Güncel

Viyan direnen bir Kürt kadınıydı!

Minbic’in DAİŞ çetelerinden temizlenmesi hamlesinin başarıya ulaşması ile beraber medyaya düşen fotoğraflar, bölgede DAİŞ çetelerinde somutlaşan erkek zihniyetin en vahşi halinden kurtuluşun yansımasıydı. Kadınlar kara çarşaflarını ateşe atıyor, sigaralarını özgürlüğe yakıyorlardı. Erkek zihniyeti yine-yeniden üreten ve cinsel şiddeti bu kapsamda bir araç olarak kullanan DAİŞ’in zulmünden kurtulan kadınlar, kuşkusuz ki Suriye’de süregelen savaşın en başından beri hedefindeler. Savaşta saldırıların bu denli hedefinde olan kadınlar, kuşkusuz direnişin de öznesi konumundalar.

Rojava’daki süreçle beraber kadının mağduriyetten direnişe evrilen tarihi bugün kendinden daha fazla söz ettiriyor; nitekim Minbic Hamlesi’nde DAİŞ zulmüne karşı direnen ve zafer elde eden yine kadınlardır. Ve o kadınlardan birisi de YPJ’li Viyan Antar (Asya Ramazan Anter).

Viyan, Minbic’te DAİŞ zulmüne karşı özgürleşmek için savaşan kadınlardan biriydi. Eril sisteme karşı olan savaşımını savaşın en sıcak yerinde yürütmeyi tercih eden Viyan’ın mücadelesi bugün Avrupa’da medyada cinsiyetçi bir şekilde ele alınıyor. Erkek egemen sistem, sadece direndiği topraklar üzerinde değil; dünyanın diğer ucunda da karşısına çıkıyor. Fakat bu defa DAİŞ’in saldırıları kadar vahşi değil; daha “inceltilmiş” bir şekilde. Viyan’ı “Kürt Angelina Jolie” vurgusuyla beraber işleyen; neden ve kime karşı savaştığı bilgilerinden çok “çarpıcı güzelliği”ni ele alan Avrupa medyası, cinsiyetçi haberciliği ile tam da Viyan’ın savaştığı zihniyeti üretmeye devam ediyor.

Cinsiyetçi dile meydan okumak…

Viyan’ı güzelliği ile ele alan, onu “poster kızı” ilan eden Avrupa medyasının, Viyan şahsında Kürt kadınlarının direnişinin altını boşaltmaya çalıştığı açıktır. Evet, Viyan direnen Kürt kadınlarından yalnızca biriydi. 2015 yılında YPJ’ye katılmış, askeri eğitimini tamamladıktan sonra DAİŞ’e karşı savaşmak üzere en ön saflarda yerini almış ve 30 Ağustos’ta DAİŞ çeteleri tarafından katledilmişti.

Rojava topraklarında devam eden kadın özgürlük mücadelesi, bugün dünyanın her yerinde kadının var olan gücünü keşfetmesi ile yankı bulurken erkek egemen sistem her türlü aracıyla saldırılarını sürdürüyor. Kadının özgürleşmesinden, kadın bilincinin açığa çıkışından duyulan korku bu saldırıların çeşitlenmesine sebep oluyor.

Katliamlarıyla, şiddetin her haliyle, medyasıyla, yargısıyla kadın üzerindeki tahakkümünü sağlamlaştırmaya çalışan ataerkinin Viyan’ın mücadelesinin üzerini kapatarak onu nesneleştirme çabaları, kadının özgürleşme mücadelesinin önüne set çekme anlamını taşımaktadır. Viyanların mücadelesini anlatmak ise erkek medyaya karşı verilebilecek en iyi cevaplardandır. Bu nedenle yazmamız, daha çok yazmamız lazım. Cinsiyetçi dile meydan okumak, erkek anlayışı üretenlere karşı duruşumuzu ortaya koymak için…

Son olarak;Viyan’ın silah elde  çekildiği fotoğraf ve kara çarşaflarını yakan kadınların  fotoğrafı… Bu iki fotoğraf arasındaki bağı yakalamak, Viyanların mücadelesini anlamak demektir.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu