Yasaklara ve katliamlara karşı 14 Nisan’da Çağlayan’dayız!

Nisêbîn’de, Silopiya’da, Gever’de, Şirnex’te sokağa çıkma yasakları süresiz bir şekilde devam ederken; Cizîr’de, Sûr’da, Hezex’te yasağın “kısmen” kaldırılmasıyla katliamın boyutları gün yüzüne çıkıyor. Bodrumlarda yakılarak katledilen insanlar, anne karnındayken kurşunlanan bebekler, ölü bedenleri sokaklarda teşhir edilen kadınlar, devletin katliamcı yüzünü bir kez daha kazıdı zihnimize. Kulakları, burnu, memeleri kesilmiş cenazeler, moloz yığınları arasında nehir kıyılarına dökülen insan uzuvları, kullanılamaz hale getirilen evler, yatak odalarında yerlere saçılmış kadın iç çamaşırları ve kullanılmış prezervatifler… Hayır, tarih 90’lar değil; tarih bugün! Dünün JİTEM’ci katillerin tecavüzcü zihniyetleri bugün PÖH/JÖH eliyle yaşatılıyor.

Cizîr’de sokağa çıkma yasakları sonrası, bugün onlarca aile cenazesini Kimsesizler Mezarlığı’nda arıyor. 90’larda kaybedilenlerin pek çoğunun kemikleri dahi bulunamamışken,  yüzlerce cinayetin faili henüz yargılanmamışken; kayıtlara yine “faili meçhul” şeklinde geçen bu katliama ilişkin henüz tek bir polis/jandarma özel harekatçı hakkında yapılmış bir adli işlem sözkonusu değil. Bombacıları ve tetikçileri korumakta sicili kabarık TC yargısı, faili belli olan bu cinayetlere karşı çıkanları ise yargılıyor. Mecidiyeköy’de katliamlara karşı pankart açarak metrobüs yolunu işgal eden Yeni Demokrat Kadın aktivisti kadınlar “yasa dışı örgüt propagandası yapmak”, “izinsiz gösteri ve yürüyüş yapmak” suçlamalarıyla yargılanıyor.

Neden yargılanıyorlar?

19 Ocak 2016 günü, YDK aktisivisti kadınlar, metropollerde ve Kürdistan’ın birçok yerinde devrimci kadınların katledilmelerine karşı Mecidiyeköy metrobüs istasyonunu trafiğe kapatarak, üzerinde infaz edilen kadınların isimleri ile “Katledilen kadınlar isyanımızdır” yazısının yer aldığı pankartı açtı. Polis provokasyonu sonucu 30-40 kişilik bir grup arkadaşlarımıza saldırı girişiminde bulundu; ancak bu faşist saldırı, eyleme destek verenlerce engellendi. Saldırının püskürtülmesi sonrasında 4 YDK aktivisti arkadaşımız, faşistlerin saldırısı sırasında kendilerini seyreden sivil polislerce sürüklenerek ve darp edilerek gözaltına alınmışlardı.

Yargılanan biziz, hepimiz!

Bu yargılamayla amaçlanan bizleri sindirmektir. Bizler devrimci ve muhalif kadınların devlet güçlerince hedef alınarak katledilmelerine ve kadınlar üzerinden yürütülen kirli savaş politikalarına karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz! Onlar bizi tanklarla ve bombalarla korkutmaya çalıştıkça, onlar bize evlerimizin yolunu işaret ettikçe; bizler inadına sokakta olacak, inadına yaşamı savunacağız! Sokağa çıkma yasaklarıyla “terbiye” etmeye çalıştıkları, “ibret” olsun diye bedenlerini teşhir ettikleri, vajinasını kurşunlayarak kinlerini kustukları kadınların sesini ve mücadelesini sokağa taşıyacağız! Arkadaşlarımız nezdinde kadınlara sokağı yasaklayanlara, bu dava nezdinde kadınların isyanını yargılamaya çalışanlara karşı bütün kadınları bir arada olmaya ve dayanışmaya  çağırıyoruz!

Yer : İstanbul (Çağlayan) 13. Ağır Ceza Mahkemesi

Saat : 10.20

Tarih : 14 Nisan 2016, Perşembe

Yeni Demokrat Kadın