaşmıştı.)
“Ay, devletin işkenceci yüzü”
Ardından SKM Genel Sözcüsü Birsen Kaya söz aldı. 1997’de gözaltına alınarak Sedat Selim Ay’dan işkence görenlerden biri olduğunu belirten Kaya, Sedat Selim Ayın devletin işkenceci yüzünü temsil eden bir kişi olduğunun altını çizdi.
“Bu ülkede Asiye Güzel Zeybek’in maruz kaldığı tecavüzden sorunlu Sedat Selim Ay gibiler yargılanmadığı için Muhabbet Kurt tecavüze maruz kaldı” diyen Kaya, tüm işkenceciler-tecavüzcülerden hesap sorulana kadar mücadele edeceklerini söyledi.
“Asiye başka bir yerde tutuluyordu”
Kaya’nın ardından 1997’de gözaltına alınan ve Sedat Selim Ay’ın içerisinde bulunduğu tim tarafından işkenceye uğrayan dönemin Emekçi Kadınlar Birliği üyesi Ayşe Yılmaz söz aldı.
Evlerinin uzun namlulu silahlarla basıldığını belirten Yılmaz, kendisi ve eşine yönelik işkencelerin evlerinde başladığını ifade ederek, gözaltında maruz kaldığı işkenceleri anlattı.
Kendisiyle birlikte 15 gün gözaltında tutulan kadınlardan bazılarının gördükleri işkenceden kaynaklı ihtiyaçlarını göremeyecek durumda oldukları için onlarla dayanışma içinde olduklarını anlatan Yılmaz; gözleri bağlıyken kendilerine porno film sesleri izletildiğini ve buna benzer birçok psikolojik işkenceye maruz kaldıklarını söyledi.
Asiye Güzel Zeybek’in maruz kaldığı tecavüzden gözaltındayken haberdar olmadıklarını ve Zeybek’in başka bir yerde tutularak yanlarına getirilmediklerini söyleyen Yılmaz’ın ardından ETHA Editörü Arzu Demir söz aldı ve 1996’da gözaltında iken söz konusu kişinin içerisinde bulunduğu tim tarafından maruz kaldığı işkenceleri anlattı.
“Cinsel işkence ortak suçtur”
Cinsel işkencenin bir devlet politikası olarak uzun yıllarca uygulandığını ve bugün de uygulanmaya devam edildiğini belirten Avukat Eren Keskin, “Tecavüz; yalnızca bu suçu işleyen asker, polis, korucu vs.nin değil; onları yargılamayan savcı, hakim ve devletin işlediği ortak suçtur” dedi.
Tecavüzün kadınlar açısından çok travmatik bir olay olduğunu ve devletin bu süreçte bu travmayı derinleştirdiğini belirten Keskin, bu ülkede bu konuda birçok şeyin kadınların örgütlü mücadelesi sonucu değiştiğinin altını çizdi.
Son olarak Av. Gülseren Yoleri’nin söz aldığı açıklamaya Yeni Demokrat Kadın, EMEP’li Kadınlar, Sosyalist Feminist Kolektif, SODAP ve İşçilerin Sosyalist Partisi katılarak destek verdi.