Transfobi, homofobi her yerde!

Transfobinin, homofobinin her alanda var olması gibi birçok çirkin söylemin çalışma alanlarına konu olması içler açısı bir yerde duruyor. İnsanların emek sürecinin yoğun olduğu alanlarda amacının farklı olması gerekirken erkek zihniyeti kadına yaklaştığı gibi LGBTİ’lere daha çirkin bir şekilde yaklaşmaktadır. Çalıştığım işyerinde bugün bu meseleyle ilgili bir olay da, tamamen duyarlı olduğu iddiasına rağmen homofobik-transfobik yüzünü gösterin patronumla yaşandı.

Olayın başlangıcı 3 gün öncesine dayanıyor. Trans bir kadının Amed’de çalıştığım kafede iş görüşmesine gelmesiyle başladı ve transfobik yaklaşım ve söylemler de bu şekilde patladı. Patron, trans kadını işe almama gerekçesini “ben her şekilde kabul ederim de, LGBT’lere karşı çok duyarlıyım. AMA kaygım elemanlarımın kabul etmemesi…” şeklinde ifade etti. Tabii gerçekler böyle değildi. Patronun kaygısı aslında elemanların  sorun çıkarması değil, kaybedeceği kârı, azalacak geliri idi. Ancak içindeki transfobinin yansıması bu şekilde ifade buluyordu.

Bu işyerinde bir kadın olarak ve en önemlisi kadın mücadelesinde yer alan bir kadın olarak bu tür bir yaklaşıma sessiz kalamazdım. Olayın üstünden 3 gün geçmiş olmasına rağmen, aynı işyerinde çalışan bir elemanın trans kadın arkadaşın telefon numarasını benden istemesi bardağı taşıran son damla oldu. Kendisine, arkadaşın seks işçiliği yapmadığını söylememe ve tepki göstermeme karşın, kendince “hakaret”e girişerek, benim de “onlara” benzediğimi söyleyerek durumu giderek daha da çirkinleştirdi.

Duyarlılığın ardına sığınan patron ise orada bu homofobik-transfobik saldırıya karşın müdahale etmek yerine kadına (yani bana) müdahale etmeyi tercih etti. En “duyarlı” olduğunu söyleyen kesimlerde bile “erk”ek zihniyetinin nasıl da yaşam bulduğunu bir kez daha görmüş oldum ve bir kadın olarak oradan tartışarak ve bir dakika bile kalmadan işten ayrıldım.

Amed’den bir YDK’lı